Konferansa Irak Türkmen Temsilcisi Prof. Dr. Mahir Nakip, Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi (KYP) Dış İlişkiler Sorumlusu Sadi Ahmet Pire, Asuri Temsilcisi Toma Hoşaba'nın yanı sıra yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda akademisyen ve araştırmacı katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Irak Araştırma Enstitüsü Başkanı Habib Gürmüzlü, Türk ve dünya kamuoyunun Irak hakkında net ve yeterli bilgilere sahip olmadığını belirterek, "Ortadoğu ve Irak ile ilgili araştırma merkezleri, Ortadoğu ve Irak'tan uzak. Bu sebeple 30 Mayıs 2002 tarihinde Ankara'da Irak Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bu enstitünün yapacağı araştırmalar orijinal belge ve gerçeklere dayalı olacaktır. Enstitü aynı zamanda Irak'ın geleceğine ilişkin araştırmaları da başlatacaktır" dedi.
Söz alan Avanos Belediye Başkanı Seyhan Duru ise, bu toplantının Avanos'ta yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, toplantının Irak'ta kurulacak barış ve birliğe vesile olması temennisinde bulundu. Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zeki Yılmaz da, 78 yıllık Türkiye demokrasisinin genç olmakla birlikte rüştünü ispatladığını ifade ederek, "Yakın komşumuz Irak ile olan müştereklerimiz fazladır. Irak komşumuz, halkı da kardeşimizdir. Irak'a huzur gelmesi bölgeye huzur gelmesi demektir. 1999 yılından sonra Irak'ta baş gösteren problemler demokrasiye olan ihtiyacı daha da artırmıştır. Özellikle etnik ve dini yapının oldukça önemli olduğu Irak'ta askeri müştereklik ancak demokrasi ile sağlanabilir. Totaliter rejimler birer birer yıkılmakta, diktatörlükler devrilmektedir. Ama demokrasi ile yönetilen ülkeler her gün biraz daha güçlenmektedir. Çünkü demokrasi bir fazilet rejimidir, demokrasi hoşgörü rejimidir ve insan haklarına duyulan saygının kaynağıdır. Irak içinde ve dışında demokrasinin gerekliliğini idrak etmiş çok sayıda aydın mevcuttur. Ben inanıyorum ki bu aydın gruplar, Irak'ta demokrasinin biçimlenmesine katkı sağlayacaktır. Demokrasi Irak'ta yaşayan milyonlarca insanın hakkıdır ve bu hak birileri tarafından bağışlanamaz, bu hak mücadele edilerek alınır" diye konuştu.
"HİÇBİR IRAKLI TÜRKLERE, 'SEN OSMANLI TORUNUSUN, GİT' DİYEMEZ" Irak Türkmenleri adına konuşan Prof. Dr. Mahir Nakib ise, en büyük ayıbın insanların siyasi görüşleri nedeniyle öldürülmesi ve işkence görmesi olduğunu söyledi. Nakib, şunları kaydetti:
"Bir insanın kendi milli dilinde konuşması, yazı yazması ve yöneticilerini eleştirmesi kadar doğal bir hak yoktur. Bu hak toplu yaşamanın bir gereğidir. Türklerin Irak topraklarına yerleşmelerinin tarihi bin yıla yaklaşmaktadır. Türkmenler bu topraklarda yıllarca yaşamış ve bu toprakları vatan kabul etmiştir. Hiçbir Iraklı yönetici Türklere, 'sen Osmanlı torunusun git' diyemez. Türkmenlerin Irak topraklarında yaşamaları bu bin yıllık şanlı tarihinden doğan bir haktır. Ne var ki bugün bu hak gasp edilmiştir.
Türkmenler zulüm görmüş, güneye sürülmüş, işkenceye tabi tutulmuş ve hatta hunharca katledilmiştir. Ama tüm bu uygulamalar Türkmen halkının gönlünde kin, nefret ve intikam oluşturması gerekirken Türkmenler devlet yönetimine iteati, herkes ile barış içinde yaşama arzusunu her ne pahasına olursa olsun vatanına hizmet etmeyi tercih etmiştir. Türkmenler son yarım asırda hiç isyan etmemiş, hiç ayaklanmamışlardır ve silahlanmamışlardır. Irak halkları içerisinde demokrasiye en yakın olanlar Türkmenlerdir. Amacımız kendi topraklarımız içerisinde Irak halkına hizmet etmektir. Bizimle aynı coğrafyayı paylaşan Arap, Kürt ve diğer Hıristiyan ve Hıristiyan olmayan azınlıklar kardeşimizdir.
Türkmenlerin resmi yetkililerinden hiçbiri Türkmen topraklarını, Türkiye ahlakını düşünmemiş ve savunmamıştır. Bunu zaten Türkiye de söylüyor,
Anadolu ile olan kültürel ve tarihi bağlantımızı kimse yanlış değerlendirmesin.
Diğer bir konu ise Karkük, Musul ve Erbil şehirleridir. Kerkük ve Musul tamamen Türkmen halkının yoğunlukta yaşadığı şehirlerdir. Erbil'de en az Kerkük kadar eski bir Türk şehridir. Bu şehirler hakkında geri adım atmamız asla söz konusu değildir. Bu konuda Türkiye'yi de bir garantör devlet olarak görmek istiyoruz."
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYP) Dış İlişkiler Sorumlusu Sadi Ahmet Pire de, Iraklı Kürtlerin her fırsatta Irak'ta kalıcı bir demokrasiden yana olduklarını dile getirdiklerine dikkat çekti.
Demokratik Federal bir devlet kumak istediklerini ifade eden Pire, "Bu rejim Araplar, Kürtler ve Türkmenler tarafından temsil edilmelidir. Sunni ve Şii gruplar da nazara alınmalıdır. Irak'ta 80 yıldır izlenen politika ile hiçbir sorun çözülemedi. Artık başka sistemler denenmeli. Başarısız olan rejimin devam etmesinin ne faydası var? Bu rejim zaten Irak'ı bu hale getirmiştir. Kürtler Türklerle sürgünlerde, cezaevlerinde ve şehit törenlerinde tanıştı. Türkmenler Irak'ta nüfus bakımından Arap ve Türklerden sonra yer almaktadır. Türkmenler de tüm haklara sahip olmalıdır. Bölgede Türkler ve Kürtler arasında söylendiği gibi geçimsizlik ve problem yoktur. Kürtler ve Türkler beraberce yaşamaktadırlar, gelecek nesiller için görevimiz vardır ve bunu yapmak zorundayız. Kürtler ve Türkler arasında herhangi bir itilaf yoktur, varsa da halledilmelidir Son günlerde Amerika Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Toni Blair de yaptıkları açıklamalarda Irak'ta tüm milletlerin korunmasından yanadır. Irak'a demokratik bir rejimin gelmesi çektiğimiz tüm sıkıntılardan bizleri kurtaracaktır" dedi.
Konferansın ilk bölümünde son olarak söz alan Assuri Temsilcisi Toma Hoşaba, Irak'ta demokrasinin daha önceden gelmiş olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Demokrasi Irak'a daha önce gelseydi ve uygulanabilseydi 3 nesil sıkıntı çekmemiş olacaktı. Irak anayasaları ve geçici yasalar olmayacak, Irak yasaları ile Assuriler ve Türkmenler yok sayılmayacaktı. Irak'ta Assuriler asimize edilme noktasına gelmiştir. Bu toplantı Irak için ve yeni bir Irak'ın kurulması için yeni bir başlangıçtır. Irak'ta yaşayan azınlıklar, Türkmenler, Assuriler, Türkler Iraklı olmaktan memnunlar. Ülkemizde demokrasiyi uygulayamadık ama kendi aramızda bunu tartışıyoruz. Irak'ın tarihinde buna ihtiyaç olduğunu hissettik. Sadam'ı bir kutuya koymak istiyorlar, Irak insanları ve Saddam aynı kutuda kalıyor. Fakat şimdi hissediyoruz ki bu değişimin bizlere faydası olacak. Demokrasi bir değişim sağlayacaktır."
Araplar adına konuşan Gosson Aliya da, Türkiye'nin Irak'a yardım edebilecek bir demokrasiye sahip olduğunu düşündüğünü söyledi. Gosson Aliya, "Bu yeni başlangıç yeni bir Irak'ın kurulması için başlangıç olacaktır. Irak'da milliyetlere mezheplere bakılmaksızın yeni bir oluşum kurulmalıdır. Türkmenlerin pozisyonlarını korumak istemelerini saygı ile karşılıyorum. Irak demokrasi ve özgürlüğü arasında biliyoruz ki günümüz Türk Cumhuriyeti ve partileri arasında bir ilişki bulunmakta. Bizi dinleyin ve bütün Iraklılar adına bizleri anlamaya çalışın. Mutluyum ve gururluyum ki; Türkmenler, Sasuriler ve Iraklılar adına konuşuyorum" şeklinde konuştu.