Kısa bir süre önce ayrılan ünlü çift neden ayrıldıklarıyla ilgili net bir açıklama yapmamışlardı... Konuyu köşesine taşıyan Haber Türk yazarlarından Esin Övet ayrılığın nedenini açıkladı! İşte o yazı:
İdil Fırat'ın aklı hâlâ ayrıldığı sevgilisi Kıvanç Tatlıtuğ'daymış. E olacak tabii. Herkesin gözünün üzerinde olduğu bir adamı bırakmak kolay değil. Ama üzülmesin bence. Son zamanlarda Ezel'i izliyorsa o da dikkat etmiştir ki, Kıvanç'ın göbeği maşallah almış başını gidiyor. Yani eski seksiliği kalmamış. Ben asıl ikilinin ayrılık sebebinin kıskançlıktan öte İngilizce seviye tespit sınavı olduğunu duyunca şaşırdım. Aslında İdil Fırat'ın ailesi New York'ta eğitimine devam etmesini istemiş.
Kıvanç'ın oraya gelmesi zor olacağı için İdil, Londra'da bir okul bulmuş ve Kıvanç'a da, "Hem Londra daha yakın. Sen de orada bir okula kayıt olursun. Ve ilişkimizi orada gözlerden uzak, daha rahat sürdürürüz" demiş. Kıvanç da kabul etmiş ve okulun istediği şeyleri araştırmaya başlamış. Ve her okulun istediği gibi İngilizce seviye tespit sınavlarına girmiş.
Ancak bu sınavda başarılı olamamış. Ve hatta rivayete göre 40 puan almış. Neyse, Kıvanç Tatlıtuğ da, "Sen okuluna git. Ben senin yanına gider gelirim" demiş demesine ama İdil Fırat, "Ben kıskanç biriyim. Sen burada ben orada olmaz. Aklım sende kalır. Uzaktan bu ilişki sürmez" deyip ayrılmış. Bence akıllıca bir karar almış ancak yakınlarına sürekli Kıvanç'tan bahsetmesi de onu hâlâ unutamadığını gösteriyor. İşi zor Allah yardımcısı olsun. Bu arada pazar günü Ezel'in bir bölüm çekimi benim evimin bulunduğu sokakta yapıldı. Ekibi, tebrik ederim. İnanılmaz titiz, temiz ve sessiz çalıştılar.
Bir ara yemek molası verildi. Eskisi gibi öyle sandviç arası köfte değil, sokağa bildiğiniz açık büfe kuruldu. Herkes masalara oturup yemeklerini yedi. Cihangir'i bilen bilir. Yolları yokuş ve topuklu ayakkabı ile yürümesi zordur. Eyşan, yani Cansu Dere de biraz zorlandı. Hazırlandığı karavandan topuklu ayakkabı ile çıktı ama daha sonra ayakkabıları çıkartıp terlik giydi ve öyle yürüdü. Cansu'cuğum Cihangir sokakları podyuma benzemez, topuklu ayakkabılarla yürümek maharet ister.
Habertürk