PARİS (İHA) - Paris'teki UNESCO merkezinde, Avrupa Birliği'nin 50. yılı dolayısıyla "Nasıl bir Avrupalı için hangi Avrupa? - Avrupa-Akdeniz-Paris Forumu" adı altında 3 gün boyunca Avrupa ve Avrupalı'nın geleceği tartışılacak.
10 ayrı ana başlık altında gerçekleşecek konferansa, konuşmacı olarak davet edilenler arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş ile TÜSİAD ikinci Başkanı Pekin Baran da bulunuyor.
UNESCO merkezinde 10 Şubat Cumartesi günü akşamı açılışı yapılan konferans 12 Şubat Pazartesi günü son bulacak. 3 gün sürecek konferansa konuşmacı olarak davet edilenler arasında alanında uzman ekonomist, sosyolog, siyaset ve bilim adamları bulunuyor. Konferans kapsamında, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Uzak Doğu'nun ekonomi ve kalkınmasındaki gelişmelerin görüşüldüğü oturumda, AB'nin 1990-2006 arası 16 yıllık süredeki kalkınma hızı yüzde 2 olarak belirtilirken, ABD'nin yüzde 3, Japonya, Endonozya, Çin, Hindistan gibi ülkelerin bulunduğu Uzak Doğu bloğunda ise yüzde 6.3 dolayında olduğu açıklandı. AB'nin genişlemesinin de gündeme geldiği oturumda, Rusya'nın katılımıyla AB'nin güç dengesini sağlayabileceği vurgulanırken, Türkiye'nin dışarıda bırakılma düşüncesinin ihtimal dışı olduğu belirtildi.
Kimlik arayışı içinde görünen AB'nin aradığı kimliğe uyan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini anlatan TUSİAD ikinci Başkanı Pekin Baran, laik ve demokratik bir ülke olan Türkiye'nin uzun süredir AB'nin dahil olduğu Gümrük Birliği'ne üye olduğunu hatırlatarak, Kopenhag kriterleri çerçevesinde yapılmış ve yapılmakta olan reformlara değindi.
Öte yandan konferansa konuşmacı olarak davet edilen Kemal Derviş, AB ile ABD ve Kore'yi mukayese ettiği konuşmasında, AB ülkelerinin yıllık çalışma süresi ile diğer ülkelerdeki çalışma süreleri arasında fark olduğuna dikkat çekti. Bu farkın kalkınmada hız kestiğine işaret eden Derviş, Avrupa'nın geleceğini dünya genelinde tartışmanın doğru olacağını söyledi. Avrupa'nın dünyadaki sorunlara bir cevap vermesi gerektiğini belirten Derviş, bu çerçevede Türkiye'nin Avrupa için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.