Ayasofya-i Kebir Cami-i'nde yaşanan yeni tahribat yine gündem oldu. 10 Temmuz 2020'de yeniden ibadete açılan cami, daha önce de imparator kapısında meydana gelen tahribatla gündeme gelmişti. Ayda yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Ayasofya'da bu kez başka bir kapının zarar gördüğü belirtildi.
Zemindeki çatlaklar dikkat çekerken daha önce tahrip edilen yerlerin alçıyla onarıldığı, sunu mozaiğinin altındaki kapıda ise çift yönlü tahribatlar olduğu dikkat çekiyor. İlahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz ve Sanat Tarihçisi Yasin Saygılı konuyu Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Ayasofya’nın son zamanlarda yaşadığı tahribatlara dikkat çeken Filiz, “Bu tahribatı yapanların sosyal psikolojik bir tespitini yapmak da mümkün. Siyasi bir tavır olarak bu tahribatlar yapılıyor olabilir. Ziyaretlere açık çok kutsal mekanlarda, Ayasofya’nın maruz kaldığı tahribatlara rastlamıyoruz.” dedi.
Sanat Tarihçisi Yasin Saygılı ise “Kontrolsüz ve yoğun bir ziyaretçi akımı mevcut. Bu kadar yoğun ziyaret bu şekilde tahribatları ortaya koyuyor. Bunun nasıl engellenmesi gerektiği etraflıca düşünülüp konuyla ilgili kalıcı önlemler ortaya koyulmalı” diye konuştu.
Konuyla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü açıklama yaptı. Açıklamada yapıya gerekli özen ve hassasiyetin gösterildiği belirtildi. Ayasofya’nın yoğun ilgi ve ziyaretçi aldığı kaydedilen açıklamada, “Ziyaretçilerimizin de aynı özen ve hasasiyeti göstermesini beklemekteyiz. Şu anda Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi 160 Kamera ile 24 saat izlenmekte olup, ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı 81 adet Güvenlik görevlisi de 24 saat görev yapmaktadır. Dolayısıyla tüm alanlar kontrol altındadır. Ayrıca Cami içerisinde Turizm Polisleri, Özel harekat birimleri de ek olarak görev yapmaktadır. Dolayısıyla bir güvenlik zafiyeti söz konusu değildir” ifadeleri yer aldı.