İzmir'de Buca Emniyet Müdürlüğü'ne 17 Mayıs 2021'de gelen Ayşe Vural, kızını öldürdüğünü, eşi ve oğlunun olayla ilgisi olmadığını belirterek, teslim oldu. Bunun üzerine sağlık ve polis ekipleri, Ayşe Vural'ın Laleli Mahallesindeki 5 katlı apartmanın giriş katında bulunan evine gitti. Eve giren ekipler, Zeynep Vural'ın yatağında cansız bedenini buldu. Ayşe Vural, eşi S.V. (70) ve oğlu Ö.V. (25) gözaltına alındı. Sağlık ekiplerinin yaptıkları incelemede, Zeynep Vural'ın boğularak öldürüldüğü belirledi. Savcının incelemesinin ardından Zeynep Vural'ın cesedi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Otopsinin ardından Zeynep Vural'ın cenazesi toprağa verildi, anne Ayşe Vural tutuklandı.
S.V. ve Ö.V. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede savcı, eylemin tutuklu sanık Ayşe Vural tarafından tek başına meydana getirilmesinin mümkün olmadığı ve sanıkların ifadelerinde çelişkiler olduğunu belirterek, 3 sanık için 'üstsoy veya altsoydan birine kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Tutuklu sanık Ayşe Vural ile tutuksuz sanıklar baba S.V. ile kardeş Ö.V.'nin yargılanmalarına bugün devam edildi. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ayşe Vural, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Celsede tanık olarak dinlenen Zeynep Vural’ın ablası Firdevs Öztürk, Zeynep’in uyuşturucu bağımlılığı sebebiyle aklının gidip geldiğini savundu.
“Olaylardan önce Zeynep normal bir çocuktu" diyen Öztürk, "10 senedir psikolojik olarak zor zamanlar geçirdi. Son 2-3 yıldır ise tamamen bizden uzaklaştı. Benden habersiz Isparta’ya evime geliyordu. Birkaç gün kalıp ‘Dayanamıyorum size zarar verebilirim’ deyip gidiyordu. Oturduğu yerde tuvaletini yapıp saatlerce kalkmıyordu. Bir gün çalıştığım yere geldi. Eline bıçak alıp patronun kızını 6. kattan atmakla tehdit etti. Ben ikna edip bıçağı elinden aldım. Aklı gidip geliyordu. ‘Anneni öldüreceğim, evi yakacağım’ diyordu. Dakikası dakikasını tutmuyordu. Annem, Zeynep’in iyileşmesi için elinden gelen her şeyi yaptı. Madde bağımlısı gibi değil de hasta gibi bakıyorduk ona. Benim evimdeyken bir gün eline bıçağı alıp eşimi bıçaklayacağını söylemişti” şeklinde konuştu.
Talebi sorulan tutuklu sanık Ayşe Vural ise "Talebim yoktur. Devletime güveniyorum” dedi. Ayşe Vural’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Vural için geçen celsede Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden istenen raporun beklenmesine hükmedip duruşmayı erteledi.
Önceki duruşmada anne Ayşe Vural, olay gününü şöyle anlatmıştı: “Zeynep, bilgisayar odasına geçtikten sonra kardeşi Ö.V.’yi çağırıp ondan çiğ bezelye almasını istedi. Ömer aldı geldi. Bezelyeyi yerken yavaşça kapıyı aralayıp çok kısık bir sesle beni çağırıp kusmuğunu sildirdi. Ben kusmuğu silerken saçımdan yukarı çekip üzerimi yoklayıp para aramaya başladı. Kurtulmak için fularından çektim. Kurtulmaya çalıştım. Yere serilince yerde bulduğum poşeti ağzına bastırdım ve 3-5 dakika kadar bu şekilde tuttum. Yerde sızar gibi oldu. Ö.V.’ye Zeynep’in bayıldığını söyledim. O sızdığında hiçbir şey duymaz. Öldü diye çok ambulans çağırmışızdır. Sızmış gibiydi. Odadaki pislikleri temizledim. Bir daha yanına gittiğimde üst dudağında hafif bir çizgi vardı. Ne olduğunu anlamak için dokunduğumda buz gibiydi. Yanına yattım, yüzünü sildim. ‘Suç bende’ dedim. Sonra da teslim oldum” diye konuştu. Anne Vural, kızının kayıtlı ve kayıtsız şekilde en az 10 kez intihar girişiminde bulunduğunu da söyledi.