Bodrum sahillerine vuran cansız bedeni dünyayı ayağa kaldıran 3 yaşındaki Kobanili Aylan'ın Kanada'da yaşayan halası Tima Kurdi, ölüm yolculuğuna ışık tutan açıklamalarda bulundu.
Kurdi'nin kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesine dair anlattıkları arasında yürek dağlayan bir ayrıntı dikkat çekti. Çocuklarını ve eşini kaybeden Abdullah Kurdi'nin Galip'in en sevdiği şeyin muz olduğunu söylediğini ve "Ben şimdi kime muz alacağım" dediğini aktardı.
Umuda yolculuk için Bodrum’dan Yunanistan’ın Kos adasına gitmek isterken bindikleri lastik botun alabora olması sonucu 12 kişiyle hayatını kaybeden ve kıyıya vuran cansız bedeniyle dünyayı sarsan minik Aylan ve Galip kardeşler ile annelerinin cenazesi tarifeli uçakla Şanlıurfa’ya getirildi.
Çocukların Kanada'da yaşayan halaları Tima Kurdi ise gözyaşlarına boğuldu. Kobani'de yaşayan dede ise "Kızıma, 'Gitmeyin. Artık Kobani daha güvenli. Kobani’ye dönün' dedim. O da bana ‘baba bu kez şansımızı denemek istiyoruz. Eğer Avrupa’ya geçemezsek artık Kobani’ye geri döneriz’ dedi." diye konuştu...
Kanada'nın ailenin iltica talebini reddettiği de ortaya çıktı...
Ölümüyle dünyada Suriyeli göçmenlerin sembolü haline gelen 3 yaşındaki Aylan Kurdi, birlikte yaşamını yitirdiği annesi Rihan ve kardeşi Galip Kurdi ile birlikte Sabah saatlerinde İstanbul’dan kalkan tarifeli uçakla Şanlıurfa GAP Havaalanı’na getirildi. Uçaktan inen ve burada yetkililer tarafından karşılanan Zahim Kurdi, eşi ve 2 çocuğunun cenazeleri 2 ayrı cenaze aracına konuldu. Zahim Kurdi de kendisine tahsis edilen minibüsle Kobani’ye gitmek üzere Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın bulunduğu Suruç ilçesine hareket etti. Cenazelerin son yolculuğuna götürülüşü sırasında polis ekipleri de zırhlı araçla konvoya eşlik etti.
KANADA İLTİCA TALEBİNİ REDDETMİŞ
Öte yandan 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin ailesini Kanada’nın kabul etmediği de ortaya çıktı. Kanada’da yayımlanan National Post gazetesinin haberine göre Abdullah Kurdi’nin kız kardeşi Tima Kurdi, 20 yıl önce Kanada’nın Vancouver şehrine yerleşti. Suriye’de savaş nedeniyle aile Kanada’ya iltica etmek istedi. Fakat pasaportları olmadığı için Birleşmiş Milletler (BM) sistemine mülteci olarak kaydedilmediler; Türkiye’den çıkış vizesi alamadılar.
PARA TOPLADILAR
Kurdi ailesi mevcut durumu göz önüne alarak Kanada’da yerleşik birinin finansal açıdan kefil olduğu G5 vizesine başvurdu. Tima Kurdi, National Post’a “Onlara sponsor olmaya çalıştım. Arkadaşlarım ve komşularım bankaya depozito yatırabilmem için para topladı. Fakat onları çıkaramadık bu yüzde bota bindiler” dedi. Kurdi ailesinin mülteci statüsü kazanmasına engel olan koşullar bu sefer de Kanada vizesi için önlerine çıktı. Haziran ayında ailenin başvurusu reddedildi.
HALA GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Hatta, Port Moody-Coquitlam bölgesinin milletvekili Fin Donnelly’nin Kurdi ailesinin dosyasını Göç Bakanı Chris Alexander’a elden vermesi de sonucu etkilemedi. Teema Kurdi, acı haberi önceki gün sabaha karşı aldığını söylerken “Türkiye’deki kiralarını bile ben ödüyordum. Bu yüzden bota bindiler” dedi. Yeğenlerinin fotoğraflarına bakınca gözyaşlarına boğulan hala "Kardeşimin eşiyle bir hafta önce konuştuk. Bana sudan korktuğunu söyledi. "Bir şey olursa yüzme bilmiyorum" dedi. Ama sanıyorum bunu hep birlikte yapmaya karar verdiler" diye konuştu.
DEDE KONUŞTU: GİTMEYİN DEDİM...
Bodrum’da cansız bedenleri sahile vuran Aylan Kurdi ile Galip Kurdi’nin dedesi Şeho Şen Kurdi, “Yaşananlara ve torunlarımın ölümüne ne desem az olur. O kadar ısrar ettim. Gitmeyin, Kobani’ye geri dönün dedim. Ancak beni dinlemediler. Damadım Abdullah ısrarla Almanya’ya gideceklerini söyledi. Torunlarımın sahile vurmuş cesetlerini görünce içim parçalandı’’ dedi.
“KİŞİ BAŞI 2 BİN EURO VERDİLER"
Radikal'in haberine göre 2014 yılında IŞİD’in Kobani’ye yaptığı saldırı sırasında kızı ve ailesinin Türkiye ’ye geldiğini söyleyen Şeho Şen Kurdi ailesinin Avrupa ’ya gitme isteğini, “Ben Reyhan’ın babasıyım. Reyhan ile Abdullah 5 yıl önce evlendi. Eylül 2014 yılında IŞİD Kobani’ye saldırdı. Kızıma çocuklarını alarak Kobani’den gitmesini söyledim. O sırada ben yaralandığım için Kobani’de kalmak zorunda kaldım. Kızım eşi ve iki çocuğuyla Kobani’den Türkiye’ye geçti. Bir süre Suruç’ta kaldılar. IŞİD saldırılarında ailemizden 12 kişi hayatını kaybedince damadım ve kızım Türkiye’den geri gelmemeye karar verdiler. Yaklaşık üç y önce kızım Almanya’ya gitmekten bahsetti. Ben de onlara gitmelerinin doğru olmadığını söyledim. Ardından kızım altınlarının bir kısmını bozdurduğunu ve Euro’ya çevirdiğini söyledi. Bana kişi başı 2 bin Euro karşılığında güvenli olarak Avrupa'ya geçebileceklerini söyledi’’ sözleriyle aktardı.
"BABA, ŞANSIMIZI DENEMEK İSTİYORUM"
Yola çıkmadan bir gün önce kızıyla konuştuğunu söyleyen Kurdi sözlerine şöyle devam etti:
“Kızıma gitmeyin Kobani’ye geri dönün dedim. En son yola çıkmadan bir gün önce gece saat 12 sıralarında konuştuk. Kızıma, 'Gitmeyin. Artık Kobani daha güvenli. Kobani’ye dönün' dedim. O da bana ‘baba bu kez şansımızı denemek istiyoruz. Eğer Avrupa’ya geçemezsek artık Kobani’ye geri döneriz’ dedi. Daha sonra Galip’le konuştum. Galip bana, ‘dede ben senin yanına gelmek istiyorum’ dedi. Daha sonra yola çıktılar. Bir kere daha aradım. Denizin üzerinde olduklarını ve onlar gibi birçok insanın teknede olduğunu söyledi. Bir daha kendilerine ulaşamadım. Dün torunlarımın sahile vurmuş cesetlerini görünce içim parçalandı. Hem torunlarımı hem de kızımı kaybettim. Eniştemi arayıp kızımla torunlarımın cenazesinin Kobani’ye getirilmesini istedim. Şimdi kızım ve torunlarım Kobani’de defnedilecek,”
(AJANSLAR)