Azerbaycan Diyalog ve Kardeşlik Derneği'nin (ADKADER) organize ettiği Nevruz programı büyük bir coşku ile kutlandı. İstanbul'daki Fırat Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte iki ülke halkı arasında kardeşlik, sevgi ve barış rüzgârları esti.
ADKADER Genel Sekreteri Muhammed Ali Kuru programın açılış konuşmasında, “Nevruz, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Uygur bölgeleri ve Balkanlarda geleneksel kutlamalarla canlılığını sürdürmektedir.” dedi. Nevruz'un tarihî sürecini anlatan Kuru, bahar bayramının tüm dünyaya barış getirmesi temennisinde bulundu. Kuru, Nevruz'un Azerbaycan ve Türkiye halkı arasındaki kardeşliği yeniden hatırlatmaya vesile olduğunu belirtti.
Azerbaycan'da faaliyet gösteren Türk eğitim kurumu Çağ Öğretim İşletmeleri Başkanı Enver Özeren ise Nevruz'un daha güzel inkişaflara sebep olacağını ifade ederek, “Gelecek çok güzel olacak. İki ülkenin kardeşliği aratarak devam ediyor. Azeri kardeşlerimiz artık dünyanın her yanında etkin bir şekilde rol alıyorlar. İş adamları önemli işlere imza atıyor, Afrika'da kurban kesiyorlar. Doktorlar Somali'de ameliyat yapıyorlar.” ifadelerini kullandı. ‘İki devlet bir millet' düşüncesinin her zaman yaşayacağına dikkat çeken Özeren, aynı duygu, düşünce, töreye mensup olma halinin Türkiye ve Azerbaycan'ı bir araya getirdiğini dile getirdi. İki ülke halkının aynı kültürden beslendiğini kaydeden Özeren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çırpınırdı Karadeniz, Türkiye'de her Türkün dinlediği zaman duygulandığı bir türküdür. Söz yazarının Azerbaycan Türkü Ahmet Cevat olduğunu Türkiye'de yaşayan çoğu insan bilmez. Fakat bu ortak his, aynı duygular içinde bulunduğumuzun güzel bir örneğidir.”
Özeren, bir zamanlar Azerbaycan'da Erzurum radyolarından hasretle türkülerin dinlendiğini, Türkiye'de de Azerbaycan şarkılarına büyük bir istek olduğunu belirtti. Azerbaycan ve Türkiye arasında derin hafızada önemli etkileşimler bulunduğunu anlatan Özeren, şöyle bir örnek verdi: “Azerbaycan'da doğan kız çocuklarının birçoğunun adı Feride'dir. Reşat Nuri'nin Çalıkuşu romanı Azericeye çevrildiğinde büyük bir heyecan uyandırmıştı. Buradan hareketle Azeriler roman kahramanının ismini kızlarına vermişlerdi. Nazım Hikmet de Azerbaycan'da ismi erkeklere konulan diğer isimdir. Nazım'ı gören, duyan Azeriler, ayrı kaldıkları Türkiye yurdunun hasretini çocuklarına Nazım adını koyarak devam ettirmişlerdir. Karşılıklı duygu ve düşüncelerimiz daha da artarak, inkişaf ederek devam edegelmektedir.”
Enver Özeren, Türkiye ve Azerbaycan halkları arasındaki kardeşliğin karşılıklı emeklerle sürdüğünü belirterek, söz konusu gayretlilerin başında merhum Haydar Aliyev'in geldiğini hatırlattı. Özeren, Azeri gençlerin bilim olimpiyatlarında biyoloji dalında iki altın madalya getirdiğinde ülkede büyük heyecan yaşandığını söyledi. Azerbaycan'ın çıtayı geçen her gün yükselttiğini kaydeden Özeren, “Azerbaycan bugün 475 madalya sahibi. Gelinen noktayı anlatan bir tablodur bu. Fizik olimpiyatlarında Azerbaycan bir altın bir gümüş madalya ile dönmüştü. Rahmetli Aliyev, ‘Bu, Azerbaycan için tarihî bir galibiyettir' demişti. Moskova Devlet üniversitesinde 40 öğrencimiz okuyor dediğimizde de, ‘Bu, büyük bir hadise' sözlerini kullanmıştı.' Çünkü eskiden 2 öğrencinin okuması başarı sayılırdı.” diye konuştu.
Nevruz programı, Hazar-Kafkas halk oyunlarının gösterisi ve konserle sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz