TRABZON (İHA) - Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan ayı saldırılarının temelinde insanların yanlış arazi kullanması ve ayıların yaşam alanlarını tahrip etmesinin yattığı bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Şağdan Başkaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ayıların insanlar için önemli tarım ürünlerine ve hayvanlara zarar verdiklerini belirterek bunun yanında ayı saldırıları sonucunda ciddi şekilde yaralanma ve hatta ölüm olaylarına bile rastlandığını söyledi. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ayılarla ilgili şikayetlerin gün geçtikçe daha fazla gündeme geldiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Başkaya, "Şimdi bunlara Gürcistan sınırındaki ayıların sebep olduğu problemler de eklendi. Sınırın diğer tarafında iyi korunmuş ormanlarda barınan ayılar sınır boylarındaki köylerde ürünlere ve hayvanlara zarar vererek tekrar Gürcistan topraklarına geri dönmektedir. Bu durum ülkelerin bu gibi durumlarda birlikte hareket etmesinin ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir" dedi.
Ayılarla ilgili şikayetlerin temelinde insanların yanlış arazi kullanımı ve ayıların yaşam alanlarını tahrip etmesinin yattığını ifade eden Başkaya, "Ayılar, 2004-2005 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu kararına göre, Çevre ve Orman Bakanlığı'nca ülkemizde av turizmi haricinde koruma altında olan bir hayvandır. Ancak peteklere, yonca ve mısır gibi tahıllara, koyun, sığır gibi evcil hayvanlara zarar veren veya rastladıkları yerlerdeki insanların korkmasına neden olan ayılara karşı en sert tedbir olan kaçak olarak öldürme yoluna başvurulmaktadır" diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Şağdan Başkaya, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkiye'deki ayı populasyonunun en iyi durumda olduğu bölgelerden biri olduğuna dikkat çekerek "Bu bölge bile ayılar için bir cennet olmaktan çok uzaktır. Bölgede dağınık yerleşme ve yaylacılık olarak bilinen geleneksel yaşam biçiminin doğal bir sonucu olarak ayılara yaşayacak geniş alanlar kalmamaktadır. Doğada yaşam alanının kalitesine göre değişmekle birlikte, genelde 1-5 bin hektar gibi büyük alanlara gereksinim duyan bir adet ayı bile bir gece içerisinde büyük bir ihtimalle insanlara ait bir araziden geçmektedir. Zaten bal peteği, yonca, mısır gibi ayıları cezbeden birçok nedenden ötürü insanlara ait araziler ayılar tarafından ziyaret edilirken, ayrıca daralan yaşam alanları da onları bu tür ziyarete mecbur bırakmaktadır" şeklinde konuştu.
Bölgedeki ayı populasyonlarını tehdit eden faktörlerin dünyada diğer türleri tehdit eden faktörlerle benzerlik gösterdiğini belirten Başkaya, bunların başlıcalarının yaşam ortamlarının bozulması, parçalanması ve yok olması, kaçak avcılık ve hayvanların genelde postlarının yasadışı ticaretinin yapılması olduğunu kaydetti.
"Taşıma kapasitesinin üzerindeki ayı populasyonlarının av turizmine açılması gerekir" diyen Dr. Başkaya, şunları söyledi:
"Ayılar için halen önemli bir sığınak durumunda olan bazı az bozulmuş doğa parçalarında, ayıların insanlara verdiği zararların tazmin edilmesi yoluna gidilirken, bu gibi alanlarda yapılacak koruma çalışmalarının yanı sıra, ayıları da içine alan doğa gözlem turları düzenlenmelidir. Ayrıca taşıma kapasitesi üzerindeki populasyonların av turizmine açılması gerekmektedir. Aksi halde, doğanın önemli bir parçası olan ayıların gözümüzün önünden kaybolmasının önüne geçilmesi çok zordur".