Aysun Kayacı yeni aşkını anlattı

Medyatik olmayan biriyle birlikteyim. Böyle biriyle beraber olmak yorucu. Çünkü sağlıklı bir insan olarak medyanın ilgisini üzerinde istemiyor. O yüzden korumacı davranmak zorundayım.
Erkek esprili birisiyse, leb demeden leblebiyi anlıyorsa, onunla gülebiliyor ve aynı frekansı da yakalıyorsam çabuk kapılıyorum...

'ARTİST'LER ÇEKİCİ AMA...
Dış görüntüsüne fazla önem gösterenlere ben 'Artist erkekler' diyorum. Bu tipler, tüm kadınlar için çekici oluyor ama onların hayatları, kendilerinin nasıl algılandıklarını önemsemekten ibaret...
İlk randevuda hep kendinizden bahsetmeyin. Etrafta olup bitenlerle ilgili konuşun. Sürekli kendini anlatmak berbat bir şey...

ADINI GİZLEDİĞİN BİRİSİYLE İLİŞKİ YAŞAMAK ÇOK ZOR
Son olarak Haluk Bilginer'le oynadığı 'Cuma'ya Kalsa' dizisiyle ekrana gelen Aysun Kayacı, sessiz sedasız Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü'nü bitirerek yıllardır ilgi alanı olan konuda uzmanlaştı. Bundan sonra daha az yorucu, az koşturmalı, huzurlu ve dingin bir hayat yaşamak istediğini söyleyen Kayacı, Cosmopolitan dergisinin Eylül sayısında Ece Bildiren'in sorularını yanıtladı. İşte anlattıkları:

Bu aralar gündeminizde ne var?
Hiçbir şey yapmamak yani gündemi boşaltmak! Son beş yılda hem okuyup hem iki-üç projede birden çalıştığım için çok yoruldum. Hepsini dengede tutabilmek çok zorladı beni. Okulum ve evimin taksidi biter bitmez kendimi light işlere vermeyi hayal ediyordum. O yüzden bu aralar önceden burun kıvırdığım şeyler yapıyorum.

"Ben artık özgürüm" dediğinizde ilk ne yaptınız?
Arkadaşlarımla Bodrum'a gittik. Çok eğlenceliydi. Telefonuma dönüp bakmadım bile. O kadar güzel ki tatilde olup telefonla ilişiğini kopartmak. Aslında hocalarım okulda kalmamı istediler master ve doktora programı için. Çok istememe rağmen onlara da dinlenmeye ihtiyacım olduğunu söyledim.

Okulunuzdaki hocalarla aranız nasıldı?
Çok iyiydi. Çok sever ve sayarım onları.

Başta sizinle ilgili ön yargıları var mıydı?
Hayır. Sadece bizim camiadan bir hevesle üniversiteye başlayıp bitirmeden terk eden çok kişi olmuş. Genelde o tür şeyler geliyordu kulağıma... Ama akademisyenler size ön yargılı yaklaşacak insanlar değiller.

TV'DE TARİH OLMAZ
Tarihe ne zamandır ilginiz var? Sınava liseden hemen sonra girmiş olsaydınız yine bu bölümü mü seçerdiniz?
İnanın hiç hatırlamıyorum o zaman ne istediğimi. Zaten sürekli değişiyorsunuz. O yüzden geriye dönük konuşulacak çok mühim bir şey yok.

Tarih bilginizi kullanabileceğiniz bir TV programı yapmayı düşünüyor musunuz?
Bu tarz teklifler çok geldi. Her seferinde de reddettim ve hocalarım tarafından takdir edildim. Bence tarih televizyonda olmamalı. Meraklısı çok olabilir ama yine de tarihi magazinleştirmek bence hata. Televizyonlar özel kuruluşlardır ve ticaret yapıyorlar; reyting kaygıları var. Bu uğurda olaylar yanlış aktarılabiliyor. İnsanların söyledikleri başka yönlere çekilebiliyor. Tartışma programı yerine kamerayı alıp tarihi önem taşıyan yerleri anlatmayı tercih ederim.

OKULDA ÇOK KOPYA VERDİM
Okulunuzdan kaç ortalamayla mezun oldunuz? Başarılı bir öğrenci miydiniz?
2.5. Ayrıca aynı anda üç işte birden çalışıyordum. Hayatım boyunca kimseden not dilenmedim. Kopya çekmekten nefret ederim ve asla çekmedim.

Peki, kopya verdiniz mi?
Çok verdim!

Bu sezon yeni projeniz var mı?
İki-üç teklif var. Çok yoğun çalışmak istemediğim için en az yorucu olanı seçmek istiyorum. Artık yedi gün 24 saat temposunda çalışmak istemiyorum. Bir de işim beni yansıtsın istiyorum. Aslında komik mizaçlı biriyim. O yüzden sit-com'ları seviyorum. 'Cumaya Kalsa'dan sonra insanlar o komik tarafımı sezmeye başladılar. Dergilerde gördükleri seksi tip onlara bir şey demiyor, bir şey vermiyor.

YEŞİL ÇAYLA ZAYIFLADIM
TRT'nin Dünya Kupası tanıtımlarının çekimi için gittiğiniz Afrika seyahati nasıl geçti?
Gitmeden önce herkes emniyet sorunu olduğundan söz ediyordu. Alakası yok, huzur dolu bir yer. Şundan çok etkilendim; çekimlerimiz sırasında insanlardan bir şeyler rica ettik, onları işlerinden alıkoyduk. Hiçbir beklentileri olmaksızın ne istesek yaptılar. Aynı çekimi İstanbul'da yapsaydık acayip bir kurnazlıkla karşılaşırdık.

Nasıl kilo verdiniz?
Somon ve yeşil çayla. Kilo aldığımı fark edince hemen dikkat etmeye başladım. Bir de fazla kilonuz olunca yaşlı göstermeye başlıyorsunuz.

30 yaşında olmak fikriyle barışık mısınız?
30 yaşına bastığınızda "Hemen evlenmeliyim, çocuk yapmalıyım, hayatım nereye gidiyor?" diye düşünüp panik yapıyorsunuz ama bu panik çabuk geçiyor. Ben 30 yaşıma geldim ama kendi istediklerimi henüz içime sindirerek yapamadım. Çünkü benim gerçekten çok zor bir hayatım oldu.

ESPRİLİ VE ZEKİ ERKEK BENİ PEŞİNDEN SÜRÜKLER
Mutluluğu daha önce hangi sözcükle bağdaştırırdınız, şimdi hangi sözcükle?
Sanırım burcumun özelliği olsa gerek (Boğa), hep huzurla bağdaştırırım. Huzur olmadan mutluluk olmuyor. Heyecan olabilir, başarı olabilir. Bunlar farklı tatminler getiriyor ama huzur vermiyorlar. Hatta heyecan hayatta huzurdan ziyade stres yaratıyor. Birisi için ya da bir iş anlaşması için heyecan duyduğunda onu kaybetmenin ya da başarısız olmanın da stresini de taşıyorsun.

Bu aralar hayatınızda sizi heyecanlandıran birisi var mı?
Var. Ben de birisine bu soruyu soracak olsam aynen bu şekilde sorardım. Evet, beni heyecanlandıran birisi var hayatımda. Ama tanıdığınız birisi değil. İlk tanıştığımızda benim ünlü olduğumu bilmiyordu.

Peki medya dünyasının ilgisini çekmeyen biriyle birlikte olmak nasıl?
Medyatik olmayan biriyle olmak yorucu. Çünkü sağlıklı bir insan olarak medyanın ilgisini üzerinde istemiyor. O yüzden korumacı davranmak zorunda kalıyorum.

BENİM İÇİN İLK OLDU
Eskiden dış görünüşüne önem veren erkekleri beğendiğinizi, bunun hata olduğunu söylediniz.
Maalesef bu tipler kadınlara daha çekici geliyor. Bana da öyle gelirdi ama sonra bir baktım ki onların hayatları, nasıl algılandıklarını önemsemekten ibaret.

Yeni arkadaşınız bu türden olmayan ilk sevgiliniz mi?
Evet, kesinlikle ilk.

Ne tür bir erkek sizi peşinden sürükleyebilir?
Zeki ve esprili biriyse, karşılıklıleb demeden leblebiyi anlıyorsak, aynı şeylere gülebiliyorsak sürükler.

Sabah