YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Aydınlanma Ateşi Sönmeyecek: Köy Enstitülüleri...

Bundan 59 yıl önce 27 Ocak 1954 tarihinde eğitim tarihimizin en önemli kurumlarından

Aydınlanma Ateşi Sönmeyecek: Köy Enstitülüleri...

Bundan 59 yıl önce 27 Ocak 1954 tarihinde eğitim tarihimizin en önemli kurumlarından ve Türkiye Cumhuriyetinin Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Mersin Şubesi bundan 59 yıl önce 27 Ocak 1954 tarihinde eğitim tarihimizin en önemli kurumlarından ve Türkiye Cumhuriyetinin ve 21 yerde dengeli olarak dağıtılmış Köy Enstitüleri Demokrat Parti hükümeti tarafından kapatılmıştır.

Ancak üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen ve üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan eğitim kurumlarıdır. Ünlü yazarımız Yaşar KEMAL “Türkiye Cumhuriyetinin Dünya uygarlığına iki büyük armağanı vardır, biri emperyalizme karşı verdiği kurtuluş savaşı, diğeri ise Köy Enstitüleri’dir” diyerek bu kurumların Cumhuriyet tarihimizdeki önemini vurgulamıştır.

Bu eğitim kurumlarını bu kadar önemli kılan neydi ve neden kapatıldılar? Bunun için ülkemizin 1935 yılındaki sosyal yapısına göz atmak gerekir. O yıllarda 16 milyon nüfusumuzun 12 milyonu köylerde yaşıyordu. 40000 köyümüzün 35000’ninde okul ve öğretmen yoktu. 1.700.000 öğrencinin 300.000 ni okula gidebiliyordu. Bunların ise binde biri üst eğitime devam edebiliyordu. Geride kalanlardan, köylerde yaşayanlar zamanla okumayı unutuyordu. Erkeklerin %76.1, kadınların %91.8 i okuma yazma bilmiyordu. Öğretmenlerin %78’i kentlerde yaşıyordu. Geriye kalan %22 si 5000 civarında olan köy okullarında çalışıyordu. Kentlerde yetiştirilen öğretmenlerin çoğunluğu köy şartlarına alışkın değildi. Tıpkı bugünkü gibi kentlerde yetişenler doğuya ,köylere, mezralara gitmek istemezdi. Ebe hemşire ve doktorlarda aynı şekilde gitmiyordu. Üretim araçları ilkelde olsa ağaların elinde idi. Hastalar üfürükçülerin, nüshacıların, şeyhlerin, seyitlerin ermişlerin elinde idi.

Bu durum Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e ve ve onun ilkelerine ve hedeflerine uygun değildi. Genç Cumhuriyetin ve demokrasinin gelişmesi ,için özgür düşünen karnı doyan bilgili yurttaşlara gereksinim vardı. Bunun için mevcut şartlarda 100-150 yıl geçmesi gerekiyordu. Onun için hurafelere dayanan medrese eğitiminin yıkılıp laik, bilimsel ve karma eğitimi içeren,eşitlikçi çağdaş eğitimin yaygınlaşması, halkın, kadın erkek demeden tamamının okur yazar hale gelmesi, aydınlanması gerekiyordu. Bunun için köylere gidecek dayanıklı öğretmenlere gereksinim vardı. Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati zamanında açılan Köy muallim Mektepleri, arkasından Saffet Arıkan zamanında açılan eğitmen kursları olumlu sonuç verince, Cumhuriyetin efsane Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL ve ilk öğretim genel müdürü İsmail H. TONGUÇ tarafından TBMM sunulan 17 Nisan 1940 tarihinde (Avrupa’da Faşizmin kol gezdiği yokluk yıllarında) 3803 nolu yasa ile kurulmasına karar verildi. Daha sonra, Anadolu’nun her köşesinde 21 Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan yüksek Köy Enstitüsü devlete hiç yük olmadan kuruldu. Böylelikle yoksul, yetim köy çocuklarının okuması sağlanarak köylerde çalışabilecek donanımda binlerce öğretmen yetiştirilmesini sağladı. Daha sonra 1941 yılında çıkarılan 4274 sayılı yasa ile de köylerde çalışabilecek ebe ve hemşirelerin yetiştirilmesi hedeflendi. Uyguladığı iş içinde eğitim anlayışı ile yetiştirdiği öğretmenlerin niteliği bugün dahi aşılamadı.

Kapandığı tarihe kadar Köy Enstitülerinde 1398 i bayan , 15943 ü erkek toplam 17342 öğretmen mezun oldu.İlaveten bu okullarda 7300 sağlık memuru, 8356 eğitmen yetişmiştir.Bunlar ülkenin dört bir yanında her türlü koşulda binlerce köy çocuğunun yetişmesini ,binlerce yıllık verem, trahom gibi hastalıkların yok edilmesini sağlandı. Köy Enstitüleri mezunları içinden, kültür v e sanat dünyamıza önemli katkıları olan Mahmut MAKAL, Fakir BAYKURT, Osman ŞAHİN, Behzat AY, Mehmet BAŞARAN vb binlerce yazar,edebiyatcı, sanatçı ve akademisyen çıkmıştır..Ayrıca Berkant, Candan ERÇETİN, Erkan CAN vb gibi adı sayılamayacak kadar çok onbinlerce yeni kuşak sanatçı ile bilim ve teknoloji dünyasına katkı veren doktor , mühendis, bilim insanı yetişmesine olanak sağlamıştır. Ayrıca, Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenler ve öğrencileri TÖBDER sendikasını kurarak . Türkiye’de demokrasi mücadelesinde sendikal katkı vermişler, ülkemizdeki anti emperyalist 1968 kuşağını etkilemişlerdir. Bu okulların mezunlarından asla katil, terörist, hırsız gibi yasa dışı işlere karışan hiç çıkmamıştır.

Bugün bu kurumları kuran ve emeği geçenleri saygı ve minnetle anıyoruz. Onların yaptıkları gün geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Kapatanları ise tarihin ve toplum vicdanının şaşmaz adaletine ve takdirine bırakıyoruz.

Fotograf : Çiğdem YURDAGEL

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler