Jamie Robertson
BBC Worldnews
İspanyol Başbakanı Mariano Rajoy ülkenin borçlarını azaltmak için kamu harcamalarında kesintiye gitti.
Yatırımcılar ABD ekonomisinin yavaş da olsa toparlanmakta olduğuna ikna olmuş gibi görünüyor.
Avrupa'dan gelen haberler ise AB ekonomilerinin hala sorunlu olduğunu ortaya koydu.
Şu anda Avrupa'da gözlerin üzerinde olduğu ülke Yunanistan değil. Aslında Yunanistan sürekli bir sorun, ancak şu anda bu konuda hiç kimsenin yapabileceği birşey yok.
Şu anda Avrupa içinde en çok endişe yaratan ülke İspanya.
İspanya'nın borçlanma maliyeti yıl boyunca arttı.
Çarşamba günü 3.5 milyar euroluk tahvil satmaya çalışan İspanya, sadece 2.5 milyar euroluk bir satış gerçekleştirebildi.
Şu anda İspanya'nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi %5.72.
Sadece bir ay önce bu rakam %4.9'du.
2012'nin başından bu yana, İspanya'nın temerrüt riski karşısında kredi temerrüt takası yöntemi ile kendini sigortalamak isteyenlerin ödemesi gereken bedel iki katına çıktı.
Sadece bir iki hafta önce gözler Portekiz üzerindeydi.
Ancak Portekiz'e odaklanırken göz ardı edilen nokta Portekiz'in devlet tahvillerinin piyasadaki getirisinin düşüyor oluşuydu.
Aynı dönemde, İspanyol tahvillerinin getirileri yükseliyordu.
Bağımsız bir araştırma şirketi olan Spotlight Ideas ay başında yayınladığı raporda ''Portekiz tahvil getirileri ile İspanyol tahvil getirileri karşılaştırıldığında, İspanya'nın gelecekte bir krize neden olma olasılığının Portekiz'den daha yüksek olduğu görülüyor'' dedi.
İspanya'nın Yunanistan'dan farkı
İspanya'nın sorunu kamu borçları değil, banka borçları.
İspanya'da bankalar herşeylerini patlamaya hazır bir emlak balonuna bağlamışlar.
Hükümetin politikaları da emlak piyasasına ve bankalara hiç yardımcı olmuyor.
Rajoy hükümeti, ülke ekonomisinin %1.7 daralmasının beklendiği 2012 yılında borç oranını Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın %8.5'inden %5.3'üne indirmek için 27 milyar euroluk harcama kesintileri ve vergi artışı gerçekleştirdi.
Spotlight'tan Stephen Pope ''Sorun şu ki şu anda GSYH'nin azalışı borçların azalışından daha hızlı gerçekleşiyor. Bu yıl için borçları GSYH'nin %5.3'üne gelecek yıl için ise % 3.0'ına indirmeyi öngören plan sadece zorlayıcı değil, imkansız'' dedi.
Pope sözlerine ''Durum Yunanistan'dan farklı çünkü İspanya'da kriz banka sisteminde. Hükümet kesintilere giderek ne bankalara ne de emlak piyasasına toplanma imkanı veriyor.'' diyerek devam etti.
İşsizliğin artışı ve emlak piyasasının çöküşü, ödenmeyen borçlar ve mortgageler nedeniyle durumu her ay kötüleşen İspanya'nın önde gelen tasarruf bankası Caixa'nın durumu da endişe uyandırıyor.
Banka şu ana dek ayakta kalmasını İspanya'nın Avrupa Merkez Bankası'ndan aldığı yardımlara borçlu.
Ancak alınan bu yardımların önemli bir kısmı İspanyol devlet tahvilleri alımına harcandı.
Avrupa Merkez Bankası'ndan alınan 79.5 milyar dolarlık yardımın sadece %15'i İspanyol bankalarına gitti.
Mart ayı sonunda İspanyol sendikaları Başbakan Rajoy'un politikalarına karşı genel greve gitti.
Fakat şu an için Avrupa Merkez Bankası'nın daha fazla yardım yapmaya niyetli olmadığı görülüyor ve Caixa ve diğer İspanyol bankaları için seçenekler tükeniyor.
Caixa ve orta ölçekli bankaların yaşadığı kriz, sonuçta ekonomiyi felce uğratıp daralmaya götürücek ve bu da ülkenin borçlarını artıracak.
Stephen Pope'a göre bu yıl içinde İspanya, Avrupa Komisyonu karşısında ekonomik hedeflerini gerçekleştiremeyeceğini itiraf edecek.
Ardından da, ya Avrupa Kurtarma Fonu'ndan para talebinde bulunacak ya da borçlarının yeniden şekillendirilmesini isteyecek.
İspanya'nın sorunları çevre piyasaları da etkiliyor.
Fransa, Perşembe günü devlet tahvillerini satışa çıkardı ve alıcı bulmakta hiç bir zorluk çekmedi.
Ancak alıcıları çekmek için tahvillerin getirilerini az da olsa artırmak zorunda kaldı.
Avrupa'daki bu durgunluk geçen hafta sermaye ve mal piyasalarında da etkisini gösterdi.
FTSE endeksi bu yılki en kötü gününü yaşadı.
Altın ve diğer bir çok mal gibi petrol fiyatları da düştü.
Yine de bir çok borsa sene başından bu yana önemli oranda yükseldi.
Nasdaq %19 getiri sağladı.
Spotlight'tan Stephen Pope ''Avrupa dışında da iş yapan büyük şirketler, özellikle Asya'da faaliyet gösterenler, iyi bir yıl geçirme şansına sahip. Ancak Avrupa'daki orta ölçekili yerel ya da bölgesel işler var olan ortamda kar etmenin oldukça zor olduğunu görecekler '' diyor.