Babacan: Sağlıktan Sonra Eğitimde De, Performansa Dayalı Sisteme Geçmemiz Şart

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sağlıktan sonra eğitimde de performansa dayalı sisteme geçilmesinin şart olduğunu söyledi. Babacan, "Çünkü insanların performansı eğer ölçülmüyorsa, çalışan ve çalışmayan aynı maaşı alıyorsa, gece gündüz kendisini paralarcasına çalışanla, böyle işin kıyısından tutanlara aynı davranılıyorsa, orada maalesef sonuç alamıyorsunuz." dedi.Kayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Sanayi Gecesi’ne katılmak üzere dün Kayseri’ye gelen Başbakan Yardımcısı Babacan, bugün de AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. İl Başkanı Ömer Dengiz tarafından karşılanan Babacan, partililere hitap etti. İktidarları döneminde yapılan icraatlara değinen Babacan, Türkiye’nin her alanda ilerlediğini savundu. Sağlık alanında doktorlar için getirilen performansa dayalı ücretlendirmeyi anlatan Babacan, bunun bir sonraki adımının ise tedavi ve ameliyat başarısı değerlendirmesi olacağını kaydetti. Babacan şunları söyledi: “Performans sistemiyle doktorlarımızı daha verimli kullanmaya başladık. Kim ne kadar iş üretirse artı o kadar para kazanmaya başladı. Bundan bir sonraki adım ise doktorların yaptığı işin kalitesiyle olacak. Onun çalışmaları başladı. Tedavide ve ameliyatta başarı oranlarıyla ilgili alt yapı çalışması başlatıldı. Buna da geçeceğiz.” Eğitim sisteminde de performansa dayalı değerlendirmenin gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Babacan, yarışma kültürünün eğitimde uygulanmasının şart olduğunu vurguladı. Babacan, “Çünkü insanların performansı eğer ölçülmüyorsa, çalışan ve çalışmayan aynı maaşı alıyorsa, gece gündüz kendisini paralarcasına çalışanla, böyle işin kıyısından tutanlara aynı davranılıyorsa, orada maalesef sonuç alamıyorsunuz. Eğitimde de mutlaka performans ölçme ve buna göre ödüllendirme lazım. Bu illa maaş ya da para meselesi değil. Çok farklı ödüllendirme yöntemleri var. Önemli olan o başarının fark edilmesi ve başarısıyla doğru orantılı şekilde de ödüllendirilmesi. Yarışma ve rekabet olmayınca sonuç olmuyor. Özel sektör niye başarılı, niye verimlilik yüksek, niye devlette genel anlamda verimlilik düşük, niye biz bu kadar özelleştirme yaptık, sebebi bu. Rekabet ve yarış varsa daha kaliteli hizmet var ve daha düşük maliyet var. Yarışma yoksa hantallaşma ve rehavet var. Yarışma kültürünü eğitim sistemimize, öğretmenler açısından da yerleştirmemiz lazım. Herkes biraz gayret edecek, yaptığı işi daha iyi yapmanın peşinde olacak. Şu anda en önemli konumuz o. Bunu da önümüzdeki dönemde gerçekleştirebilirsek Türkiye’de eğitimin kalitesinin yükselmeye başladığını hep beraber göreceğiz.” 900 bine yakın öğretmen istihdam edildiğini anımsatan Babacan, sayı arttıkça sistem kurmak ve bunu idare etmenin çok kolay olmadığını söyledi. Babacan, “Ama ne olursa olsun bunları gerçekleştirmemiz lazım. Sağlık alanında gösterdiğimiz ve dünyada parmakla işaret edilen bu başarı örneğini, inşallah en kısa zamanda eğitim alanında da göstermemiz gerekiyor.” dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye olarak IMF'ye olan borcun sıfırsandığnı da hatırlatarak, geçen hafta IMF'ye 5 milyar dolarlık kredi kanalını açtıklarını kaydetti. Babacan, “IMF istediği zaman bu krediyi kullanacak. Ayrıca bir zamanlar borç alan ve 10 sente muhtaç olan Türkiye'nin şimdi yurtdışına yaptığı yardım tutarı 2,5 milyar doları aştı. Bir o kadar da sivil toplum kuruluşlarımız yaptı. TİKA aracılığıyla yurtdışına yardımda bulunuyoruz. Mısır'a 2 milyar dolarlık kredi açtık, Nijer'de 400 milyon dolarlık bir karayolu projesi yapıyoruz. Bütün bunlar, Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin birer göstergesidir. Tabii biz Türkiye olarak bunların hepsini özel sektörümüzün katkılarıyla yaptık ve yapıyoruz." dedi.Kayseri'deki ilerlemenin de her türlü takdirin üzerinde olduğun ifade eden Babacan,hem hükümetin hem de yerel yönetimin ürettiği projelerin her yerde takdir edildiğini söyledi. Kayseri’de 4 üniversitenin olduğunu anımsatan Babacan, “Üniversite şehri olmanın, şehre katacağı çok güzel gelişmeler var.” dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yerel seçimle ilgili de partilileri uyardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin, Ak Parti'nin bir dönem daha belediye başkan adayı olduğunu anımsatan Babacan, “Bazı arkadaşlar, Mehmet beyin adaylığının açıklanmasının ardından seçimin heyecanının kalmadığını belirttiler. Ancak biz her seçime aynı heyecanla hazırlanmalıyız. Rehavet en büyük handikaptır.” diye konuştu. Babacan’ın partiyi ziyaretinde, AK Parti Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve milletvekilleri de hazır bulundu.