Az kaldı (veya kalsın) ne demek? Az kaldı (veya kalsın) TDK sözlük anlamı nedir?

Kemal Bozdağ

17.05.2022 17:49

Listeye Ekle

Birleşik fiiller yapı bakımından çeşitlilik gösterir. Türkçede bolca bulunan bu ifadeler, kelime grubu olarak kullanılan deyimlerde de görülür. Sözcük öbeği olarak karşılaşılan pek çok deyim, birleşik fiillerden oluşur. Atasözleri ise, cümle halindeki deyimlerle benzerlik gösterse bile, yol gösterici özelliğiyle ayrışırlar. Tüm bu dil hazinelerinin hiçbirinin söyleyeni belli değildir. Az kaldı (veya kalsın) ifadesi de bunlardan biridir. Az kaldı (veya kalsın) ne anlama gelir?

Atasözleri ve deyimler birbirinden bazı özellikleri ile ayrılan kalıplaşmış sözlerdir. Benzerlikleri nedeniyle oldukça karıştırılan bu ifadelerin ayrılan noktası, deyimlerde görülen yüksek orandaki mecaz ve atasözlerindeki öğüt verme özelliğidir. Bunun dışında deyimler birleşik fiillerinden oluşan türleri de içerir. Bazı birleşik fiiller zamanla deyim haline gelmiştir. Bu kalıplaşmış sözler, dilde anlam zenginliği yaratan ifadelerdir. Türkçenin zenginliğine katkıda bulunan sözlerden biri de Az kaldı (veya kalsın) ifadesidir. Az kaldı (veya kalsın) ne demektir?

Az kaldı (veya kalsın) Ne Demek? Az kaldı (veya kalsın) TDK sözlük anlamı nedir?

Az kaldı (veya kalsın) TDK sözlüğe göre 2 farklı anlama sahiptir.

Az kaldı (veya kalsın) TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

bir işin gerçekleşmesi söz konusuyken gerçekleşmemesi durumunda kullanılan bir söz
bir işin gerçekleşmemesi söz konusuyken gerçekleşmesi durumunda kullanılan bir söz
Az kaldı (veya kalsın) Cümle İçerisinde Kullanımı

"Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
"Az kalsın açmadan onu da buruşturup atacaktı." - Osman Aysu

Az kaldı (veya kalsın) ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller


az ateş çok odunu yakar	az bulmak	az buz olmamak
az değil	az gelmek	az görmek
az günün adamı olmamak	az kaz, uz kaz, boyunca kaz	az olsun, uz olsun
az söyle, çok dinle	az tamah çok ziyan getirir	az veren candan, çok veren maldan
az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur	aza çoğa bakmamak	aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş	azı çoğa saymak (veya tutmak)