Habsburg Ailesi’nin asil soyu devam ettirmek için akraba evlilikleri yaptıkları bilinen bir gerçektir. Özellikle üst düzey insanlar kendi soylarından kişilerle evlenerek kraliyet kanını saf tutmaya çalışıyordu. Habsburg Ailesi’nin bu yöntemi tıp literatürüne geçmelerine de neden olmuştur. Prognathism olarak da adlandırılan bu genetik durum, asil soylulara bağlı olarak gerçekleşmiştir. Habsburg ailesi, 1400'lü yılların ortalarında iktidara geldi ve 1700'lü yılların ortalarına kadar orada kaldı. Ancak bu süre zarfında oldukça fazla miktarda melez aile üyesi vardı. Aile dışındaki evlilik yerine Habsburglar, çıkarlarını korumak için yakın evlilikler düzenlemeye karar verdiler. Bunun bedelini ise genetik bozukluklarla ödediler. Ailenin sonraki kuşaklara mensup olan üyeleri güçlü ısırıklar yapamayan işlevsiz çenelere sahip bireyler olarak dünyaya geldi. Büyük dili, dışarıya doğru çıkık çenesi ve bozuk diş yapısı yüzünden çiğneme zorluğu yaşıyor ve salya akıtıyordu.
Bu durumun en kötü örneği, düzgün konuşamayan, çiğnemeyen ve salyalar saçan asilzade İspanya’daki II. Charles oldu. Charles buna ek olarak kısırdı ve bilişsel engelleri vardı. 4 yaşındayken konuşmayı ve 8 yaşında yürümeyi ancak öğrenebildi.