Babacan: AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef
Ankara (AA)- Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, gelecek dönemin Türkiye'nin artık cesur adımlar atarak, elzem gördüğü reformların yapılmasını gerektiren bir dönem olduğunu söyledi.
AB üyelik hedefinin Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu ifade eden Babacan, bunun yıllardır devlet politikası haline geldiğini anımsattı. Babacan, "AB katılım süreci Türkiye'yi her alanda muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak amacıyla devam ettirilen, bizim de hükümet olarak güçlü şekilde sahiplendiğimiz bir süreçtir" dedi.
Babacan, 5-6 yıl öncesinin Türkiye'siyle bugünün Türkiye'sinin çok farklı iki ülke olduğunu ifade ederek, sadece ekonomik göstergeler açısından değil, aynı zamanda Türkiye'nin yakalamış olduğu demokratikleşme seviyesi açısından bakıldığında da iki ayrı ülkenin olduğunu kaydetti.
Ulusal Program'ın hazırlanış sürecine de değinen Babacan, tüm kamu kuruluşlarının içinde olduğu yoğun bir çalışmayla gelecek dört yılın yol haritasının hazırlandığını söyledi. Babacan, siyasi ve ekonomik kriterlerle, tüm müzakere fasıllarının içerdiği konularda gelecek dört yıl boyunca neler yapılacağını UP taslağı dokümanı içinde toparladıklarını belirterek, bunun tüm kamu kuruluşlarının mutabık kaldığı bir doküman olduğunu kaydetti. Müzakere sürecinde çok sayıda faslın bazı üye ülkelerin münferit engellemeleriyle resmen açılamadığını anımsatan Babacan, "Ama resmen açılmaması hiç önemli değil. Resmen müzakerelere açılmayan fasıllarda dahi adımlar attık ve adımlar atmaya devam edeceğiz. Açılıp açılmayacağına bakmaksızın biz her fasılda adım atmaya devam edeceğiz" dedi.
Türkiye'nin 2008 yılı Ulusal Programı'nın (UP) taslağını AB Genel Sekreterliği'nin (ABGS) web sitesine koyduklarını söyleyen Babacan, bunun nihai taslak olmadığını, son halini alana kadar tüm tekliflere açık olduklarını kaydetti. Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bazı soru işaretleri olan ülkelerin bulunduğunu ifade eden Babacan, ama çok daha fazla sayıda güçlü destekçisi olduğunu belirtti. AB sürecinin sivil toplumlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğine değinen Babacan, sivil toplum kuruluşlarının ön planda olmalarının sürecin sıhhatli işlemesine yardımcı olacağını söyledi.
Babacan, 2007 yılı için 119 projenin bulunduğunu anımsatarak, projelerin Kasım 2009'a kadar tamamlanması gerektiğinin altını çizdi. AB ve Türkiye arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu'nun Geliştirilmesi Projesi, AB'nin sağladığı eş finansman ile Türkiye'de sivil toplumun bel kemiğini oluşturan çok sayıda belediye, meslek örgütü, üniversite ve gençlik girişimleri tarafından hazırlanan 119 hibe projesine yaklaşık 20 milyon avro destek sağlıyor.
