ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, hem kredi kartı kullanıcılarının haklarını koruyacak hem de bankacılık işlevlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmelerine imkan tanıyacak bir düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ve Yönetim Kurulu üyeleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'i ziyaret etti. Yeni Başbakanlık Binası'ndaki görüşmede Aygün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener'e kredi kartlarıyla ilgili yapılması gereken düzenlemeleri içeren bir öneri paketi sundu. ATO olarak kredi kartları konusuna ayrı bir önem verdiklerini söyleyen Aygün, bu konunun bir sosyal yaraya dönüşeceğini bildikleri için, kredi kartları ile ilgili yasa taslağı konusunda bir çalışma yaptıklarını ve kendilerine ulaşan 11 bin 700 mektubu tek tek okuyarak bir öneri paketi hazırladıklarını ifade etti.
Öneri paketinde yer alan maddelerle ilgili detaylı bilgi de veren Aygün, kredi kartı kullanıcılarına kendi gelirleri üzerinde harcama limiti içerek kredi kartı verilmemesi gerektiğini belirtti. 850 milyon lira maaş alan bir memura çeşitli bankalardan verilen kartlarla 10 milyar liranın üzerinde harcama yetkisi verildiğine işaret eden Aygün, oluşturulacak bir 'kredi derecelendirme sistemi' ile kullanıcıların gelirlerinin belirlenebileceğini anlattı. 6ay, 8 ay, 12 ay yapılan vadelerin beraberinde büyük faiz yükü getirdiğini belirten Aygün, bu konuda bankalar tarafından kullanıcıların aldatıldığını öne sürerek, yüzde 5 olarak gösterilen faiz oranının yüzde 80'e tekabül ettiğini anlattı.
Vatandaşın, tüm gelirini harcadığı kredi kartı ile yaklaşık yüzde 212 faiz ödediğini bildiren ATO Başkanı Aygün, bankalar arasında faiz farklarının da çok fazla olduğunu ve buna bir standart getirilmesi gerektiğini vurguladı. Aygün, taksitlendirmenin altı ayı geçmemesi, mümkünse 3 ayla sınırlandırılması gerektiğini dile getirdi. ATO Başkanı Aygün, kredi kartlarının çalınma ihtimaline karşı da sigorta sisteminin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bankaların, kullanıcıların onayını almadan kredi kartlarının limitini artırdığına dikkat çeken Aygün, buna bir sınırlama getirilmesi gerektiğini söyledi. Aygün, talep dışında kart verilmemesi gerektiğini de kaydetti. Bankaların, sokaklarda seyyar simitçiler gibi standlar kurarak kart dağıttığını anlatan Aygün, bunun bankaların ciddiyetine uygun olmadığını dile getirdi. Aygün, "Biz işportacılarla uğraşırken karşımıza kart işportacıları çıktı. Bunun önüne geçilmesi lazım" dedi.
Asgari ödemeler konusunda da sıkıntılar bulunduğunu söyleyen Aygün, asgari 100 milyon lira ödemesi gereken kullanıcı 90 milyon lira ödediğinde 100 milyon üzerinden faiz alındığını hatırlattı. Aygün, ödenen kısımdan faiz alınmaması gerektiğini vurguladı. Kredi kartı faizlerinin devlet borçlanma faizinin yüzde 100 üzerine çıkmaması gerektiğini belirten Aygün, hazırlanacak yasa tasarısına böyle bir madde konulduğunda kullanıcıların ödeyecekleri faizlerin yüzde 50 civarına gerilemiş olacağına dikkat çekti. Kullanıcıları ek kart verildiğine işaret eden Aygün, bunlarda limit artışına gidilmemesi gerektiğini söyledi.
Kredi kartı sözleşmelerine yıllık aktif faiz oranı ve temmerrüt faiz oranının yazılması gerektiğini kaydeden Aygün, kredi kartı sözleşmesinin bir suretinin de kart hamiline verilmesi gerektiğini anlattı. Kredi kartı borcunu iki üç defa ödemeyenlere hiçbir uyarı yapılmadığına dikkat çeken ATO Başkanı Aygün, 6-7 ay ödenmeyen borçların yüksek faiz oranları ile ödenemez hale geldiğini ve insanların yuvalarının dağıldığını söyledi. Aygün, kredi kartı borcunu 3 ay ödemeyenlerin kartlarının iptal edilmesini istedi.
BDDK'nın, kartlı sistem kullanan kuruluşları denetlemesini isteyen Aygün, kredi kartına fotoğraf yapıştırılmasının da zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener ise kredi kartlarının tek yönlü bir hadise değil çok taraflı bir hadise olduğunu söyledi. Kredi kartının taraflarından birinin bankalar, diğerinin tüketiciler, üçüncüsünün ise satıcılar olduğunu anlatan Şener, bir başka kesimin ise kamu otoritesi olduğunu belirtti. BDDK'nın bu işi düzenleyen ve denetleyen bir kurum olduğunu kaydeden Şener, "Olaya neresinden bakarsanız çektiğiniz fotoğraf ona göre değişir. Ama düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kesimin bu fotoğrafları bir bütün olarak görmesi ve sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli önlemleri alması lazım" şeklinde konuştu. Kredi kartları ile ilgili bir kanun tasarısı üzerinde çalışmalar yapıldığını anlatan Şener, bankaların kredi kartı vermesinin, sistemin bir gereği olduğunu ifade etti. Bankalardan her zaman topladıkları fonları devlete borç vererek sistemi döndürmekten vazgmeleri ve aynı zamanda piyasaya kredi vermelerinin beklendiğini anlatan Şener, mevduatın büyük bölümünün krediye dönüşmesinin, ekonominin sağlıklı işleyebilmesi açısından taşıdığı öneme değindi. Kredi kartlarının hem verilmesi, hem kullanılması sırasında ortak standartları taşımayan bir karışıklığın bulunduğunu belirten Şener, sistemin düzene sokulması gerektiğini vurguladı. Şener, alışveriş yapılırken veya kredi kartı kullanılırken ortaya çıkacak sorunların ne şekilde giderileceği yönünde belli düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu kaydederek hem tüketici haklarını koruyacak hem de bankaların işlevlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmelerine imkan tanıyacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.