LAİKLİK TANIMI Kendisine Türkiye'de yaşayan dini azınlıkları hakları ile ilgili soru sorulan Babacan, şu ilginç cevabı vererek, Parlamenterlere AKP açısından laikliğin tanımını yaptı: 'Türkiye'de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor. Ülkede son dönemde laiklik eksenli bir tartışmaya tanık oluyoruz. Bizim laiklik tanımımız çok açık: Din ve devlet işlerinin açık şekilde birbirinden ayrılması. Devletin de bireylerin dininin gereğini yerine getirmesine müdahale etmemesi ve her dine aynı mesafede yaklaşması. Tabii bizim laiklik anlayışımızda, dini özgürlüklerin sağlanması önemli. Farklı inançtakilerin, inanmayanların da bu özgürlük ortamından faydalanabilmesi gerekiyor.'
KAPATMA DAVASI
Babacan, Brüksel'e gerçekleştirdiği iki günlük gezisi boyunca, gerek AB yetkilileri ile yaptığı görüşmeler, gerekse de, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, AKP'ye karşı açılan kapatma davasına ilişkin, Brüksel'in son aylarda bu konuda yaptığı açıklamaların benzeri bir yaklaşım sergiledi. Anayasa Mahkemesi'nin dava konusunda, beğenilse de beğenilmese de nihai kararı vereceğini hatırlatan Babacan, bununla birlikte, bu kararın alınırken, yargının Kopehang kriterlerine, Avrupa Konseyi'nin Venedik Komisyonu'nun kurallarına uygun davranacağını inandığını söyledi. AP üyelerinden özellikle Kıbrıs sorunu üzerine bir çok soru alan Babacan, "Fırsat penceresi sürekli açık kalmaz. Adada son oluşan fırsat iyi kullanılmalı. Biz BM'nin öncülüğünde başlatılan bu sürece destek vereceğimizi açıkça sergiledik" dedi. Dışişleri Bakanı Türkiye'nin niye yıllardır, AB'nin Ankara anlaşmasını genişleten ek protokolünü uygulamadığını soran üyelere ise, "Bu konu bizim için Kıbrıs sorunu ile ilişkilidir" yanıtını verdi.