Tokat Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Bölümünde çalışan ebe Ayşe Çakır (55), 35 yıllık görev süresince yaklaşık 5 bin bebeğin doğumunu gerçekleştirdi.
Son 20 yıldır Tokat Devlet Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları bölümünde çalışan 2 çocuk annesi Ayşe Çakır, bugüne kadar 10 ilde görev aldı. 25 yıl önce eşi Orhan Çakır'ı kaybettikten sonra 2 çocuğuyla birlikte hayata tutunan Ayşe Çakır, meslek hayatı boyunca yaklaşık 5 bin bebeğin doğumuna bizzat katıldı. Hizmet süresi boyunca katıldığı doğumlarda ise sayısız anılar biriktirdi.
35 yıldır işini severek yaptığını ifade eden Çakır, Bu doğumların içerisinde bizleri çok mutlu eden olaylar da oldu, bizi üzen olaylar da oldu. İlk gittiğim doğumu hatırlıyorum. Trabzon'un bir ilçesinin köyünde görev yapıyordum. O zamanki şartlarda elektrik, su yoktu. Çok zor şartlarda hastayı köyünden ilçeye, oradan da hastaneye götürmek bizim için büyük bir sıkıntıydı. Çünkü zor şartlardı. Otlardan sedye yaptık ve patika yollardan ana yola indirdik. Gece 02.30 gibi çıktığımız yolda öğlen vakti ancak hastaneye yetiştirmiştim. Orada hasta sezaryenle doğum yaptı. Anne ve bebeği sağlıklıydı dedi.
'ONLAR AĞLAYINCA BİZ DE AĞLIYORUZ'
Meslek hayatında mutlu olduğu ve üzüldüğü anlardan da bahseden Ayşe Çakır, Meslek hayatımda en mutlu olduğum an, annenin bebeği ile birlikte sağlıklı bir şekilde birbirlerine kavuştuğu anlar. Hastanın bebeğini emzirirken bize olan bakışları, bize olan minnettarlığı, dua edişi bizleri çok mutlu ediyor. Hasta da, biz de mutlu oluyoruz böyle bir durumda. Bazen hasta karnında bebeğinin öldüğünü bilmiyor. Doğum yapıyor, bebeğini kucağına alamıyor. O çok kötü durumda oluyor. Haliyle çok ağlıyor, üzülüyor. Onların bu hali bizleri de üzüyor. Çünkü bir umutla 9 ay karnında taşıyıp da kucağına alamayışı bir anneyi çok kötü etkiliyor. Bu durum bizi de olumsuz etkiliyor. Söylenerek ağladığı zaman bizler de ağlıyoruz diye konuştu.
Doğumunu yaptırdığı çocuklardan birini yıllar sonra gördüğünü söyleyen Çakır, İstanbul'da görev yaptığım sırada akrabalarımdan birinin gelinine doğum yaptırmıştım. Yıllar sonra bir bayramda çocuklar şeker toplarken köyden olmayan farklı bir çocuk geldi. 'Sen kimsin' diye sordum. O da babaannesinin ismini söyleyince doğumunu yaptırdığım çocuk olduğunu anladım. Ona dedim ki, 'Babaannene söyle, ebemin sana çok selamı var de' dedim. O da babaannesine söylemiş. Yıllar sonra o çocuğu görmek beni çok mutlu etti. Hala köye geldiği zaman benim yanıma da uğruyor, seviniyorum. Onu öyle görmek beni mutlu ediyor ifadelerini kullandı.
'TEKME, ÇİMDİK VE ISIRILMA GİBİ FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALIYORUZ'
Ayşe Çakır, girdikleri bazı doğumlarda ise sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, Nöbet usulü çalışıyoruz. Gecenin bir yarısında bizim güler yüzlü olma gibi bir durumumuz olmayabiliyor. Hasta, hiçbir şey bulamazsa 'ebe bana gülmedi' diyebiliyor. Her hastaya aynı sevgiyi, ilgiyi göstersen bile o anda ağrısından, sancısından dolayı beklediği ilgi farklı olabiliyor. Hasta şikayetleri böyle basit şeyler olunca da üzülüyoruz. Bazen fiziksel şiddete bile maruz kaldığımız oluyor. Tekme attıkları, ısırdıkları, çimdik attıkları oluyor. Bu tür şeyler de bizi yıpratıyor diye konuştu.
Çakır, bu yıl içerisinde emekli olarak çok sevdiği mesleğine veda edeceğini de sözlerine ekledi.