Babacan: Olumsuz senaryolara hazırız

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Avrupa tarafında olabilecek olumsuz senaryolara karşı iktidarımız da, ilgili kurumlar da hazır." dedi.
G-20 Emti Fiyatlarında Dalgalanmalar Konferansı’na verilen arada gazetecilerin sorularını cevaplayan Ali Babacan, dünya ekonomisinde beliren durgunluk ile ilgili şunları ifade etti:
" Avrupa tarafında olabilecek olumsuz senaryolara ilgili kurumlarımız hazır. Her türlü tedbir, her türlü önlem için yine iktidar olarak hazırız. Türkiye, oldukça güçlü bir seviyede. Avrupa'da şu anda karşı karşıya kalınan sorunlara bakıyorsunuz. Nedir? Bütçe sorunu bizde yok, borç sorunu bizde yok, bankacılık sorunu bizde yok. Bu sebeple bir bakıma neredeyse siyah ile beyaz kadar Türkiye ve Avrupa ayrı bir tablo ortaya koyuyor. Orada olup biteceklerden hiç etkilenmememiz gibi bir sonucu da göz önünde bulundurmamak gerekiyor. Türkiye, ticaret kanalıyla, finans kanalıyla Avrupa ile münasebetleri olan bir ülke. Yakınımızda bir deprem olduğu zaman bu bizde de hissedilir. Önemli olan bu depreme karşı binamızı güçlendirmektir. Türkiye, zamanında ekonomik yapısını, mali yapısını kuvvetlendirmiştir. İyi bir kamu maliyemiz, bankacılık sektörümüz var. Merkez Bankamız pek çok ülkenin merkez bankasından daha erken ve akılcı davranarak zamanında tedbirler almaktadır."
“RİSKLER ARTIK ENFLASYONDA DEĞİL, DURGUNLUK TARAFINDA”
Dünyada ve Avrupa'da bir durgunluk ihtimali bulunduğunu belirten Babacan, resesyon için ‘olacak’ ya da ‘olmayacak’ türünden bir saptama için erken olduğunu dile getirdi.
Amerika'nın tedbir paketi açıkladığını da aktaran Başbakan Yardımcısı, "Sonuç verecek mi, vermeyecek mi? Avrupalılar ilerleyen zamanlarda, ne yapacak? Bunlar önemli." ifadelerini kullandı.
Avrupa ekonomisinin güç günlerden geçtiğini anlatan Ali Babacan, şöyle devam etti:
"Bütün bunlara bağlı olarak ilerleyen zamanlarda ne olacağını göreceğiz. Şu an öngörüler, dünya ekonomisiyle ilgili yapılan belirlemeler, geçen seneye göre daha yavaş bir döneme girdiğimize işaret ediyor. Eğilmemiz gereken konu, durgunluk ihtimalinin arttığı, dolayısıyla şu an itibari ile bu duruma adapte olmamızdır. Enflasyon riski görmüyoruz. Enflasyon ile ilgili alanda rahatız. Çünkü hala çıktı açığımız iyi. Çünkü ekonomimiz büyüyor, fakat bir yandan da yatırımlar süratle artıyor. Hala çıktı açığı var. Riskler bunda böyle enflasyon tarafında değil, aksine durgunluk tarafında olacak. Onun için bugünden hareket etmemiz gerekiyor.” Babacan, iktidar olarak politikalarını geleceğe göre kurguladıklarını, geleceğin de dünya ekonomisi ile ilgili pek güzel bir tablo sunmadığını vurguladı.
Bankacılık sektöründe yüzde 25 sınırının 2012 için de geçerli olup olmayacağının sorulmasına karşılık Babacan, "Gelecek sene için böyle bir sınır koyalım mı koymayalım mı, bilemiyoruz, yani daha bir rakam belirlemedik. Bir karar vermedik. Artık bu işin çok üzerinde durmanın gerekli olmadığına kanaat getiriyoruz. Sektör ortalaması zaten yüzde 25'e gidiyor" cevabını verdi. Babacan, yatırımcılara da ‘yeni teşvik gelecek’ diye beklememelerini tavsiye etti.
Bakan Babacan, Avrupa'da muhtemel bir ekonomik bunalımla ilgili olarak "Biz her türlü senaryoya hazırız. Bu sebeple korkmamamız, kaygı duymamamız gerekiyor. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de dünyada olsun Avrupa'da olsun olabilecek dalgalanmalardan minimum etkilenecektir. Yaptığımız hazırlıklarla yolumuza devam edeceğiz." yorumunu yaptı.
Büyüme oranlarına dair görüşleri sorulan Babacan, “Bütün hazırlıklarımızı gelecek için yaptık. Dolayısıyla, birinci ve ikinci çeyrek büyüme rakamları ikinci yarıda devam etmeyecek. Onu iyi belirlememiz şart. Beklentilerimizi de ona göre şimdiden kurgulamalıyız." önerisinde bulundu.
“BANKALAR İÇİN GEREKİRSE İLAVE TEDBİRLER ALABİLİRİZ”
Bankalar için durumun ve alınan tedbirlerin sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı, “Merkez Bankası ile BDDK’nın bu anlamda tedbirleri sonuç vermeye başladı. Sene sonu itibari ile kur etkisinden arındırıldığında bankaların kredi hacminde artışın yaklaşık yüzde 25 olmasını bekliyoruz.” dedi. Ali Babacan, şunları kaydetti:
"Yani, 31 Aralık 2011 ile 31 Aralık 2010 tarihini karşılaştırdığımızda kur etkisinden arındırdıktan aradaki artışın yaklaşık yüzde 25 olmasını bekliyoruz. Tedbirlerimiz sonuç vermiştir. Kimi bankalar belki yüzde 25'in altında, kimileri yüzde 25'in üzerinde olacak. Bu da işin tabiatında var. Biz artık bundan böyle banka nereye gidiyor değil, sektörün ortalamasına bakacağız. Sektörün ortalamasına baktığımızda bir sorun görmüyoruz. Bundan sonra, gerekirse ilave tedbirler alınabilir, ilave adımlar atılabilir. Bundan sonraki dönem artık, risklerin durgunluk tarafında olduğu bir dönem olacak.”
"2012’DE YÜZDE 5'İN ALTINDA BÜYÜME SÜRPRİZ OLMAMALI"-
Babacna, “2012 büyüme tahmininiz nedir?” sorusuna "2012 için yüzde 5'in altında bir büyüme kimse için sürpriz olmamalı. Çünkü 2012'de dünya ekonomisi için çok parlak bir sene olmayacak. Bizim için önemli olan 2012'yi istikrarlı bir şekilde götürebilmek." karşılığını verdi.
Merkez Bankası’nın açıklamalarının aktarılması üzerine ise Babacan, şu görüşleri dile getirdi:
"Merkez Bankamızın dediği, ‘Biz para basmıyoruz. Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası bol bol para basıyor. Çok olanın değeri düşer, az olan kıymetli olur. Orta ve uzun vadede liranın değerinin artması, para politikasının doğal sonucu olarak karşımıza çıkabilir mi?' diye. Diğer taraftan cari açığımızın da fazla olduğunu mutlaka göz önüne almak gerekir. Bu cari açık ile para politikasındaki sıkı duruş arasında bir denge oluşacaktır. O denge de piyasada kendi yönünü bulacaktır."
Amerika ve Avrupa'daki sıkıntılara işaret eden Babacan, "Hiç kimse artık kendi şahsi siyasi bekasını, ya da hiçbir iktidar partisi kendi bekasını düşünmemeli. O ülke için mutlaka ne gerekiyorsa yapmalı, aksi halde olabilecek gelişmeler hepimizin üzüleceği gelişmeler olabilir.