İSTANBUL (İHA) - Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, havuz sisteminin başarıya göre planlanması gerektiğine dikkat çekerek, "Biz havuzdan çıkmayı düşünmüyoruz ama bu gidişle Anadolu kulüpleri kendi bozacak" dedi.
Yıldırım, Hıncal Uluç'un 'Hakan Şükür'ün milli takıma alınmamasında Fenerbahçeliler'in parmağı vardır' şeklinde ifadeler kullandığını dile getirerek, "Bizim hiç alakamız yok. Kadroya alınırsa, hiç olmazsa maç yapar ve yorulur. Öbür türlü dinleniyor. Komplo teorisi ile kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Hakan değerli bir oyuncu. Alınıp alınmamasının kararını Ersun Yanal verecek. Yorumu bize düşmez" açıklamasını yaptı.
İstanbul Erkek Lisesi'nde öğrencilerle biraraya gelen Aziz Yıldırım, sözlerine, "Her konuşmamdan sonra Türkiye'de, medyada bilhassa söylediğim sözler çarpıtılarak gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Sonra 1 hafta, 10 gün yanlış ifadelerle söylediğim cümleler veya düşünceler yorumlanarak bunlardan kazanç çıkarılmaya çalışılıyor. Bunları önlememiz lazım. Onun için sorduğunuz sorularda bunu gözönünde bulundurursanız sevinirim" diyerek başladı. Yıldırım, 1998 yılında yapılan kongrede 1 oy farkla takımın başına geldiğini, bu görevi gelecekte ailesine bırakacağı önemli bir övgü kaynağı olarak gördüğünü kaydederek, "Geldiğim günden bu yana tesisleşme, kulübü güçlendirme, sportif başarılar için çalışmalar yaptık. En baştaki hadise tesisleşmeydi. Bugün doğru bir adım attığımızı ve büyük mesafeler kaydettiğimizi görüyoruz. Örnek stadıyla, tesisleriyle ve amatör branşlarda Fenerbahçe, Türkiye'nin gururudur. Futbol takımının ileri gitmesi için yatırımlar yaptık. Stat, tamamen taraftar ve üyelerin katkısıyla yapılıyor. Son kısmı da yapılıyor. Eylül ayı sonunda bitmiş olarak Fenerbahçeliler'in hizmetine sunulacaktır. Stadda kapasite 52.500 kişi olacak. Geçen yıl 12 bin kombine vardı, bu sene 20-25 bin kombine bilet satmayı hedefliyoruz. Ayın 15'inden sonra kale arkaları ile ilgili kombineler de satılacak. Artık stadları anarşiden uzak, herkesin sadece karşılaşma izlemek için formalarıyla gelebileceği yerler olarak görmek istiyoruz ve öyle gösteriyoruz. Yaşadığımız örf ve adetlerimizi stadlara taşımalı, örnek olmalıyız. Bunun dışında, Fenerbahçe'de yapacağımız daha çok işler var. En önemlisi Avrupa'da başarı. Futbolda içerdeki başarı 7 senelik bir çalışmanın ürünü ve bundan sonra da ileri gidecek. Futbol takımında kaliteli oyuncular Avrupa'da başarı getirir. Bunun için de ekonomik güç gerekir. Feneriumlarla buna adımı attık. Yönetim Kurulu'nun İcra kurulu değil, karar vermede danışma kurulu olacağı duruma getirmeye, holding gibi çalışma sistemi kurmaya çalışıyoruz. Kurumsal çalışmaya büyük adımlar attık. Fenerbahçe önümüzdeki 15-20 yıl içinde Sabancı ve Koç Holding konumuna gelecek. Bu potansiyel var. Bu gücü kendi taraftarlarından alıyor" dedi.
"DAUM'LA BAŞARIYA İNANIYORUZ" Konuşmasında medyayı da eleştiren Yıldırım, "Maalesef Türkiye'de medya günlük yaşıyor. Birgün bir oyuncu ya da kişiliği en üst noktaya getirip, ertesi gün en alt noktaya getirebiliyor. Topluma bir insanı önce yüksek yansıtıp, ertesi gün aşağıladığınızda inanç ve ciddiyeti kaybediyorsunuz. Türkiye'de bu yaşanıyor" şeklinde konuştu. Aziz Yıldırım, 2 yıl daha Teknik Direktör Christoph Daum ile çalışacaklarını belirterek, "Bizim yönetim olarak tesisleşmedeki başarıyı yakalamamamız, yönetim kurulu üyelerinin bizim kararlarımıza güven duyması ve desteklemesiyle oldu. Biz de Daum'a destek olacağız. Bir hocayla 2 sezon arka arkaya şampiyon olmuşuz. Biz yönetim, taraftar olarak hepimiz ona destek olacağız. Fenerbahçe'de yeni bir ilki daha hayata geçirmiş olacağız. Yoksa göndermek kadar kolay birşey yok. Biz Daum'la başarıyı yakalayacağız" derken, transfer haberleri ile ilgili olarak ise "Gazetelerde yer alan Roberto Carlos gibi isimler yok. Hocanın verdiği rapor doğrultusunda hareket ediyoruz. Hocanın raporunda ise maalesef bu gibi isimler yok, hep genç oyuncular var. Basın da genç oyuncuların isimlerine yer verirse bundan mutluluk duyacağım" değerlendirmesini yaptı.
Yıldırım, Daum'un oyun sistemine ilişkin eleştirilerle ilgili olarak ise "Takımda oynayacak oyuncuları form durumuna göre hoca belirliyor. Oyuncunun az oynayıp oynamamasının sebebine antrenör karar veriyor. Ama bugün Türkiye liginin şampiyonu Fenerbahçe. Demek ki hedef koyduğunuz zaman hedefe giderken yaşanan olaylar daha sonra unutuluyor. 10 sene sonra sadece Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu yazılacak, nasıl şampiyon olduğu yazmayacak. Tabii ki bu seneye de kötü oynayalım, bu şekilde devam edelim mantığı taşımaz. Bunu biz de hocamız da biliyor. Hocamızla görüştüğümüzde bazı oyuncularla bugünkü sıkıntıları aşacağımıza inanıyoruz. İstikrara inanıyorum. Bugüne kadar tesislere yüklenmeseydik, bugünkü başarıları da yakalayamayabilirdik" ifadelerine yer verdi.
"EĞİTİM, FUTBOLDA DA ŞART" Başarı için istikrarlı çalışmak gerektiğini vurgulayan Yıldırım, "Milli takım ve tüm kulüpler ileriye planlama yapmalı. Planlar 1-2 yıllık değil, daha uzun dönemde olmalı. Milli takımda yene jenerasyon var. Türk sporunda önemli eksikliklerden biri eğitim. Eğitimli gençlerle beraber Türk sporunu ileriye götürmemiz lazım. Nasıl ki her konuda eğitim şart diyorsak, ülkenin her noktasında olduğu gibi sporda da böyle olmalı. 8 yaşında Brezilya'daki gençler eğitimle başlıyor spora. 12 yaşına kadar alt yapıda eğitim gördükten sonra yarışmaya başlıyor. Göklere çıkardığımız oyuncuların alt yapıdan olmadığını göreceksiniz. Topa vurmayı bilmeyen, vurunca nereye gideceğini bilmeyen futbolcular var. Yeni dönemde 8 yaşından 12 yaşına kadar spor okulları ve alt yapı ile eğitim vermemiz şart. Güçlü takımlara bakıldığında kollektif oyunun kökeninde eğitim var. Dünya ve Avrupa'da başarının temeli bunda yatıyor. Eğitim, ekonomik güç ve tesisleşmeyi de sağlayarak sürekli başarı yakalanabilir" dedi.
Fenerbahçe'nin gelecek yıllarda alt yapıdan daha fazla yararlanabilmesi için önümüzdeki sezon itibariyle yeni bir yapılanmaya gideceğini anlatan Aziz Yıldırım şunları söyledi:
"Perşembe günü alt yapı ile ilgili büyük bir toplantı yapacağız. Dışardan bir yabancıyı alt yapı sistemini kurmak üzere buraya getirmeyi hedefliyoruz. Ay sonu bu arkadaşı da davet edeceğiz, belki de göreve başlayacak. Alt yapıdan bir kalecimiz Volkan var. Ama geçmişte bizde çok daha fazla genç oyuncu vardı. UEFA'nın yeni kararıyla bundan sonra alt yapıdan oyuncular A takım kadrosuna alınabilecekler. Hoca, eğitimci yetiştirmek için okulumuz yok. Eski futbolu bırakanları, alt yapıdaki bu insanların başına bırakıyorsunuz. Onlar da eğitimi almadığı için belli bir yere kadar getirebiliyor. Yüzmede getirdik, boksta getirdik. Futbol için de dışardan eğitimci getireceğiz. Alt yapıya 3-4 eğitimci getirip gençleri onlara emanet edeceğiz".
Oldukça neşeli olduğu gözlenen Fenerbahçe Kulübü Başkanı, Galatasaraylı bir taraftarın, Hakan Şükür'ün milli takıma alınmamasına ilişkin sorusuna, "Hakan Şükür'ü kişilik olarak çok yakından tanımıyorum. Kamuoyundaki yansıması ve bildiğimiz kadarıyla değerli bir insan ve oyuncu. Milli takım ve Galatasaray'da büyük başarıları ve emeği var. Hıncal Uluç, milli takıma alınıp alınmaması ile ilgili olarak, 'Fenerbahçe'nin parmağı vardır' diyor. Bizim hiç alakamız yok. Aksine, milli kadroya alınır, hiç olmazsa maç yapar ve yorulur. Öbür türlü dinleniyor. Komplo teorisi ile kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Hakan değerli bir oyuncu. Alınıp alınmamasının kararını Ersun Yanal verecek. Çıkacak karar Ersun Yanal'ın kararı, yorumu bize düşmez" cevabını verdi.
İstanbulspor'un TMSF'ye geçtiği dönemde satışı ile ilgili görüşmeler yaptıklarını kaydeden Aziz Yıldırım, "İlk günlerde satışı ile ilgili bir konu vardı gündemde. Biz de ilgilendik. Bazı görüşmeler de yaptık. Amacımız, İstanbulspor ile beraber biz de oynayamayan veya gelecekte değerlendirmeyi düşündüğümüz oyuncuları İstanbulspor'da oynatmaktı. Veya yetenekli oyuncuları Fenerbahçe'ye kazandırmaktı. Abramovich, zengin olduğu için kulüpler alıyor dünyada. Ama TMSF Türkiye'nin en büyük zengini. Onun için satmaya niyeti yok, olmadı ve kaldı" dedi.
"HAVUZDAN ÇIKMAK GİBİ DÜŞÜNCEMİZ YOK AMA BÖYLE GİDERSE KENDİLERİ BOZACAK" Havuz sistemi ile ilgili İtalya'da iki büyük kulübün yöneticisinden geniş bilgi aldığını, Türkiye'deki sistemin örneğinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını ifade eden Aziz Yıldırım, başarıya göre kazanç yöntemini savunduklarını kaydederek şunları söyledi:
"İtalya'da maçların yayın hakkının pazarlanması serbest. Kulüpler televizyonlala pazarlık yapıyorlar ve pazarlık neticesinde de bedel alıyorlar. Mesela, Milan kulübü ve Juventus 70'er milyon euro alıyorlar. Inter 60 milyon alıyor. Küme düşmeye yakın takımlar ise 5-6 milyon euro alıyor. En üstteki takım ile en alttaki takım arasında 6-7 kata varan farklar var. Biz de kanunen ihalenin yapılması, Futbol Federasyonu'nun yetkisinde. İhaleyi yaptıktan sonra o bedelin dağıtımı ile ilgili değerlendirmeyi kulüpler kendisi deklere ediyordu. En son 2000 yılında yüzde 50'lik payı dört büyük kulüp alıyor, yüzde 50'lık bölümü ise Anadolu Kulüpleri paylaşıyor. Anadolu kulüplerinin şikayetleri var. Şampiyon da olsak, çok puan kazansakta aynı düşük parayı alıyoruz diye. Biz, 'O zaman başarıya, galibiyete bağlı yeni bir sistem uygulayalım' çağrısı yaptık. 'Yüzde 25'i şampiyon olan, ratingi olan takıma dağıtalım. Geri kalan yüzde 75'in yüzde 10'unu başarıya dağıtalım. Birinci olan, ikinci olan, üçüncü olan paylaşsın. Geri kalan yüzde 65'i puana göre dağıtalım' diye deklere ettik. Ama ben seyahatte iken Ankara'da yapılan genel kurulda kulüpler birliğinde maalesef genel kuruldan önce 13-14 kulüp biraraya gelerek, yeni kriterler getirerek genel kurulda uygulanması yönünde federasyona baskı şeklinde karar aldırmışlar. Bu yanlış. Bizler de Fenerbahçe, Galatasaray Beşiktaş ve Trabzonspor olarak, aynı düşünce de olmasakta kurulun içindeyiz. Bize de danışmaları gerekirdi. Biz yine şunu söylüyoruz. Performansa dayalı bir çözüm getirilmesi gerekir. Avrupa'daki dağıtım kriterlerini incelerseniz bizde ki gibi de yok. Hiçbir şey yapmayacağız, eşit para alacağız. Dünyanın hiçbir yerinde böyle değil. Geçmişte yapılan hataları çekiyorlar biraz. Büyük kulüpler yaşayacak ki, küçük kulüpler de yaşayacak. Sizden yetişecek oyuncuları alacak kulüpler büyük kulüplerdir. Geçtiğimiz dönemlerde 4 büyük takım, 17 milyon dolar Denizlispor'a 3 futbolcu transferi için para verdi. Biz yayın hakkından 1 yılda bu parayı alabildik. Gaziantep de, Gençlerbirliği'de, Samsunspor'da aynı. Yüksek fiyatlarla oyuncu sattılar ve bu parayla hiçbirşey yapmadılar. O zaman bu kulüplerin de başarı göstermesi gerekirdi. Parayla bu işi çözemiyorsunuz. Sadece Anadolu kulüplerini koruyucu anlamda olmamalı. Performansta başarıyı kim yakalıyorsa o fazla parayı almalı. Havuzdan çıkma gibi düşüncemiz yok. Ama böyle davranırlarsa havuzu kendileri bozacaklar. Biz 4 büyükler maçı yayınlamıyoruz dediğimiz anda, Anadolu kulüplerinin yayın hakkını alacak kimseyi bulamazsınız . Başarı kazanmadan tüm gelire ortak olursanız yanlıştır. Türk Sporu'na faydalı bir çözüm bulmalıyız".
Aziz Yıldırım, Fenerium sayılarını artırmak için bayi anlaşmaları yaptıklarını, yeni kart projesinin yakında hayata geçeceğini ve yeni sezona kadar yeni projelerin hayata geçirileceğini ifade ederken, yerli ve yabancı oyuncularla transfer görüşmelerinin sürdüğünü ve bu ay sonuna kadar yapılan sözleşmelerin kamuoyuna açıklanacağını da sözlerine ekledi.