AYDERBİR Başkanı Karimiş: Eğitimde Fırsat Eşitliğini Dershaneler Sağladı

Aydın ve ilçelerinde faaliyet gösteren 67 dershane adına, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili olarak dershane yetkilileriyle birlikte açıklama yapan Aydın Dershaneler Birliği (AYDERBİR) Başkanı Ali Karimiş, eğitimde fırsat eşitliğini özel dershanelerin sağladığını söyledi. Karimiş, "1960’lı yıllardan belli bir zümrenin çocukları belli bir yerlere geliyor, bürokrat ve genel müdür oluyordu. Şimdi özel dershaneler kapatılarak aynı sisteme dönülmek isteniyor. Şu anda Anadolu’dan gelen birçok insan bürokrat oldu, yüksek mevkilere geldi. Bunların önü açıldı, fırsat eşitliği sağlandı. Asıl fırsat eşitliğini biz sağlıyoruz.” dedi.Turistik Park'ta yapılan açıklamada dershanelerin kapatılmasının uzun vadede eğitim sektöründe ciddi sıkıntılar doğuracağını belirten AYDERBİR Başkanı, iki yıldır bununla ilgili bir proje yürütüldüğünü ve çalışmaları ibretle takip ettiklerini söyledi: "Maalesef bu süre içerisinde dershanelerin geleceğiyle ilgili tutarlı bir politika izlenmemektedir. Önce denildi ki, 'Biz özel dershaneleri kendi bünyemizden çıkaracağız. İsteyenler ticari kuruluş olarak yollarına devam edebilir.' İki ay geçmeden bu sefer, 'Özel açık lise statüsünde devam edecek.' denildi. Onun da süresi kısıtlandı iki yıl olarak. Madem özel açık lise statüsünde dershaneler devam edecek, o zaman buna süre konulmaması lazım. Süre konulduğu zaman bu kez 11 ve 12. sınıflarda Milli Eğitim okullarında büyük bir akıntı olacağı düşüncesi hakim. O yüzden süreyi sınırlı kılıyorlar. Lise dört yıllık müfredat. İki yıllık için lise öğrencisi gelmez. Açık Lise'ye 1,5 milyon öğrenci devam ediyor deniyor, bunlardan 100 bin kişi belki dershaneye gelir; çoğu 30 yaş ve üzeri. Bu bizce günü kurtarmak ve verilen tepkileri azaltmak için alınmış bir tedbirdir. Maalesef bakanımız ve müsteşarımızın açıklamaları birbirleriyle çelişiyor. Sayın bakanımızın söylediği rakamlarla müsteşarımızın söylediği rakamlar birbirini tutmuyor. Kimisi diyor dershanelerin yüzde 20’si özel okullara dönüşebilir, kimisi yüzde 70'i dönüşebilir diyor. Bu konuyla ilgili bizim görüşlerimize başvurulmadı. Belki birkaç tane zincir dershaneyle görüşülüp masabaşı hazırlanmıştır. Bu rakamlar bizce yanlış. Bizler demokratik ülkede öğretim yapan kurumlarız. Bu kurumların kapatılması, demokratik bir ülkede antidemokratik bir uygulamadır. Biz buna katılmıyoruz, kapatılmasına karşıyız.”Eğitim sistemindeki sıkıntılar yüzünden bu düzenlemeye gidildiği açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Ali Karimiş, şunları söyledi: “Madem özel öğretim kurumları kapatılacak, her şey devletleştirilecek, özel hastanelerden sıkıntı gelmiyor mu? Özel hastanelerde mi kapatılacak? O zaman bu özel hastaneler, kamu hastanelerine dönüştürülsün. Madem dershanelerin kapatılması milletin menfaatine, bu millete en çok zararı veren özel bankalar değil mi? Madem milletin menfaatineyse özel bankalar da kamulaştırılsın veya ticari faaliyetleri durdurulsun. Petrol, Türkiye’nin en büyük problemi değil mi? Petrol firmaları sürekli ayarlama yapıyor. O zaman onlarda mı kamulaştırılacak, onlarda mı kapatılacak? Yani bu şekilde devam edilirse bu işin sonu gelmez. Bugün dershaneler, yarın özel hastaneler, ertesi sene bankalar gündeme gelir. Bunun uygulanabilir tarafı olmadığını biliyoruz. Sayın Bakan Nabi Avcı televizyonlara çıkıyor, söyledikleriyle gerçekler o kadar çelişkili ki aramızdan herhangi bir temsilciyi karşısına çıkarsalar, gerekli tüm cevapları veririz. Bir şeye karar alınırken sektör temsilcileri de çağrılır, ortak yol bulunur. Bakanlık, öğretmenler ve halkımız, bu kararın yanlış olduğunu ve ileride eğitimde büyük sıkıntıları doğuracağı belirtiliyor. Bakanlık bizden bilgi almadı, konunun tamamen dışındayız. Milli Eğitim il müdürleri de bu işin dışında tutuluyor. Ankara’da belli şeylerde yürütülüyor. Özel dershanelerin okullaşma oranı yüzde 20 değil, yüzde 7. Aydın’da 67 dershaneden şu anda özel okula dönüşebilecek yok.”AYDERBİR Başkanı Karimiş, "Dershaneler kapanırsa karşımıza ne çıkar?" sorusunu ise şöyle cevapladı: “Şu anda biz dershanelerde saati 6-7 liraya ders veriyoruz. Kapanırsa bir daire tutarız, 10 öğrenci bulur özel ders verirsek daha fazla para kazanırız. Bizim kaybımız olmaz, daha da kârlı oluruz. Güzel de tatil yaparız. Ben 22 yıldır bu sektörün içindeyim, günleri karıştırıyorum. Öğretmen özel ders vererek bunu aşar, olan yine gelir seviyesi düşük olanların çocuklarına olur. Özel dersi, ancak gelir seviyesi yüksek olanlar alabilir. Sayın bakan diyor ki, 'Öğrencilerin Diyarbakır’da yüzde 3’ü gidiyor.' 17 milyon öğrenciyle oranladığın zaman yüzde 3 fakat 8 ve 12. sınıflardan dershaneye gidenlerle oranlanmıyor. Dershaneler olmasa bunlar da gitmeyecekti. Küçük yaşta evlenmeler olacaktı, örgütün eline düşecekti. Daha sonra devlet bize, 'Bu dershaneleri açın.' diyecek. Biz para kazanmıyoruz, kazancımızın çoğu vergiye, kiraya, yayına, KDV’ye gidiyor. Çoğumuz zararla kapatıyoruz. Bizim üzüntümüz, dar gelirli öğrenciler ve aileleri. Sektörle uzun vadeli eylem planı belirlense güzel şeyler çıkardı, hem devlet hem de özel sektör kazanırdı ama maalesef Türkiye’de kararlar bazen tepeden alınıyor.