Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, ligin son haftası öncesi TRT Spor'da çarpıcı açıklamalar yaptı. Aykut Kocaman, Galatasaray'ın son maç oynama tecrübesinin kendilerinde daha iyi olduğunu söyledi ve gündemdeki diğer konularla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Aykut Kocaman'ın açıklamaları şu şekilde;
''Ligin son haftasının içindeyiz. Defalarca maçların ardından basın toplantılarında söylediğim gibi Akhisarspor ve Gençlerbirliği maçlarıyla beraber ligi kontrol etme şansını kaybettik. Artık son maça hazırlanıyoruz. En kötü ihtimalle kazanıp durum tespiti yapmak istiyoruz.''
''GALATASARAY FİNAL OYNAYABİLİYOR. BİZ 3 KEZ KAYBETTİK''
''Galatasaray, son hafta tecrübesi Fenerbahçe'ye göre daha yüksek bir takım. Milli Takım'ın son maç öncesi turnuvaya katılması çok maça bağlıydı. Bu sözlerimi değiştiriyorum, revize ediyorum. Galatasaray, son maç tecrübesi çok fazla bir takım. Ne olursa olsun bizim yine kazanmamız gerekiyor.''
''Galatasaray'ın Akhisarspor ve Alanyaspor maçları çok yakın geçti. Puan kayıpları olabilirdi. Alanyaspor maçında puan kaybına doğru gidiyordu, son anda bir şeyler oldu. Galatasaray'ın deplasmanlardaki sıkıntıları bize umut veriyor. Kazanması için en az 2 gol atması gerekiyor. Bu verilere göre son haftayı bekleyeceğiz. Kazanmayı ve Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekleyeceğiz. O da yetmiyor. Başakşehir'in de kaybetmesi gerekiyor. En tecrübeli hakemleri 3 maça vermişler.''
''Fenerbahçe 3 tane final kaybetti. Galatasaray'ın son hafta kaybetme hali yok. Beceridir bu. Kazanmayı bilmek, beceri demektir. Biz bunu yapamadık. 3 kere yapamadık. Denizli, Trabzon, Galatasaray. 3 kere biz finalde kaybettik. Bunun yine olmayacağını söyleyebiliriz. Galatasaray'ın finalde farklı olduğunu söylüyoruz ama günün birinde bu olacaktır. O günün olmasını bekleyeceğiz.''
''Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi takımların en büyük unsuru taraftar desteğidir. Bu takımları büyük yapan tek şey nedir derseniz taraftar desteğidir. Büyük takımları büyük yapan parçayı alan bir unsur için buradaki katkıyı söylemek için daha ne söyleyebilirim ki? Beşiktaş'ın son durumuna bakarsak yeni stattan sonra puan ortalaması çok artı. Galatasaray'da keza öyle. Trabzonspor'da da aynı durum var. Fenerbahçe'ye bakıldığında ise stadını bu takımlardan çok daha önce yaptı. İçeride oynama avantajını 2 puanlardan 2.5 puan ortalamasına çıkartan bir yapıya döndürdü. Elinde böyle bir güç varken içeride geçen sezon 21 puan kaybı, bu sezon 14 puan kaybı var. İçerideki taraftarların atmosferi, puan kazanma ve hakeme etki eden gürültü. Galatasaray ve Beşiktaş'ta olduğu gibi. Fenerbahçe bütünlüğü sağlayamadı. Kaptan Volkan, bu gücü sonuna kadar hisseden oyunculardan birisi. Diğer oyuncular da öyle. Bursaspor maçından sonra hem o hem de ben serzenişlerimizi söyledik. Bütünlüğün bozulmuş olmasını bir iki demeçle düzeltme gücü yok. Seçim atmosferi tabii ki bu etkenlerden birisi. Doğal bir süreç bu. Ama tamamen seçim dersek yanlış olur. Seçim sadece bir etken.''
''SON 2 SEZONDA HEP SAVUNMACI ANTRENÖRLER OLARAK GÖSTERİLDİ''
''Önce ana sorunları çözerek sonra diğer problemleri çözmemiz lazım. Benim antrenörlük bakışım da bu zaten. Eğer güç üzerinizden tarif edersek deplasmanda hemen hemen içerideki kadar puan almışız. Bence güç değil konu. Eksik olan oyuncu tiplerimiz tabii ki var. 11. haftadan sonra aynı oyuncular, aynı takım, ben ayrıldıktan sonra 52 puan topladı. Ligin en fazla gol atan takımıyız. O günden sonra en yakın takipçimiz 47 puan alan Beşiktaş. Aynı takım. Ne değişti? Değişen şey son iki sezondur buraya gelen teknik direktörlere kulüp içinden uygulanan algı. Son iki sezondur hem Vitor Pereira hem Advocaat'a savunma futbolu oynatıyor deniliyor. Fenerbahçe iyi oynamıyor, savunma oynuyor deniliyor. Josef ile Topal birlikte oynar mı sorusu Fenerbahçe için kemikleşmiş bir soru oldu artık. Antrenörlerin özgüvenlerini çöken bir durum oluyor. Bu sezon yine aynı düşünce gitmeler oldu. Benim de en büyük hatam bu oldu. Bu düşüncelere malesef kapıldım. Kendi adıma doğru bildiğim bu oyunla ve taleplerle ilgili ufak tefek düzeltmeler yapabilir miyim diye sordum. 11. haftaya kadar bu düşünceler birikti ve oyun dağınıklığıyla dağınık bir takım olduk. Ondan sonra Topal ve Josef'i merkeze yerleştirdik. Güçlü bir oyun yarattık. Güzel oyun yerine doğru oyunu talep ettik. Onun ardından 54 gol atıp 19 gol yedik.''
''KENDİ EKSİKLİĞİMİ ÇOK NET SÖYLÜYORUM''
''Kendi eksikliğimi çok net söylüyorum. İlk 11 haftadır düşüncelerim ve uygulamalarım. Aynı zamanda beklentilerinizin fazla olduğu oyunculardan beklentilerimizi alamamak. Bu seviyedeki oyuncular seçilerek gelen oyunculardır. Seçilmelerindeki esas neden basit hata oranının çok az olmasıdır. 10 tane oyuncuda 1-2 sapma, hata olabilir. Ancak yeni gelenlerde 7-8 sapma olmaz. Bizde inanılmaz oldu. Bu dönemsel bir durum. Sürekliliği olan bir durum değil. Taç atışı hırsızlık sözlerini eleştirmek büyük bir düşüklüktür. Ben onu derken başka şeylerden bahsediyordum, şaka yoluyla başka şeyler diyordum. İkincisi de çok net söylemek istiyorum hakem hataları.''
''En büyük özelliklerimden bir tanesi davranış bütünlüğü ile olaylara yaklaşıyorum. Yaşar Kemal Uğurlu, Giresunspor maçında 1. dakikadan sonra direkt Oğuz Kağan'a sarı kart gösterdi. Akhisarspor maçında Cüneyt Çakır'da hata yaptı ama bu normal hatalardı. Maçtan sonra kendisine gidip tebrik ettim. Bizim ülkede laf bükücüler çoktur. Malesef büküyorlar. Hiçbir hakem bükülmesin. Ben çalışmaktan yanayım. Çok çalışarak rakiplerimizi geçebileceğimizi düşünen birisiyim.''
''Neden hakem hataları konuşuyoruz? Çünkü ülkemizde muazzam bir güvensizlik var. Şiddetle akan olumsuz zihin akışını önce yavaşlatmak sonra bitirmek lazım. Hakem hatalarını bu sezon bir derece artmış izledik. Pereira döneminde de Advocaat döneminde, bu seznoda da hakem hatalarının en az olduğu takımın Fenerbahçe olduğunu söyleyebilirim.''
''BU GERGİNLİĞİ BAŞLATANIN BEN OLMADIĞIMI SÖYLEYEBİLİRİM''
''Beşiktaş ile kasıtlı bir problemimiz yok. Bu tamamen tesadüf. Ancak bunu başlatanın ben olmadığını söyleyebilirim. İçeride oynadığımız 2-1'lik Fenerbahçe - Beşiktaş maçından sonra oynadığımız iki maç, Beşiktaş maçının etkisiyle oynadık. Beşiktaş Başkanı, Fenerbahçe'nin sürekli Beşiktaş'ı hakem hatalarıyla yendiğini söylemesi, 3 gün sonra hala aynı şeyleri söylemesi böyle yaptı. Beşiktaş o gün hakem hataları yüzünden yenilmedi. Beşiktaş Başkanı bunu 3 gün üst üste yapınca ben de bir şey söylemek zorunda kaldım. Beşiktaş maçından sonra Akhisar maçının hakeminde büyük bir baskı oldu ve berbat bir yönetim oldu.''
''ŞENOL GÜNEŞ İLE BİR PROBLEMİM YOK''
''Şenol Güneş ile ilgili bir problemim yok. Ben takımımı korumak istiyorum sadece. Şenol hoca beni çok sever. Beşiktaş maçında yaşamış olduğum haksızlığı dile getirdim. Galatasaray maçının ardından daha sertlerini söyledim. Beraberlik bizim işimize yaramadı, Galatasaray'ın içine yaradı. Beraberliği en çok Galatasaray istedi dedim. Bundan daha ağır bir söz olur mu? O gün ne düşündüysem bugün de aynı düşünceler içindeyim.''
''VALBUENA DA ALEX GİBİ EN ÇOK BENİM DÖNEMİMDE...''
Tecrübeli teknik adam Valbuena'nın da Alex de Souza gibi en çok kendi döneminde yüksek rakamlara ulaştığını söylerken ''Alex, oyuncu olarak en çok benim dönemimde oynamıştır. Alex, oynama yüzdesi olarak en çok benim dönemimde oynadı. Rakamlara baktığımızda Valbuena'nın en çok oynadığı, en çok gol attığı dönem yine benim dönemimiz. Valbuena'yı ben yüksek randımanla kullanmışım. Benim her teknik direktör gibi kazanma formülüm var. Fenerbahçe'nin diğer oyuncuları yıldız oyuncular değil mi? Yıldız oyuncu ne demek? Fenerbahçe'deki tüm oyuncular yıldız oyunculardır. Yıldız oyuncu, takıma katkı sağlayan, takımını yukarı çeken oyunculardır. Valbuena'dan yüksek katkı aldım'' ifadelerini kullandı.
Kocaman, Fenerbahçe'nin içten çökertilmeye çalışıldığını söylerken ''Ben aklımda ne varsa anlatırım. Son 3 yıldır oyuncular üzerinden teknik direktörler yıpratılmaya çalışılıyor Fenerbahçe'de. 7-0 kazanılan maçın ardından Valbuena mı konuşulur? Fenerbahçe, bence içeriden çökertilmeye çalışılıyor. Bu çok net. Bunu yapanlar da kaos yaratmaktan zevk alanlar. Başka bir açıklaması yok'' dedi.
''İÇ DÜNYAMDA YAŞAYACAĞIM''
Dikkat çeken ifadeler kullanan Aykut Kocaman, ''Konyaspor maçının ardından birkaç günlük süreç olacak. Burada doğru nedir diye düşünmek lazım. Fenerbahçe için ciddi bir seçim var. Benim Fenerbahçe ile 1 yıllık daha sözleşmem var. Ama bu sözleşmelere bağlı değiliz. 2-3 gün içinde bir durum değerlendirmesi yapmak istiyorum. Fenerbahçe için ne doğru olacak diye düşüneceğim. Doğru davranış biçimi bu olur gibi gözüküyor. Doğru mu değil mi diye 2-3 gün iç dünyamda yaşayacağım.'' sözlerini kullandı.
''3 PUAN ÖNDE OLSAYDIK HERKES ZİL TAKIP OYNARDI''
Nedir bu hücum kriteri? Şu an keyifsizliğin en büyük nedeni 3 puan. Galatasaray'dan 3 puan geride değil de önde olsaydık herkes zil takıp oynardı. Son 9 maçın 8'ini kazanmış bir takım için hala aynı şeyler konuşuluyorsa bunda bir art niyet vardır. Fenerbahçe son 3 sezondur hiç iyi oynamıyor, hiç güzel oynamıyor. Diğer takımlar akarsu gibi gidiyor. Sadece Fenerbahçe kötü oynuyor. Kazanırken de iyi oynamıyor. Bu düşünceyi değiştiremiyoruz. Ben de değiştiremiyorum. Ben takımımınkazanan bir takım olmasını istiyorum.''
''Yüzlerce hata yaptım, yüzlerce de yapacağım. Bu işe başlarken kendime koyduğum en büyük kriterdir. Bir sorun görürsem bunu oyuncunun yüzüne söylerim. Futbolcuyken defalarca boş kaleye gol kaçırdım. Teknik direktörken gol kaçıran bir oyuncuya neden kaçırdın demem. Yapabilenler ile devam ederim, yapamayan ile etmem. Hiçbir futbolcunun meslek hayatına zarar vermem. Kasıtlı olarak bir oyuncuyu oynatmamam mümkün değildir. İnsanlara diyorum ki rakamlara gidin bir bakın. Başka bir şey diyemiyorum.''
''GALATASARAY'A AVANTAJ SAĞLAMIŞ OLABİLİR''
''Fenerbahçe ve Beşiktaş arasındaki gerginlik Galatasaray'a avantaj sağlamış olabilir.''
''Galatasaray, kendisi de 18 sene önce UEFA kupasını alabileceğini düşünmüyordur. Milan maçından sonra bu sürece kaldı sonra müthiş gitti. Bir daha bir Türk takımın ne zaman alabileceğini bilmiyorum. Bildiğim bir şey var. Bu durumu biraz daha olağan hale getirmek zorunluluğumuz var. Bu kadar ilginin olduğu ve mali olanakların olduğu sektörde bunun daha ön görülebilir olduğunu belirtmek isterim. Önümüzdeki sezon bir Türk takımının finale çıkabileceğini bilmemekle beraber 3 Türk takımından birisini orada görebiliriz.''
''Barcelona, Real Madrid, Atletico Madrid'den sonraki takımlar, Portekiz'deki takımlar Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş seviyesindeki takımlar. Onlar için nasıl kazandı diyebiliyor muyuz? Her şeyi tek adam üzerinden açıklamaya çalışıyoruz. Bir futbolcu gelecek her şeyi yapacak diye bekliyoruz. Çalışmayı sevmiyoruz. Böyle olmayacak. Bu şekilde olmaz.''
''VARDAR MAÇI KAZA, BAŞKA AÇIKLAMASI OLAMAZ''
''Fenerbahçe standardıyla Vardar standardını yan yana getirdiğimizde her türlü geçmen lazım. Kaza bu. Başka bir açıklaması olamaz. Forvetin tamamlanmamış olmaması gibi bir sürü şey söylenebilir ama kabul edilebilir bir kaza değildi. Ligdeki 11 haftalık dağınıklığa neden olan, takımı, beni ve taraftarları düşüren bir kazaydı bu.''
''Fenerbahçe'de yarım kalan bir işim vardı. Avrupa Ligi ve Türkiye Ligi'ni beraber götürerek ilerliyorduk. Çok yorgun hissettim kendimi ve çekildim. Bu sezon ise Vardar maçı dahil olmak üzere Başakşehir ve daha bir sürü maç çok yıprattı. Beni ve oyuncularımı ciddi şekilde zedeledi. 11. haftada o söylediklerimi revize edecek zaman oldu. Ondan sonra çok iyi gittik.''
''Türkiye Kupası'nı yitirdik. Kupayı alabilsek ve ligin bu şekilde bittiğini varsayarsak bir şeyler anlatabilirdik. Kupayı kazanma ihtimalimiz çok yüksekti. Çeşitli darbeler yediğimiz bir sezonda kupayı kazanamamak kötü oldu. Kupayla ligi tamamlayabilseydik bir şeyleri anlatmak daha kolay olurdu.''
''14 yabancı ile gidiyoruz. Elif heniz 18 yaşını Eylül ayında doldurdu. Çok yetenekli bir futbolcu. Fenerbahçe'nin geleceğinde rol alabilecek bir oyuncu. Ama henüz çok erken. 2 yıl sonra 20 yaşında olacak ve oynama ihtimali var gibi gözüküyor. Oğuz Kağan için de aynısını söyleyebilirim. Umutlarımızın çok olduğu oyuncular. Çabuk tüketme durumu bizde var. Birkaç maç olmayınca gözden çıkartılmış gibi gösteriliyor. Ben, onları Fenerbahçe'nin içine nasıl yerleştirebilirim diye düşünüyorum.''