Avrupa Parlamentosu Başkanı Martın Schulz:

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, 'Hepimiz gerçeklere bakarak hareket etmeliyiz. Bugünün gerçeği de Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne üye devlet olduğu gerçeğidir. Bu devlet dönem başkanlığını üstlendiğinde, 'Ben müzakere yapmayacağım' denmesini eleştiriyorum; mümkün olası görmüyorum' dedi.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Türkiye Delegasyonu binasında basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin AB üyeliğini savunduğuna altını çizen Schulz, Türkiye ile AB arasındaki sorunlara dikkat çekti.

Schulz, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile Türk-AB işbirliği, vize konusu, Kıbrıs başkanlığında Türkiye-AB ilişkileri ve AB'nin yeni Anayasa'dan beklentileri konularını ele aldıklarını belirterek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek ile Parlamentolar arası ilişkilere önem verdiklerini kaydetti.

" Türkiye'nin Anayasa süreciyle ilgili neler bekliyorsunuz ?" sorusuna, Schulz, yeni Anayasa temel haklar şartı ile tam uyumlu olmasının önemine ve müzakere edilemez bir olduğuna dikkat çekti.

'Tutuklu vekiller ve ifade özgürlüğü eleştirilerine katılıyor musunuz?' sorusuna Schulz, tutuklu vekillerin hapiste olma koşullarına ve davalarının yürütülme şekline yakından bakılmasının altını çizdi.

Kıbrıs dönem başkanlığında diyalogun kesileceğini ve pozitif gündemin açıklandığını ve bu sürede Türkiye- AB ilişkilerini canlandıracak bir formülün olup olmadığı sorusuna Schulz, 'Hepimiz gerçeklere bakarak hareket etmeliyiz. Bugünün gerçeği de Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne üye devlet olduğu gerçeğidir. Bu devlet dönem başkanlığını üstlendiğinde, 'Ben müzakere yapmayacağım' denmesini eleştiriyorum, mümkün olası görmüyorum' dedi.

İngiltere'de gazetecilerin tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna Schulz, 'Basın özgürlüğü dünyanın bir sorunu. Biz bu tür kaygıları dile getirdiğimizde, dünyanın neresinde kısıtlama varsa, buna karşı durabilmektir' şeklinde konuştu.

Uludere konusuyla ilgili olarak Schulz, 'Sivil insanlara karşı askeri bir saldırı olması, nerede olursa olsun olabilecek en kötü senaryodur. Askeri operasyonlar hangi nedenle olursa olsun gerek hükümetler gerekse askeri kanat için zor kararlardır. Sivil kurbanlarla birlikte bunun tam tersi etki yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Suriye'deki durumun düzelmesi için tek şansın Annan Planı olduğunu savundu.