Baba- Oğul, Başbakana Ve Cami Imamına Hakaretten Yargılanıyor

Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR, Olay, 16 Temmuz darbe girişimi gecesi Eskişehir'in Sazova Mahallesi Karabayır Bağları mevkiinde meydana geldi. İnşaat işçiliği ve düğünlerde müzisyenlik yapan Özcan Yılmaz darbe girişimi gecesi saat 02.00 sıralarında Karabayır Bağları Camii'nde sela verilmesine sinirlenerek cami önüne gitti. Alkollü olduğu öne sürülen Yılmaz, burada bağırarak Başbakan Binali Yıldırım'a ve cami imamına küfür etti. Cami imamı Ali Türk ertesi gün güvenlik kamerası görüntülerinden cami önüne gelip küfür eden kişinin Özcan Yılmaz ile oğlu Alper Yılmaz olduğunu görünce polis merkezine giderek şikayetçi oldu.
İfadeleri alınıp serbest adli kontrol kararı ile serbest bırakılan baba Özcan Yılmaz ile oğlu Alper Yılmaz hakkında Eskişehir 2'nci Ağır ceza Mahkemesi'nde 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, birden fazla kişiyle tehdit, hakaret, silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından dava açıldı.
Davanın ilk duruşması bugün 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanıklar Özcan Yılmaz ve oğlu Alper Yılmaz ile sanıklardan davacı olan cami imamı Ali Türk katıldı. Başbakan Binali Yıldırım'ın avukatı ise mazeret dilekçesi göndererek duruşmaya katılmadı.
Karabayır Bağları Camii imamı Ali Türk, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyerek, "Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bize mesaj yoluyla sela okunması talimatı geldi. Ben de camiye giderek merkezi ezan sistemini açtım. Sela bitmek üzereyken dışarıdan birilerinin bana, başbakana yönelik bağırarak küfür ettiğini duydum. Korktuğum için hemen eve gittim. Daha sonra kamera kayıtlarından küfür edenlerin bu şahıslar olduğunu gördüm. Şikayetçiyim" dedi.
Sanıklardan Özcan Yılmaz suçlamaları kabul etmeyerek olay gecesi aşırı alkollü olduğunu söyledi. Özcan Yılmaz savunmasında şöyle konuştu:
"Ben olay günü bir düğünde davul çalıyordum. Darbe olduğundan haberim yoktu. Düğünde alkol aldıktan sonra eve geldim ve sela sesi duydum. 45 yaşındayım ve ilk kez gece sela okunduğuna şahit oldum. Kim öldü bu saatte? dedim. Camiye gittim, eşim de ben aşırı alkollü olduğum için arkamdan oğlumu göndermiş. Caminin etrafında hocaya bağırdım. Sonra oğlum beni eve getirmiş, sızıp kalmışım. Bir şey hatırlamıyorum. Başbakana, cumhurbaşkanına hakaret etmedim. FETÖ ile herhangi bir irtibatım kesinlikle yok. Fethullah Gülen'i sadece medyadan tanırım."
Özel bir şirkette kuryelik yapan Alper Yılmaz ise "Babam çok sarhoştu ve ayakta duracak hali yoktu. Babam sadece neyin selası bu, savaş mı çıktı? diye bağırıyordu. Cumhurbaşkanı ve Başbakana hakaret ettiğini duymadım. FETÖ ile hiçbir bağlantımız yoktur" dedi.
Mahkeme heyeti tutuksuz sanıkların adli kontrol kararlarının devam etmesine, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanıklar hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan da bir soruşturma açılması nedeniyle, bu soruşturmanın sonucunun beklenilmesine ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 29 Aralık 2016 tarihine erteledi.