AYM'de bireysel başvurunun kabulünün 8’inci yıl dönümü nedeniyle ‘İnternet Çağında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması’ konulu sempozyum düzenlendi. AYM Başkanı Zühtü Arslan, kayınpederi Derviş Tarakçı’nın vefatı nedeniyle Kahramanmaraş’a gittiği için sempozyumun açılışı için hazırladığı konuşma metnini Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan okudu.
AYM Başkanı Arslan'ın mesajında şu ifadelere yer verildi;
"Yargı kararları, özellikle AYM kararları kutsal metinler değildir. Eleştirilebilir, dahası eleştirilmelidir. Bundan en fazla kurumsal olarak kararları eleştirilen yargı kurumu faydalanır. Bununla birlikte yargı kararlarına yönelik eleştirilerin faydalı olabilmesi için asgari iki hususun önemli olduğunu düşünüyorum. Birincisi herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir. Bu yargı kararları için de geçerlidir. Daha kararın gerekçesi bile yayımlanmadan tamamen varsayımlar üzerinden yapılan veya yayımlandıktan sonra okunmadan yöneltilen eleştiriler kamuoyunu yanlış bilgilendirme ve yönlendirme sonucunu doğurmaktadır. Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki, kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Halbuki sağlıklı bir eleştiri, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirmektedir. Aksi takdirde kararda söylenmeyenler, söylenmiş gibi gösterilebilmektedir. İkinci olarak eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesi büyük ölçüde kullanılan üslûba bağlıdır. Çoğu kez 'nasıl' söylediğiniz, 'ne' söylediğinizin önüne geçer. Hiç şüphesiz üslûp ya da ifade tarzı da ifade özgürlüğünün güvencesi altındadır. Elbette herkes dilediği üslûbu tercih etmekte serbesttir. Ancak yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği, zira eleştiriyi mecrasından uzaklaştıracağı açıktır."
"Esasen kullandığımız dil kimliğimizi ve kişiliğimizi yansıtır" diyerek Mevlana’dan "İnsan, dilinin altında gizlidir" alıntısını yapan Arslan, "İfadeye ve tarzına yönelik tüm bu söylenenlerin internet ortamında yapılan açıklamalar, paylaşımlar ve kullanılan dil bakımından öncelikle ve özellikle geçerli olduğunu da vurgulamak isterim. Sonuç olarak AYM Anayasa’nın ve kanunların kendisine verdiği görev ve yetkiler kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan demokratik hukuk devleti niteliğini korumaya çalışıyor. Görevini en iyi şekilde yerine getirmek için de çaba gösteriyor. Bu vesileyle buradan kamuoyuna bir çağrıda bulunmak istiyorum. AYM’ye katkı yapmak istiyorsanız, lütfen kararlarımızı eleştirin. Eleştirileri gerçekten dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz" çağrısında bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etmesine isyan etmiş, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na, “Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz” diye seslenmişti.