Antalya'nın Kepez ilçesinde, geçen yıl 19 Şubat'ta, yüzde 90 engelli Mümin Kara, yüzde 40 engelli eşi Emine Kara, çocukları Fatma ve Bekir Kara, evlerinin yanındaki işletme sahibi N.Y. ve oğlu A.Y. ile park nedeniyle tartıştı. İddiaya göre, tartışmanın büyümesiyle N.Y. ile oğlu A.Y., Mümin Kara'yı darbetti. Kara, çevredekilerin yardımıyla kurtuldu. Bu sırada Mümin Kara'nın dili boğazına kaçtı; eşinin ilk müdahalesinin ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Baba ile oğlu, gözaltına alınırken, Mümin Kara da Kepez Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Kara'nın kafatasında kırıklar oluştuğu belirlendi. Kara, hem engeli olan sağ bacağı hem de kırıklar nedeniyle ameliyat edildi. Ameliyat sonrası Kara, yoğun bakıma alındı. Mümin Kara, geçen yıl 28 Şubat'ta, hastanede hayatını kaybetti.
Olayın olduğu gün ifadeleri alınarak serbest bırakılan N.Y. ile A.Y., 24 Şubat'ta savcının talebiyle tekrar gözaltına alınıp, adliyeye sevk edildi. N.Y., 'kasten yaralama' suçundan tutuklandı, oğlu A.Y. ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Kara'nın ölümü üzerine polis ekipleri, A.Y.'yi de 'kasten öldürmeye yardım etmek' suçundan gözaltına aldı. A.Y., 28 Şubat'ta çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Tutukluluğa itirazın ardından A.Y., 16 Temmuz'da adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında, tutuklu N.Y. ile tutuksuz oğlu A.Y., delil yetersizliğinden beraat etti. Karar sonrası N.Y. de tahliye edildi.
Mümin Kara'nın ailesi, yeniden yargılama için istinafa başvurdu. İtiraz sonucu geçen hafta Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nde görülen davada, sanıkların beraatine yapılan itirazın reddine karar verildi. Kara ailesi, N.Y. ile A.Y.'nin beraat kararlarının iptali için Yargıtay'a başvuracaklarını söyledi.
Delil olmadığı için sanıkların beraat ettiğini belirten Emine Kara, "Ben eşimi elim bir olay sonucu kaybettim. Ben o günden beri eşimin ölüm gününü sayarken, katiller elini kolunu sallayarak geziyordu. Davamız istinafa taşındı. Ben ve çocuklarımın şahitliği, yakınları olduğumuz için geçerli sayılmadı. Biz olaya en başından beri şahit olanlarız. Eşim dayak yerken telefonu açıp görüntü çekmem mi lazımdı? Böyle deliller olmadığı için beraatlerine karar veriliyor" dedi.
Kimsenin kendilerine şahitlik yapmadığını söyleyen Kara, "Görülen davada bu kişiler tekrar beraat ettiler. Ben eşimin nasıl dövüldüğünü, nasıl tekmelendiğini gördüm, boğazına kaçan dilini ben çıkardım. Kararı bozmak için Yargıtay'a başvuracağız. Bu kişiler ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmesinler. 628 gündür bekliyorum. Ben ceza alacaklarından çok ümitliydim. Herkes gördü ama kimse şahitlik yapmıyor" diye konuştu.
Daha önceki sözlerinde işletme sahipleriyle uzun süredir araç parkı nedeniyle tartışma yaşadıklarını söyleyen Emine Kara, “Evimizin yanındaki bir işletmenin sahibi beyefendiyle aylardır süren araç parkı tartışmamız var. Eşim engelli olduğu için anlık olarak hastaneye gidip geliyoruz. Bu nedenle kendisini 'Buraya araba park etmeyin' diye uyardık. O gün de kızım kendisinden arabasını çekmesini istedi. Bize hakaret ve küfretmeye başladı. Oğlumu ve beni darbetmeye başladılar, sonra kızımı saçından tutup yerde sürüklediler. Bu sırada eşimi de darbettiler. 'Geberirsin, ölürsün' diyerek eşimin üstünde tepinmeye başladılar" demiş, ''Ben çocuklarımı korkudan eve gönderemiyorum. Çünkü bu kişiler sadece ifade verip çıktı. Evimizi yakmakla tehdit etti. Yanındakilere 'Evde sakat var. Eşine kızına gidebilirsiniz' dedi. Elindeki soda şişesini gösterip 'Ailecek bu şişeye hepinizi oturturum' dediler. Ben korkuyorum. Oğlum üniversite öğrencisi, dersleri başladı ve eve gidemiyor. Ben bu şahısların tutuklanmasını istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Verilen kararın doğru olduğunu savunan sanıkların avukatı Abdullah İlkkahraman da "Adli tıp raporundan da anlaşıldığı üzere düşme sonucu ölümün oluşabileceği durumu, dosyada sabit delille sabit. Tüm tanıkların beyanıyla da müvekkillerimin maktule vurmadığı ortada olduğu için istinaf mahkemesince de yapılan yargılamada müvekkilimin bir kez daha suçsuzluğu ortaya çıkmıştır. Yargı somut deliller ve şüpheden arındırılmış delillerle karar verileceği durumu göz önünde bulundurulduğunda mevcut karar yerindedir. Yargı gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır" dedi.
(DHA)