HABER

"Avrupa kapısı kapanır"

ANKARA (İHA) - Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye'de 3 Kasım seçimlerinden sonra laikliğe ters düşen bir hükümet kurulması halinde Avrupa'nın Türkiye'ye kapılarını kapatacağını ileri sürdü.

Başbakan Bülent Ecevit, Ankara Sanayi Odası'nda (ASO) sanayicilerle bir araya geldi. Toplantıda bir konuşma yapan Ecevit, birkaç yıldır Türkiye'nin ekonomik bir krizden geçmekte olduğunu, enflasyonun çok yükseklerde dolaştığını, üretimin hızla düşmekte olduğunu, ancak yılın ikinci yarısından itibaren olumlu gelişmelerin yaşanmaya başladığını kaydetti.
Türk sanayici ve işadamlarının ve halkın gelişmeye ne kadar yakın olduğunu gösterdiğini ifade eden Başbakan Ecevit, enflasyondaki düşüşün yanı sıra, dış satımda ve turizmde gelişmeler yaşandığına dikkat çekti.

SANAYİCİDEKİ GELİŞMELER Sanayicilerle görüşmelerinin devam ettiğini dile getiren Ecevit, "Sanayiimizde ve tarımda önemli gelişmeler başladığını görüyorum. Örneğin Bursa'ya gittiğimde, otomotiv sanayiinde büyük bir sıçrama gördüm. Bu çok sevindirici çünkü otomotiv sanayi önemli bir dal. Tabi KOBİ'lerde hızla gelişiyor. Tekstil sanayiinde büyük gelişmeler kaydediyor. Bunlar halkımızın ve ekonomimizin gelişmeye yatkın olduğunun somut kanıtları" dedi.

DSP'nin ekonomik kalkınmaya ilişkin gözlemlerine de değinen Başbakan Bülent Ecevit, "Bizim görüşümüze göre, Türkiye'nin kaynak sorunu yoktur ama kaynaklarını yeterince değerlendirememek gibi bir sorunu var. Bunları da gidermek gerek. Türkiye'nin zengin maden kaynakları var, bunları değerlendirememektedir" diye konuştu.

TARIM VE DOĞRUDAN DESTEKLEME SİSTEMİ Tarım ve köylü nüfusunun, nüfusun yarısına yakın olduğunu belirten Ecevit, "Tarımda maalesef gerekli atılımlar yapılamamıştır, ancak çok gelişmiş bazı illerimizde tarımda gelişmeler vardır. Çünkü o illerde tarım ve sanayi bir araya getirilmeye başlanmıştır. Biz tarıma özel bir önem vermek istiyoruz. Tarım ve sanaiyi birleştirmek istiyoruz" dedi.

Doğrudan destekleme sisteminin olumlu sonuçlar vermeye başladığının altını çizen Ecevit, "Henüz bütün yurda yayılmamış ama umut verici göstergeler var. Alternatif ürünler konusu Türkiye'de ciddi bir sorundur. Bu konuda gerekli adımlar atılamamıştır" diye konuştu.

ASO Başkanı Zafer Çağlayan'ın orman işçileri ile ilgili bir eleştirisini değerlendiren Başbakan Ecevit, "Biz hükümete geldiğimizde, köy hizmetlerindeki geçici işçileri daimiliğe geçirmiştir. Fakat aynı nitelikteki işçilerimizi bu olanaktan yoksun bırakmıştık. Bu konuda da bir hamle yapmayı sosyal adaletin bir gereği olarak gördük" diye konuştu.

KÖY-KENT PROJESİ Öte yandan tarım alanında ve köylülerin yaşamında büyük atılım yapmak için Köy-Kent projelerini geliştirdiklerini anlatan Ecevit, bu projenin yanlış anlaşıldığını kaydetti. Köylerin birleştirilecekmiş gibi anlaşıldığına dikkat çeken Ecevit, "300-500 nüfuslu köyde sanayi kuruluşları kurulamaz ama birbirine yakın köyler kooperatiflerini birleştirirlerse çok yakın bir işbirliği kurulabilir. Hizmetler bir araya getirilebilir. Örneğin Mesudiye Köyü. Bir yıl sonra oraya gittiğimde inanamayacağım gelişmeler gördüm. Sağlık hizmetleri gelişmişti. Köyden kaçış bitmişti, köye dönüş başlamıştı" dedi.

Dünya Bankası Başkanı Ankara'ya geldiğinde kendisine Köy-Kent Projeleri'ni anlattığını söyleyen Ecevit, "Kendisi projesi çok olağanüstü bir olarak nitelendirdi. Türkiye için 300 milyon dolarlık bir kaynak ayrılacağını söyledi ve bu sözünü de tuttu. Mesudiye'den sonra Van'a gittim. Van'daki köykenttin yapımı başlamıştı. Daha birçok köyle ilgili köykent projeleri hızlandırılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

TURİZMDE SON GELİŞMELER Başbakan Ecevit, turizm konusunda son bir iki yılda olumlu gelişmeler yaşandığını, bunları daha ileriye taşımanın mümkün olduğunu vurguladı.

Bu konuda devletin çabası ile ilerlemeye kararlı olduklarını açıklayan Başbakan Ecevit, "Dış satımda olduğu gibi turizmde de küçük esnafa iş olanakları sağlanmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin dış satım politikası ciddi bir sorundu. Bunu değiştirme kararındayız. Sadece karayoluna değil, demiryolu ve denizyolu ulaştırmacılığına önem vermekteyiz. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili olduğu halde denizyolu yolculuğuna önem verilmemiştir. Biz bunların uygulanışını daha hızla yerine getirmekte kararlıyız. Sanayi ve endüstrinin gelişmesi için bu alanlara daha önem vermekteyiz. KOBİ'lerin destek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda önemli mesafe alında ama daha da yapılması gerekenler var" dedi.

Bundan birkaç ay önce meslek liselerini bitiren gençlerin eğer o meslek dalında ilerlemek isterlerse sınavdan geçmeksizin yüksek okullara alınabileceğini hatırlatan Ecevit, bu yöndeki şikayetlerin de ortadan kalktığını söyledi.

KAYIP DIŞI EKONOMİ Kayıp dışı ekonominin son yıllarda ekonominin çektiği sıkıntıların başında geldiğini vurgulayan Başbakan Ecevit, "Bu soruna da bir çare getirmek kararındayız. Çağlayan, yatırımların teşvikine bir haklı şikayet belirtti. 1998'deki karma hükümetimiz döneminde buna bir çözüm götürmeyi özellikle dar gelirli bölgelere bir çözüm getirmeye çalıştık. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırım yapmak isteyenlere en geniş olanaklarını tanımayı düşünüyoruz, ancak bu Meclis'te çığırından çıkmış. Dolayısıyla Güneydoğu ve Doğu bölgelerimiz bu konudan gerekli desteği alamamıştır" dedi.

YABANCI YATIRIMCILAR Yabancı yatırımcıların sorunlarına da değinen Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye'de yatırım yapmak isteyenlerin daha önce 40 kapı çaldığını şimdi ise bunun artık bir kapıya indirildiğini ifade etti.

Kalkınma ile ilgili olarak yalnız büyük yatırımların değil, teknoparkların artırılması gerektiğine dikkat çeken Ecevit, "Yatırım bakımından Türkiye'nin en büyük derdi belki de bankaların yeterince katkıda bulunmamalarıdır. Biz bu konuda yeterli adımlar attık. Bu konuda sanayiciler ve yatırımcılar özledikleri ilgiyi bulamıyorlar. Bunun içinde çözüm üreteceğiz" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİ AB konusunun önemli olduğunu dile getiren Başbakan Ecevit, "Aslında TBMM çalışma döneminin son günlerine doğru çok önemli atılımlarda bulundu. Bizim AB'de tam üyeliğe erişebilmemizde bütün olanakları sağladı. Bunları açıkladığımızda AB'nin yöneticileri şaşırdı. Türkiye'yi AB içine çekmekte çok isteksiz davranan kimseler bile o yasaları görünce takdirlerini belirtmekten kaçınamadılar. Ama kendilerini ne olumsuzluk bulabiliriz diye neden aramaya başladılar" diye konuştu.

İLERLEME RAPORU Dünkü açıklamada en ilginç çekici bulduğum bir noktayı aktaran Bülent Ecevit, "Yetkililer, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğe alınmadan önce 3 Kasım seçimlerin önemini belirtmişler. Yani yetkililer önümüzdeki seçimleri görecekler ve ona göre karar verecekler. Benim kanımca Türkiye'de laikliğe ters düşen bir hükümet kurulacak olursa, Avrupa kapısını onlara kapatacaktır. Bu seçmenlerimize ciddi bir uyarıdır. Laikliğe ters düşen bir hükümet ortaya çıkarsa, böyle bir durumla karşı karşıya kalınabilir" ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler