Aydın Kestanesi Coğrafi Işaret Tescili Aldı

Aydın Ticaret Borsası (ATB)'nın 2010’da Türk Patent Enstitüsü'ne yaptığı coğrafi işaret başvurusu sonucu Aydın kestanesi tarafından tescillendi.Aydın kestanesini tanıtmak amacıyla 2010 yılından bu yana fuar katılımları, coğrafi işaret çalışmaları gibi yoğun bir çalışma içerisine girdiklerini belirten ATB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bosnalı, “Amacımız, en fazla kestane üreticisi il olarak Aydın’ın ön plana çıkmasıdır. Türkiye kestane üretiminin yüzde 34’ünün ilimizden gerçekleştiğini, Aydın’da bile bilmeyen pek çok kişi var. Borsa olarak bu farkındalığı yaratmak bizlerin sorumluluğundadır. Aydın kestanesi, tohum zarının tohum içine çok az girmesi ve kolay soyulabilir olması gibi ayırt edici özellikleriyle kestane şekeri olmaya elverişlidir. Bursa'ya ilimizden, şeker imalatında kullanılmak üzere kestane gitmektedir. Amacımız, ilerideki yıllarda izlenebilirliği sağlandığında ve yasa çıktığında kestane şekerleri ambalajlarında 'Aydın kestanesinden imal edilmiştir' yazısını görmektir. Önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği coğrafi işaretini almayı da hedefliyoruz. Dünya çapında kestanemizin önemli bir yere gelmesi amacıyla Origin Derneği'ne üye olacağız. Merkezi Cenevre’de bulunan, 40 ülkede 350’den fazla üyesi olan bir dernektir. Coğrafi işaretlerin ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde korunmasını güçlendirmek, sürdürülebilir kalkınmanın araçları olarak geliştirmek ve coğrafi işaretli ürünleri üreten üreticilerin ve uzmanların arasındaki en iyi uygulamaların değişimini kolaylaştırmak üzere görev yapmaktadır.” dedi.Çalışmaların Aydın kestanesinin tanınmasına olanak sağladığını ancak yeterli olmadığını kaydeden Bosnalı, “Tarım ürünlerinde coğrafi işaretler, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri yönünden, kökeninin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülkeyle özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretlerdir. Coğrafi işaretler gelenekle ilgilidir, bir kalite göstergesidir, kırsal kesimin kalkınma aracıdır. Coğrafi işaret sistemi, ülkemizde tescil belgesine sahip olmaktan öteye gidememektedir. Dünyada olduğu gibi ortak bir etiketleme ve logo uygulaması olmaması sebebiyle coğrafi işaretli ürünlerin tanınırlığı ve bilinirliği sağlanamamaktadır. Bunun yanısıra coğrafi işaretli ürünler, denetimle ilgili yetersizlikler sebebiyle haksız rekabet, haksız kullanım ve tüketicilerin yanıltılmasıyla karşı karşıyadır.” şeklinde konuştu.