HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Babaannesini balkondan attı!

Babaannesini balkondan attı!
Bursa'da haplarını kullandığı gerekçesiyle babaannesini 3. kattan atarak ölümüne sebep olduğu iddia edilen genç hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açıldı.
Edinilen bilgiye göre, 30 Temmuz 2009 tarihinde, merkez Osmangazi ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi Sarmaşık Sokağı'nda meydana gelen olayda, 22 yaşındaki Y.I., babaannesinin içtiği ilacın kendisine ait olduğunu zannedince öfkelendi. Yeni ameliyat olan babaannesi Zeliha Işık'ı (75) kucakladığı gibi balkona çıkartan Y.I., komşularının ikna çabalarına kulak asmadı. 3. kattan beton zemine atılan yaşlı kadın ağır yaralandı. Ambulansla Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Işık, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından yakalanan genç, babannesinin balkondan ayağı kayınca düştüğünü ifade etti. Sevk edildiği adli makamlarca tutuklanan Y.I. hakkındaki savcılık soruşturması sona erdi. Savcılık, Kırklareli'de vatani görevini yaparken terhisine 50 gün kala psikolojik rahatsızlığı sebebiyle baba ocağına gönderilen Y.I., hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açtı.
Önümüzdeki günlerde "Beden bakımından kendini savunamayacak durumda olan babaannesini kasten öldürmek" suçundan 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak olan Y.I., akıl hastalığının sabit görülmesi halinde hapishane yerine tedavi için hastaneye gönderilecek.

Kdz.Ereğli ilçesinde kamyonun çarparak sürüklediği bir kişi hayatını kaybetti. Kaza, Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Gülüç beldesinde meydana geldi. Ereğli istikametinden Alaplı istikametine giden Ersan K. idaresindeki 67 TE 036 plakalı sac yüklü kamyon yolun karşısına geçmek isteyen 32 yaşındaki Yakup Demircioğlu'na çarptı. Kamyonun çarpmasıyla Demircioğlu, biraz sürüklendi. Kazayı görenler 112 Acil Servis ekipleri ve polise bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Demircioğlu'na ilk müdahaleyi yaparken, polis olay yerinde güvenlik önlemi aldı. Sağlık ekipleri, Demircioğlu'na ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi'ne doğru yola çıktı. Demircioğlu'nun sağlık durumunun ağır olması nedeniyle ambulans Devlet Hastanesi'nden vazgeçerek Özel Anadolu Hastanesi'ne gitti. Acil servis bölümüne alınan Demircioğlu'nun burada yapılan müdahalede öldüğü anlaşıldı.

Yakup Demircioğlu'na kamyon çarptığı haberini alan yakınları hastaneye akın etti. Acı haberi öğrenen yakınları sinir krizleri geçirdi. Yakup Demircioğlu'nun eşi ve annesini komşuları sakinleştirmeye çalıştı. Demircioğlu'nun cesedi morga kaldırıldı. Kamyon sürücüsü Ersan K. da ifadesi alınmak üzere gözaltına alınarak Gülüç Polis Merkezi'ne götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Spil Dağı eteklerinde dokuz ay önce ölü bulunan Selda Çakıl'ın intihar etmiş olamayacağını, cinayete kurban gittiğini düşünen ailesi, ilgililerden olayın detaylarıyla araştırılmasını istedi.

Turgutlu ilçesinde yaklaşık 1.5 yıl önce evinden ayrılan ve sır olan Selda Çakıl (16), 5 Ocak 2009 tarihinde Sipil Dağı eteklerinde karnından vurulmuş bir şekilde bulunmuştu. Yetkililer tarafından olayın intihar olduğu bildirilmesine rağmen Çakıl Ailesi yaşanan olayın cinayet olduğunu iddia ediyor. Aradan dokuz ay geçmesine rağmen kendilerine detaylı bir açıklama yapılmadığını öne süren anne Arife Çakıl ile oğlu Süleyman Çakıl, yetkililerden olayın araştırılmasını istedi.

OLAY TEKRAR ARAŞTIRILSIN

Uzun zamandır gündemde olan Münevver Karabulut cinayetinin çözülmesi Çakıl Ailesi'ne umut olurken, acılı aile de soru işaretleriyle dolu kızlarının ölüm olayının çözülmesini istiyor. Anne Arife Çakıl, kızının 1.5 yıl önce evden kaçtığını ve dokuz ay önce ölüm haberinin geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Yetkililer tarafından bize bildirilen sadece kızımın intihar ettiği ve öldüğünde hamile olduğu. Bunun dışında bir bilgi alamadık. Ben kızımı çok iyi tanıyorum, ne olursa olsun intihar edecek bir insan değil. Kendisi değil tüfekle intihar etmek sineğin olduğu bir odaya dahi korkup girmezdi. Dağın başına nasıl çıkıp intihar etmiş? Birileri bana bunu izah etsin. Bir anne evladının durumunu neler yapıp yapmayacağını bilmez mi?"

Kızının kendini karnından vurarak intihar ettiğinin söylendiğini anlatan Arife Çakıl, şunları söyledi: "İntihar edecek bir insan neden bu kadar acılı bir yöntem seçer bu da ayrı bir konu. Biz bu olayın tekrar araştırılmasını istiyoruz. Kızımın intihar etmiş olduğuna beni kimse inandıramaz."

İNSANA HUZUR VEREN YAPISI VARDI

Ağabey Süleyman Çakıl ise, gece yalnız sokağa bile çıkmaya korkan kız kardeşi hakkında şunları söyledi: "Spil Dağı'na gidip nasıl intihar eder? Bunu aklım almıyor. Kardeşim insana huzur veren, hayata farklı bir pencereden bakan, kendi halinde bir insandı. İntihar etmiş olabileceğine kesinlikle inanmıyorum. Ancak birileri kardeşimi oraya götürerek intihar etmeye zorladıysa bilemem. Yaşanan bu olay soru işaretleriyle dolu. Biz rahat değiliz ve bu olayın sebebi neyse eksiksiz öğrenmek istiyoruz. Münevver Karabulut olayı nasıl aydınlatıldıysa kardeşimin olayının da aydınlatılmasını istiyoruz."


Samsun'da annesini baltayla öldürdüğü iddiasıyla yarı akıllı olduğu için daha önce 20 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan şahıs yeniden yargılanınca yine aynı cezayı aldı.

Merkeze bağlı Elmaçukur köyünde yaklaşık 4 yıl önce meydana gelen olayda, annesi Fatma Öztürk'ü (81) baltayla başına vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Öztürk (51), 3 yıl önce yargılandığı Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ardından da mahkeme heyeti İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun yarı akıllı olduğuna dair verdiği rapor doğrultusunda bu cezayı Türk Ceza Kanunu'nun 32/2 maddesi gereği 20 yıl 10 aya indirdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, daha önce Hüseyin Öztürk için Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin akli dengesi yerinde olmadığını dair verdiği raporu dikkate alarak kararı bozdu ve Hüseyin Öztürk'ün TCK'nın 32/1 maddesine göre yeniden yargılanmasını istedi. Bu kez Adli Tıp Kurulu Genel Kurulu'na sevk edilen Hüseyin Öztürk'e suça karşı cezai sorumluluğunun tam olmadığına dair rapor verildi. Bugün aynı mahkemede yeniden yargılanan Hüseyin Öztürk, yine 20 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Hüseyin Öztürk daha önceki duruşmada kendisinin akıllı olduğunu iddia ederek, "Ben tam akıllıyım. Akıllı olmasaydım bu dünyaya gelmezdim" ifadesini kullanmıştı.


Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 6 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Nohutçu mevkiinde bulunan kömür ocağında, bugün saat 10.30 sıralarında grizu patlaması meydana geldi. Patlamada işçilerden 6'sı yaralandı. Mehmet Çiçek, Recep Yörük, Durali Karacabey, Mevlüt Gazan, İsmail Kazan, Recep Kacer isimli yaralılar, Dursunbey Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ilk müdahaleleri yapılan işçiler, daha sonra Balıkesir'e sevk edildi. Aynı ocakta daha önce meydana gelen patlamada ise 17 kişinin öldüğü öğrenildi.


‘Sahte çürük raporu’ çetesinden rüşvetle rapor alarak askerlikten kaçtığı iddia edilen dizi senaristi Ozan Emre Yurdakul, terhis belgesiyle emniyete gitti.

Yurdakul, askerliğini Yalova Hava Birliği’nde yaptığını belirterek terhis belgesini ilgililere sundu, ancak çete üyesi olduğu ididasıyla gözaltına alındı. Türkiye’yi sarsan “Sahte çürük raporu çetesi” soruşturmasında, rüşvet karşılığı çürük raporu aldığı iddia edilen “Arka Sokaklar” dizisinin senaristi Ozan Emre Yurdakul, askerliğini yaptığını belgelemesine rağmen “çeteye üye olmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında, aralarında iş ve sanat dünyasından birçok tanınmış ismin çocuklarının da bulunduğu 52 kişinin çürük raporu aldığı öne sürülüyor.

‘Askerliğimi yaptım’ dedi, ama

Senarist Ozan Emre Yurdakul’a alınan çürük raporunda Hakim Albay Üçok’un devreye girdiği öne sürülmesinden sonra, “Ben askerliğimi yaptım” diyen Ozan Yurdakul, dün sabah avukatı Abdullah Kaya ile birlikte emniyete gelerek ifade verdi. Yurdakul, askerliğini Yalova Hava Birliği’nde yaptığını belirterek, yaklaşık 10 gün önce terhis olduğuna ilişkin belgeyi yetkililere sundu.

Yurdakul’un vatani görevini yaptığı günlerde soruşturma kapsamında telefon dinlemelerine takıldığı ve bu nedenle ifadesine başvurulduğu bildirildi. Askerliğini havacı olarak yapmak için çete lideri Murat Turgay Tepe’den yardım aldığı belirtilen Yurdakul’un Askeri Hakim Uçok’un kızına dizinin bazı bölümlerinde rol verdiği de ortayla çıktı. Yurdakul, ‘çete üyesi olmak’ ve ‘çürük raporu almak isteyenleri çeteye yönlendirmek” suçlamasıyla bugün adliyeye sevkedilecek.

52 kişi aranıyor

9 Ağustos’ta bir e-mail ihbarıyla başlatılan “Çürük operasyonu”nda aralarında hakim Albay Ahmet Üçok’un da bulunduğu 13 kişi tutuklanmıştı. Çürük raporu alan 52 kişi arasında Yurdakul’un da adı geçiyordu. Polisin, haklarnıda yakalama emri çıkarılan 52 ismin tek tek ifadesine başvuracak.

Öte yandan “Karargah Evleri” soruşturmasını yürüten Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, tutuklandıktan sonra gönderildiği Hasdal Askeri Cezaevi’nde ilginç bir buluşma yaşadı. Albay Üçok’un koğuş arkadaşı, “Karargah Evleri” soruşturmasında kendisi tarafından tutuklanan Albay Cengiz Köylü oldu.


Sakarya'nın Geyve ilçesinde bir ay önce ölen Müyesser Yetiş'in cesedi, yakınlarının "öldürüldü" iddiası üzerine mezardan çıkarılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Geyve ilçesinde oturan Müyesser Yetiş (85), geçen ay hayatını kaybetmiş ve ilçede toprağa verilmişti. Müyesser Yetiş'in İstanbul'da oturan kardeşi Cengiz Yetiş de önceki gün Geyve Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vererek, ablası Müyesser Yetiş'in öldürüldüğünü ve mezarının açılarak cesedine otopsi yapılmasını istedi. Cengiz Yetiş, dilekçesinde ablasının, F.G., N.K. ve N.A. tarafından bir eve hapsedildiğini, maaş kartının elinden alınarak kullanıldığını, maaş dışındaki banka hesaplarının boşaltıldığı, ablasının kullandığı ilaçların düzensiz verildiği, sigara zaafı bilindiğinden aşırı sigara verilerek zehirlendiği ve öldürüldüğü iddiasında bulundu.

Geyve Cumhuriyet Savcılığı, bu başvuru üzerine, ilçe mezarlığındaki Müyesser Yetiş'e ait mezarı açtırarak cesedi gerekli incelemelerin yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.


Niğde'de öfkeli koca, karısının kafasını baltayla parçalayarak öldürdü. Olay, Niğde'nin Çiftlik ilçesine bağlı Divarlı kasabasında meydana geldi. Kasabadaki evlerinde bulunan yaşlı karı koca henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışmaya başladı, tartışmanın büyümesiyle sinirlenen Kadir Çiftçi(66), baltayla karısı Neziha Çiftçi(61)'nin başını parçaladı. Kafası parçalanan kadın, komşuları tarafından Çiftlik Devlet Hastanesi'ne, ardından Niğde Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Talihsiz kadın burada yoğun bakıma alındı, ancak beyin ölümü gerçekleşen Çiftçi hayatını kaybetti.


Bursa’daki evinde boğazından tek kurşunla vurulmuş halde bulunan emekli Piyade Albay Aytekin İçmez’in yadaşı bir sol örgüt tarafın öldürüldüğü belirlendi. Maoist Komünist Parti-Halk Kurtuluş Ordusu (MKP-HKO), cinayeti üstlendi. Bir dönem Tunceli’de görev yaparken ‘Kulaksız yüzbaşı’ olarak tanınan 64 yaşındaki İçmez’in cesedine Bursa Adlî Tıp Kurumu’nda yapılan otopside ağzından silahla vurularak öldürüldüğünün anlaşılması üzerine soruşturma başlatıldı. Cesedi Namazgah Mahallesi’ndeki evinde eşi İsmet İçmez tarafından bulunan emekli Piyade Albay İçmez’in cenazesi Bursa Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi. İçmez’in kayınpederi emekli Albay Mehmet Kırmızıoğlu, damadının uzun süredir tehdit edildiğini açıkladı.


Anadolu Ekspresi ile Sakarya’dan Eskişehir’e gelen ve alkollü olduğu belirtilen 31 yaşındaki Taner Uysal, ‘ayak kokusu’ tarışması sırasında 49 yaşındaki Orhan Uğur’u boğazını keserek öldürdü.

Olay Bilecik’in Vezirhan Beldesi yakınlarında gece saat 01.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre tren restoranında içki içtikten sonra oturduğu koltuğun bulunduğu yolcu vagonuna giren Taner Uysal, ‘Burada ayakkabılar ve çoraplar kokuyor’ diye bağırınca, yolculardan Orhan Uğur ile aralarında tartışma çıktı. Tartışma kavgaya dönüşürken Uysal, kendisine kafa attığını öne sürdüğü Uğur’u, yanında taşıdığı ‘kelebek’ tabir edilen bıçakla boğazını keserek yaraladı. Olayın ardından Bilecik Garı’nda duran trenden indirilen Orhan Uğur Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Acil serviste ilk müdahalesi yapılan ve durumunun ağır olması nedeniyle 112 Acil ambulansıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen Orhan Uğur sabaha karşı yaşamını yitirdi. Uğur’un, Adana Seyhan nüfusuna kayıtlı olduğu belirtildi.

Polis tarafından gözaltına alınan Taner Uysal’ın kısa süre önce cezaevinden çıktığı öğrenildi. Bilecik Emniyet Müdürlüğü yetkilileri olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi.


Yurtta kalan 16 yaşındaki kız arkadaşını önce kaçmaya ikna etti sonra da inanılmaz bir teklifle hayatını kararttı...

Aydın’ın Söke ilçesinde, küçük yaşta kıza zorla fuhuş yaptırdıkları iddia edilen 4 kişi yakalandı. Alınan bilgiye göre, jandarmanın denetimi sırasında şüphe üzerine gözaltına aldığı N.A’nın (16), Aydın’da kaldığı yurttan kaçtığı anlaşıldı. N.A’nın ifadesinde, yurttan, kendisini ziyarete gelen H.D.S’nin teşviki ile kaçtığını, bu kişinin erkek arkadaşı O.K. ile A.B. tarafından Söke’de adresini bilmediği bir eve götürüldüğünü söylediği öğrenildi. N.A’nın evde rızası olmadığı halde O.K’nin kendisi ile ilişkiye girdiğini, H.D.S’nin de para karşılığında erkeklere kendisini satması halinde 100 TL vereceğini söylediğini, bunu kabul etmemesine rağmen erkeklerle ilişkiye zorlandığını, sonunda Nazilli’ye kaçtığını belirttiği kaydedildi.

N.A’nın gösterdiği adreslere operasyon düzenleyen jandarma, O.K, H.D.S, A.B ve K.Ç’yi gözaltına aldı. Soruşturma devam ediyor.


Bursa'da, şehrin en işlek caddesinde yaşlı bir kadının bıçak zoruyla çantasını gasp eden zorbalar, kadının kucağındaki 2.5 yaşındaki torununu da döverek kaçırmak istedi.

Edinilen bilgiye göre, dehşet veren olay, bugün saat 11.00 sıralarında Bursa'nın en işlek caddesi Altıparmak'ta meydana geldi. Babaanne Havva Temel (61), annesi ve babası işte olan torunu 2.5 yaşındaki İlayda Temel ile birlikte özel bir sağlık kuruluşuna giderek tedavi oldu. Buradan geri dönen Havva Temel, Altıparmak Caddesi'nde belediye otobüsü beklemeye başladı. Babaannenin yanına yaklaşan bir kişi minik İlayda'yı kucaklayarak uzaklaşmak istedi. Babaanne, torununun kaçırılmak istendiğini görünce zanlının arkasından koşarak bağırmaya başladı. Bu sırada diğer kapkaçı arkadan yaklaşarak içinde 300 TL bulunan çantasıyı almak istedi. Yaşlı kadın bağırınca, gaspçı, çocuğu tokatlayarak yere bıraktı ve bıçak çekerek yaşlı kadının çantasını gasp etti. İki zanlı yüzlerce vatandaşın gözü önünde kaçarak izlerini kaybettirdi.

Karakola getirilen minik İlayda'nın yaşadığı korku gözlerinden okunurken, polis verilen eşkal doğrultusunda gaspçıları arıyor.


Afyonkarahisar’ın Kışlacık köylüleri topraklarını ekip biçerek geçinmeye çalışıyordu ama yetmiyordu.

Borç batağına giren kredi kartına sarıldı. Başta havadan para gibi tatlı geldi. Ama borçlar biriktikçe birikti... Ve bir gün köylülerden birine bir teklif geldi: “Böbreğini sat, tekiyle de yaşarsın”... İşte bu teklif tüm köyün kaderini değiştirdi. ’Böbreğini satan köy’olarak tanınan Kışlacıklılar üzgün: “Bizim köyümüz böyle şeyleri bilmezdi. Kredi kartından dolayı borçlananlardan biri böbreğini satıyor, ardından da bu duruma düşenler, borçlananlar aynı yolu izliyor”

Önceki gün 6 ilde eşzamanlı yapılan organ mafyası operasyonu, koca bir köyün dramını da gözler önüne serdi. Antalya, İstanbul, Tekirdağ, Eskişehir, Çanakkale ve Afyonkarahisar’da eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonla İnternet üzerinden veya tanıdıkları aracılığıyla buldukları nakil hastalarıyla maddi durumu iyi olmayan ve para karşılığı organlarını satmak isteyenleri buluşturarak komisyon alan 10 kişilik çeteyle birlikte, organlarını para karşılığında satan 29 kişi de gözaltına alındı. Gözaltına alınanların neredeyse tamamı Afyonkarahisar’ın Kışlacık ve Boyalı köylerinde yaşıyordu. Kredi kartı borcuna batanlar, traktör borcunu ödemek ya da oğlunu evlendirmek için çare bulamayanlar böbreklerini satmışlardı. Acı ama gerçek. İşin en kötü yönü ise iki köyde de organlarını satmak için bekleyen başkalarının da olması...

Yaşananlardan sonra 150 haneli, 750 nüfuslu Kışlacık Köyü suskun. Köylüler, ’Böbreğini satan köy’diye anılmaktan üzgün, alay konusu olduklarını düşünüyor. Böbreğini satanların işsiz ve borç batağında olduğunu söyleyen köylüler, “Bizim köyümüz böyle şeyleri bilmezdi. Kredi kartından dolayı borçlananlardan biri böbreğini satıyor, ardından da bu duruma düşenler, borçlananlar aynı yolu izliyor” diyor. Köy sakinlerinden İbrahim Koç ise kızgın: “Borca girmiş, kredi kartı borcu olanlar varmış. O yüzden böbreğini vermiş. 100 milyar da borcum olsa saçımın telini bile satmam. Borç ödenir, bunun mazereti olmaz!”


Eskişehir’de eşini balta ve bıçakla öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanık Ramazan Battal Özkan (43) ve kızı Mediha Özkan hazır bulundu. Mahkeme heyetinin, karar öncesi son sözünü sorduğu sanık Özkan, "Çok pişmanım. Çevremdeki insanlar beni buna sürükledi" dedi. Mahkeme heyeti, sanık Özkan’ı "canavarca hisle eşini öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Duruşma salonunda bulunan Özkan’ın kızı Mediha Özkan, kararın açıklanmasının ardından "Adalet yerini buldu" diye bağırdı. Şennur Özkan (41), 22 Aralık 2008’de eve gelen kızı Mediha Özkan tarafından banyoda ağır yaralı bulunmuştu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Şennur Özkan kurtarılamamıştı. Polis, eşini bıçak ve baltayla öldürüp kaçtığı iddia edilen Ramazan Battal Özkan’ı bir gün sonra yakalamıştı. Özkan, önceki duruşmalardaki ifadelerinde, 25 yıllık eşi Şennur’un son dönemde hareket ve giyimlerinden şüphelendiğini öne sürmüş, boşanmak istediğini belirttiği eşinin kendisini başkasıyla aldattığını itiraf ettiğini iddia etmişti.


İstanbul'da sel çok büyük bir hırsızlığı bakın nasıl aydınlattı. 9 Eylül'de yaşanan sel felaketinden en çok etkilenen bölgelerden biri Ayamama Deresi'ydi. Sel sonrasında derede ve çevresinde temizleme çalışmaları başlatıldı. Bu sırada açılan bir logar kapağı, hırsızların akıl almaz şeytanlığını gözler önüne serdi.

Ayamama Deresi'ni temizleme çalışmaları sırasında derenin içinden geçen yaklaşık 500 metre uzunluğundaki hortum belediye ekiplerini ekipleri şaşkına çevirdi. Belediye ekiplerinin bildirmesiyle polis olay yerine geldi. Polis ekipleri hortumu metre metre takip etti, hortumun kimi zaman rögardan bile geçtiği görüldü. Polis, rögar kapaklarını kaldırarak adım adım incelemesini yaptı. Yapılan inceleme sonucu hortumun bir ucunun İnönü Mahallesi Çınaryolu Sokak'ta Atatürk Havalimanına giden 'uçak yakıt ikmal' hattına, diğer ucunun ise Ayamama Deresi'nin karşısındaki bir TIR parkındaki bir TIR'a bağlı olduğunu tespit etti.

RÖGAR KAPAĞI AÇILDI HIRSIZLIK ORTAYA ÇIKTI

Hortumun ulaştığı son noktası olan TIR'ı da konrol eden ekipler, yakıtın araca monte edilmiş tankta toplandığını tespit etti. Polis, operasyon sonunda 5 kişiyi gözaltına aldı. Bölgede çalışan vatandaşlar ise şaşkındı.Bu kaçak hattın selde temizlik yaparkan ortaya çıktığını ifade eden Murat Kınalı, "Bu kaçak mazot hortumu.Selde temizlik yaparken tesadüfen ortaya çıktı.TIR'ın içindeki tankere çıkıyor bu hortumun ucu..."dedi. Havalimanına giden 'uçak ikmal' hattında görevli bir kişi ise," Kanalın içinde kaçak hat var. Bizim hattın içine hortum takıp kaçak hat çekmişler.Perşembe akşamı tespit edildi. 5 gün takip edildi ve operasyon yapıldı. Biz bu hattın kontrollerini yapıyoruz.Bu hat hava ikmale gidiyor." diye konuştu. Gayrettepe Asayiş Şube'de sorgulanan kişilerin hattan çaldığı yakıt miktarı tespit edilmeye çalışılıyor.


Türk Hava Yolları'nın Batman - İstanbul seferini yapan uçakla İstanbul'a gelen Zeynep Polat (22) isimli hamile kadın, uçaktan indiği sırada körükte doğum yaptı. Kız çocuğu dünyaya getiren Zeynep Polat ve bebeği, hastaneye kaldırıldı.

Siirt'in Kurtalan ilçesinden, İstanbul'daki akrabalarını ziyarete gelen hamile Zeynep Polat, havaalanında doğum yaptı. Batman'dan dün 16.00'da 2 yaşındaki kızı Beyza ile birlikte THY'nın 625 sefer sayılı uçağına binen Zeynep Polat'ın, uçak havalandıktan bir süre sonra doğum sancıları başladı.

Akşam saat 18:30'da Atatürk Havalimanı'na inen yolcular, 101 numaralı körükten çıkmaya başladı.

Doğum sancıları çeken Zeynep Polat da yolcularla birlikte uçaktan inmek için körüğe yöneldi. Tam körüğe çıktığı sırada sancıları iyice bastıran ve artık yürüyemez hale gelen Polat, kendisini bekleyen doktorların yardımıyla burada doğum yaptı.

Bir kız çocuğu dünyaya getiren genç kadın, vakit kaybetmeksizin Bakırköy Yenimahalle Kadın Doğum Hastanesi'ne kaldırıldı. Genç kadının ve küçük kızın sağlık durumları iyi olduğu öğrenildi. Eşinin doğum yaptığını ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirdiğini haberini alan baba Sebahattin Polat'ın ise ilk uçakla İstanbul'a geleceği öğrenildi.


Samsun'da 5 yaşındaki erkek çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen zanlı tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, merkez Çivril köyünde oturan S.A. (17), aynı köyden olan erkek çocuğu A.A.'yı (5) kandırarak boş araziye götürdü. Burada küçük çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen S.A., olaydan sonra çocuğu bırakarak fabrikadaki işine gitti. Küçük çocuk eve dönünce babasına S.A.'nın kendisini boş bir araziye götürerek yaptıklarını anlatması üzerine, ailesi jandarmaya şikayette bulundu. Tahkikat sonucunda jandarma zanlıyı çalıştığı iş yerinde gözaltına aldı. Sorgulaması tamamlanan zanlı Samsun Adliyesi'ne sevk edildi. Çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan S.A., Samsun E Tipi Cezaevi'ne konuldu.

En Çok Aranan Haberler