Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Ayaklı yalan makinesi olmaya bir adım: Sözlü iletişimde yalanı tespit etmenizi sağlayacak ipuçları

Tabii ki bunların hepsini yapan kesin yalan söylüyor denemez, bununla birlikte yalan söyleme ihtimalinin de yüksek olduğunu düşünmenizde bir sakınca yok.

Ayaklı yalan makinesi olmaya bir adım: Sözlü iletişimde yalanı tespit etmenizi sağlayacak ipuçları

Rick T Cartman / Mynet Haber

Yalan, hiç şüphesiz dünyada en sık uygulanan davranış biçimlerinden biri... Peki ne yalan, ne doğru, ayırt etmek istemez misiniz?

Kabul edelim ki, bazı yalancılar fazla profesyonel...

Aynı Temel İçgüdü filminde Sharon Stone’un oynadığı Catherine Tramell karakteri gibi... Catherine o kadar iyi bir yalancıydı ki, hiçbirimiz onu yalan makinasına bağlandığı bu haliyle hatırlamıyoruz! (!)

Çevremiz yalancılarla dolu. Bazıları yaptıkları hataları gizlemek için yalan söylüyorlar, bazıları kendilerini daha üstün gösterme istekleri yüzünden yalan söylüyorlar, bazıları önceden söyledikleri yalanları kapatmak için, bazıları istediklerini elde etmek için, bazılarıysa sırf keyfine yalan söylüyorlar.

İster inanın ister inanmayın, yalan en masum, en dürüst bildiğiniz insanlarda bile çok yaygın olan bir davranış biçimi...

Buyrun, istatistikler:

Forensic Psychology’nin derlediği verilere göre, kadınların %80’i zaman zaman zararsız yalanlar söylediklerini ifade ediyorlar. Derlemeye konu olan insanların %60’ı, 10 dakikalık bir konuşma esnasında ortalama 2-3 yalan söylediklerini itiraf etmişler; hattâ bu yalanlar yüzyüze değil de telefondayken daha da artıyor.

Erkekler günde ortalama 6 yalan söylüyorlar, kadınlar ise 3’te (tadında) bırakıyorlar… En sık söylenen yalan ise "sorun yok, iyiyim" olarak belirlenmiş.

Science of People’ın yaptığı araştırmada ise, söylenen yalanların %82’sinin farkedilmediği gözlemlenmiş!

İşte bu kadar da yaygın bir davranıştan bahsediyoruz...

Peki karşınızdakinin yalan söyleyip söylemediğinin sinyalleri nelerdir? Her dakika yanınızda portatif bir yalan makinası ile gezecek haliniz yok ya!? İşte size karşınızdakinin yalan söyleyip söylemediğini anlamanıza yarayacak birkaç ipucu:

1.İnsanlar yalan söylemeden önce aniden kafalarının pozisyonu değiştirirler.

Bir soru sorduğunuzda, karşınızdaki yanıtlamadan hemen önce kafasını arkaya atmak, öne eğip kaldırmak veya iki yana sallamak gibi hareketlerde mi bulunuyor? Eğer öyleyse, bilin ki size vereceği yanıtın yalan olma ihtimali büyük.

Ancak bu kafa hareketlerini gözlerini sizden kaçırmak için yaptığını düşünmeyin, çünkü yalanı savuşturmak için kullandığımız "gözlerimin içine bak!" cümlesi istatistiki olarak bir palavradan ibaret... İnsanlar normal konuşmalarda karşısındaki ile %60 oranında göz göze kalırken, bu oran yalan söylerken %75’lere kadar fırlar. Üstelik göz kırpma sayısında da belirgin bir azalma olur.

2. Yalan söylemeden hemen önce nefes alışverişi ağırlaşır.

İnsanlar endişeli ve gergin hissettiklerinde nefes alışverişleri ağırlaşır, daha sert ve derin nefes alıp vermeye başlarlar. Nefesteki bu değişiklik, aslında kalp atış ve kan dolaşımı hızlarındaki değişikliğe verilen bir reflekstir.

Yalan söyleyen insanlar endişeli ve gergindirler... Üstelik kalp ve damar sistemlerinin hızındaki bu değişikliğin ağız kuruması, mukus tabakasının işlevsizleşmesi gibi etkileri de vardır. Gittikçe daha güç konuşabilmeye başlarlar.

Göz önünde bulundurulması gereken bir sinyal daha!

3. Pek fazla hareket etmezler...

İnsanların iletişim kurarken hareket etmeleri, gevşemeye ve vücutlarına daha rahat bir pozisyon yaratmaya çalışmaları gayet normaldir. Yalan söyleyen insanlar, bu doğal hareketlerden uzaklaşmış, katı ve hareketsiz bir biçimde konuşurlar.

Bu esnada içgüdüsel olarak vücutlarının savunmasız bölgelerini kapatmış durumda olabilirler; boğaz, göğüs, kafa veya karın gibi.

4. Kelimeleri tekrar ederler. Sizin kelimelerinizi bile.

Yalan söyleyen insanlar, hem sizi hem kendilerini ikna etme refleksiyle, hem de yalanı hazırlamaya daha çok vakit bulabilmek için cümle içinde kullandıkları kelimeleri birkaç defa tekrar ederler… "Hayır gitmedim... Gitmedim, yok... Yok hayır, orda değildim zaten, gitmedim." gibi.

Bu zaman kazanma refleksi, sizin sorduğunuz sorudaki kelimeleri yanıta dönüştürme biçiminde de ortaya çıkar:

- Dün gece vazoyu sen mi kırdın Rick T Cartman?
+ Dün gece vazoyu ben kırmadım.

5. Çok konuşurlar, gereksiz ayrıntıya girerler.

Zaman kazanıldıktan, yalan kafada tasarlandıktan sonra farklı konular etrafında konuşmalar, her konu hakkında gereksiz ayrıntılar vermeler başlar.

Karşınızdaki size gereğinden fazla bilgi veriyorsa, size açık kalpli görünmek ve söylediği yalana sizi inandırmak niyetinde olabilir. Üstelik, yalan söylediğini ortaya çıkarmaya yönelik cümleler kurmaya devam ederseniz, karşınızdaki saldırganlaşacak ve oklarını size yöneltecektir.

_Kaynaklar: Addiction.lovetoknow.com, Bitrebels.com, Pudra.com, Businessinsider.com, Scienceofpeople.com_

En Çok Aranan Haberler