Avrupa Birliği ile yaşanan Karabağ gerilimi sürerken Azerbaycan’dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un dün yaptığı açıklamaya tepki gösterilerek, "Fransa Cumhurbaşkanı'nın, Azerbaycan ve Türkiye'nin Granada'daki görüşmeye katılmayı reddettiği yönündeki iddiaları açık bir ikiyüzlülük örneğidir" denildi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un dün İspanya'nın Granada kentinde gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinin ardından açıklamalara tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Avrupa Siyasi Topluluğu'nun Granada toplantısı kapsamında 5 Ekim'de düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği Azerbaycan karşıtı asılsız iddialarını şiddetle kınıyor ve reddediyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı'nın, Azerbaycan ve Türkiye'nin Granada'daki görüşmeye (Azerbaycan, Ermenistan, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya'nın katılımıyla yapılması planlanan 5'li toplantı) katılmayı reddettiği yönündeki iddiaları açık bir ikiyüzlülük örneğidir. Bu toplantının katılımcıları, Türkiye'nin toplantıya katılmasına karşı çıkanın Fransa olduğu çok iyi biliyor. Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu konuda yanlış bilgi yayması, cumhurbaşkanına yakışmayan bir davranıştır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Tarihte soykırım politikasıyla anılan tek ülke olarak kalan, Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi'ne dahil olmayan AB üyesi Fransa'nın, çok kültürlü değerleri ile örnek teşkil eden, birçok etnik grubun barış ve refah içinde yaşadığı Azerbaycan'a azınlık hakları konusunda ders vermeye çalışması, kesinlikle kabul edilemez. Adil arabuluculuktan bahseden Fransa'nın 23 yıl boyunca nasıl arabuluculuk yaptığını herkes biliyor" denildi.
Fransa’nın Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilmesine göz yumduğu belirtilen açıklamada, "Fransa’nın Azerbaycan'ı 150 kilometrekarelik Ermeni topraklarını işgal etmekle suçlaması gülünç bir durumdur. Azerbaycan hiçbir ülkenin topraklarını işgal etmemiştir ve henüz belirlenmeyen sınırda Azerbaycan güçlerinin sınırda konuşlandığı toprakların Ermenistan'a ait olduğunu iddia etmek mantıksızdır" ifadelerine yer verildi.
"Azerbaycan, BM Şartı ve uluslararası hukukun norm ve ilkeleri çerçevesinde topraklarını hem diplomatik hem de askeri yollarla işgalden kurtarma konusunda her zaman meşru bir hakka sahip olmuştur" diye devam eden açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Fransa'nın arabuluculuk çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması ve Ermenistan'ın saldırganlık politikasının engellenememesi, Azerbaycan'ın topraklarını askeri yollarla özgürleştirmesine yol açtı. Aynı şekilde tüm müzakere süreci boyunca terörle mücadele tedbirleri alınana kadar Azerbaycan'ın topraklarından çıkarılmayan Ermeni silahlı kuvvetlerinin ve sözde rejimin ortadan kaldırılmasının gerekli olduğu Azerbaycan tarafından defalarca vurgulanmıştır. Bu bağlamda Fransa Cumhurbaşkanı'nın, Azerbaycan'ın yasa dışı bölücü rejime karşı güç kullanmayacağına dair söz verdiği iddialarının hiçbir dayanağı yoktur. Fransa, Ermenistan'a yalan vaatler vermek yerine doğru yönlendirmiş olsaydı, Azerbaycan'a yönelik tehdidin güç yoluyla çözülmesine gerek kalmayacak ve sorun barışçıl bir şekilde çözülecekti."
Açıklamada, "Azerbaycan'a baskı çağrısında bulunan Fransız tarafına, Azerbaycan ile baskı diliyle konuşmanın anlamsız ve kabul edilemez olduğunu hatırlatmak isteriz. Fransa'nın bu tür sorumsuz açıklamalar yapmak yerine, bölgede barış ve istikrarı engelleyen, saldırgan Ermenistan'ı destekleme ve silahlandırma yönündeki sinsi politikasına son vermesi daha yararlı olacaktır. Azerbaycan, Azerbaycan Anayasası ve mevzuatı çerçevesinde Ermeni vatandaşların yeniden entegrasyonu için uygun tedbirleri uygulamaktadır ve ülkemiz her zaman olduğu gibi Ermenistan ile egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı temelinde bölgemizde barışın inşa edilmesiyle en fazla ilgilenen taraftır" denildi.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) zirvesinin yapıldığı İspanya'nın Granada kentinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Azerbaycan merkezli İTV televizyonu Haber Müdürü Fikret Doluhanov, Michel’e "AB, Karabağ’dan ve Ermenistan’dan göç etmek zorunda kalan 1 milyon Azerbaycanlı hakkında neden 30 yıl boyunca sessiz kaldı ve şu an niye Ermenistan adına konuşuyor. AB’nin bundan sonra tarafsız bir arabulucu olabileceğini düşünüyor musunuz" sorusunu yöneltti.
Doluhanov’un ilk sorusunu yanıtsız bırakan Michel, "AB, tarafsız bir arabulucudur. Çünkü bizim gizli bir gündemimiz yok. Bizim gündemimiz açıktır. Bunlar, bölgede refah, istikrar, güvenlik ve öngörülebilirliktir. 3 yıl önce arabuluculuğa başlamamızdan bu yana bu konuda çok fazla ilerleme sağladık. Mahkum takası gibi bazı somut sonuçlar elde ettik. Mayın haritalarının takası, sınır belirleme için kurulan ortak komisyonlar gibi somut konularda ilerlemeler kaydedildi" dedi. AB’nin çok samimi ve dürüst olduğunu söyleyen Michel, "Daha fazla diplomatik çabaya ihtiyaç olduğunu da anlıyoruz" ifadesini kullandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Doluhanov’un "Avrupa Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’da ayrılıkçılıkla mücadele ediyor. Ancak neden Azerbaycan’da mücadele etmiyor" sorusunu "Ediyoruz" şeklinde uzaktan kısaca yanıtlayıp, alandan hızlıca ayrıldı.
Azerbaycan, dün İspanya’nın Granada kentinde yapılması planlanan 5’li toplantıya Türkiye'nin katılma şartının reddedilmesi nedeniyle katılmama kararı almıştı. Ancak toplantı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile 4'lü olarak gerçekleştirildi.
Toplantının ardından yapılan ortak açıklamada liderlerin, Ermenistan ve Azerbaycan'ın egemenliğinin, sınırlarının dokunulmazlığının ve toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınması temelinde iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik tüm çabalara bağlı kaldığı belirtildi.
Öte yandan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ı ay sonunda Brüksel'e davet edeceğini söylemişti.
(İHA)