Ayşe’yi öldürdüler bebeğini polise verdiler

Elazığ’da evlenmeden çocuk doğuran Ayşe Konar, ailesinin kararıyla boğularak öldürüldü. Bebeği ise polise verildi: Bunu tarlada bulduk.

Kadına yönelik şiddet ve töre cinayetlerinin büyük artış gösterdiği Türkiye’de tablonun aslında çok daha korkutucu olabileceği gerçeği ortaya çıktı. Cinayetlerin ve töre infazlarının aile, aşiret, yerel dengeler gibi etkenlerle gizli tutulduğu iddiası Elazığ’da doğrulandı. Evlilik dışı ilişkiden bir çocuk dünyaya getiren Ayşe Konar boğularak öldürüldü. Olayı üstlenen küçük kardeşi ise cezaevinde sinir krizi geçirince müşahede altına alındı.

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutu bir kez daha gözler önüne serildi. Son dokuz yılda öldürüldüğü resmi kayıtlara geçen kadın sayısı 4 bin 410 olarak belirlenmişti. Bu sayının daha da yüksek olduğu, birçok kadın cinayetinin töre korkusu, feodal dengeler, intihar kılıfı gibi gerekçelerle gizlendiği için kayıtlara bile geçirilemediği vurgulanmıştı. Türkiye sessiz sedasız öldürülen kadınların da ülkesiydi. İşte bu korkutucu saptamayı birebir doğrulayan olay Elazığ’da yaşandı.

Başka bir haberi takip için kente giden Taraf muhabirinin yanına yaklaştı bir kişi. Genç bir kadının ailesi tarafından dövülüp boğulmak istendiğini, hastanede yoğun bakımda olduğunu, bu olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını söyledi.

"Görüp de sessiz kalmak utançtır. Bu utancı taşımak istemiyorum" diyen bu kişinin anlatımından sonra konunun üzerine gidildiğinde ise bir ölüm ve bunun içine gizlenen dramlar çıktı.

HAMİLELİĞİNİ GİZLEDİ Bu acı öykünün talisiz kahramanı Ayşe Konar. Bingöl Doğanlar ( Kelaxsı) nüfusuna kayıtlı olan 30 yaşındaki Konar, Elazığ'ın Salıbaba Mahalesi'nde ailesi ile birlikte oturuyordu. Yıllar önce anlaşmalı bir evlilik yapmış ve anlaşamadığı için boşanmıştı. Boşanmanın ardından ailesinin yanına döndü. Anlatılanlara göre adeta eve kapandı. Kimseyle görüşmüyor ya da görüştürülmüyordu. Çok nadir olarak dışarı çıkıyordu. Bir süre sonra karnındaki şişlik dikkat çekmeye başladı. Soran yakınlarına "ur var karnımda" dedi Ayşe Konar.

KİMLİĞİNİ AÇIKLAMADI Genç kadın annesi köye gittiğinde yalnız kaldı ve evde doğum yaptı. Artık "ur" yalanı ortaa çıkmıştı. Annesi köyden döndüğünde iddiaya göre aile toplandı. Yeni doğum yapan kadın önce tehditlerle sonra dayakla sorguya çekildi, dövüldü. Aile bebeğin kimden olduğunu öğrenmek istiyordu. Bunu söylememekte direnen Ayşe Konar'ın boğazına yapışan eller kimindi bilinmiyor ama hastaneye kaldırıldığında neredeyse kalbi durmuştu.

TEYZESİ POLİSE TESLİM ETTİ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde derhal tedavi altına alındı. Doktorların tüm çabalarına karşın birkaç gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Son nefesini ise üç gün önce verdi Ayşe Konar. Olay hastane kayıtlarına geçince genç kadının en küçük kardeşi olan S. K, cinayeti üstlendi. Adli makamlarca sorgulanan S. K, Elaziğ Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Cezaevinde sinir krizleri geçirince müşahede altına alındı. Teyzesi ise bebeği "tarlada buldum" diyerek polise teslim etti.

GERİDE BİR FOTOĞRAFI KALMADI Ayşe Konar'ın toprağa verilmesi de yaşamı gibi sessiz sedasız oldu. Olay hakkında kimse ağzını açmadı. Suskunlara göre, "Namus meselesiydi, töreye karşı gelinmezdi, bu işin üzerine gidilmezse daha iyiydi hatta". Ayşe Konar, geride mezarına kapanıp ağlayacak insanlar olmadan, bir resim bile bırakamadan, ölen kadınlar listesine eklendi.