"Avrupa panikledikçe faşizme, ırkçılığa kayıyor"

GÜNAY NUH - İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, Avusturya'nın 7 camiyi kapatma kararına ilişkin, "Avrupa panikledikçe, gelişen İslam duygusu, düşüncesi, kültürü karşısında kendi mecrasından sapıp faşizme, ırkçılığa kayan bir eğilim gösteriyor." dedi.

Orhan Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'da kapatılan camilerin İslam'ın yükselişte olmasından kaynaklandığını belirterek, Avrupa'nın kendi kültürel ve dini değerlerine güveninin azaldığını ifade etti.

Atalay, "Kendi kültürel ve dini değerlerine güven azaldıkça Avrupa'nın kültürel olarak İslam kültürünün etkisi altına gireceği şeklinde endişeleri var. Bu endişe günbegün büyüyor. Bu cami kapatmalarının bununla ilgisi olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Avrupa'da çok güçlü bir ırkçı damar olduğunun bilindiğini vurgulayan Atalay, birçok Avrupalı düşünürün de söz konusu ırkçılığı teyit ettiğini aktardı.

Güçlü ve yer altındaki ırkçılığın gerek Avrupa gerekse de dünya için tehdit olduğuna değinen Atalay, şöyle devam etti:

"Bu durum Avrupa'nın şimdiye kadar savunduğu, ihraç ettiği birtakım değerlerden de sapmaya başladığı manasına gelir. Çünkü Avrupa'da insan odaklı bir dünya sisteminin, düşünce özgürlüğünün, demokrasinin, çoğulculuğun, liberalizmin, insan hak ve hürriyetlerinin, insan düşüncesinin dokunulmazlıklarına dair şimdiye kadar söyledikleri, bir nevi çürümeye başlıyor, karşılıksız kalıyor. Avrupa panikledikçe, gelişen İslam duygusu, düşüncesi, kültürü karşısında kendi mecrasından sapıp faşizme, ırkçılığa kayan bir eğilim gösteriyor."

- "Avrupa kendisine benzemeyeni düşman olarak görüyor"

Orhan Atalay, Avrupa'nın "ötekisi" noktasında da çok iyi bir sınav veremediğini Avrupa'nın "ötekisi"ni kendisine benzetmeye çalıştığını, aksi durumda kendisine düşman olarak gördüğünü anlattı.

Bu panik halinin Avrupa'ya yarar sağlamayacağını ifade eden Atalay, "Avrupa kendisi olarak kalırsa belki daha akıllıca bir yol çizmiş olur." dedi.

Atalay, İslam'ın bin 400 yıldır insanlığın gündeminde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"İslamın yayıldığı bütün coğrafyalarda ötekisi cehennem olarak görülmemiştir. İslam coğrafyasında ötekisi cehennem olarak görülmüş olsaydı bugün İslam dünyasında ne kiliseler, ne havralar kalırdı, ne de gayrimüslim diye tanımladığımız İslam inancına sahip olmayan insanlardan eser kalırdı. İster Kahire'ye, istersiniz Şam'a gidin, orada Müslümanlarla gayrimüslimlerin de yaşadığını, camilerin yanı sıra kiliselerin de var olduğunu görürsünüz."

Avrupa'nın diğer toplumlara karşı üstün konumda olmadığını kaydeden Atalay, "Avrupa bilim ve teknolojideki üstünlük tahtını artık yavaş yavaş başka kıtalara bırakmaya başladı. İşte Çin, Japonya, Güney Kore, Singapur bunlara örnek. Orada başka bir merkez oluşuyor. Dolayısıyla Avrupa tek belirleyici konumu ciddi manada kaybetmiş durumda. Bu durum Avrupa'nın kültürel ve dinsel değerlerin daha hızlı sorgulanması manasına gelir. Onu sorgulayacak, onunla rekabet edecek, yegane din de İslam olunca bunu kendisine ciddi tehdit olarak görüyor. Dolayısıyla bu tehdide karşı birtakım tedbirler alıyor. Bu tedbirler arasında belli ki sığındıkları yegane yöntem yasaklamaktır, kapatmaktır, yok etmektir. Kısacası korkunun ecele faydası yoktur. Sizin inancınız eğer sağlamsa, güçlüyse onu zorla bastırmak mümkün değil." diye konuştu.