Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) ile kurulan Borsa İstanbul'un, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olması yolunda en önemli kurumlarından birisi olacağını söyledi. Babacan, "Bunun yanı sıra hukuk sistemimizde ilk defa 'borsacılık' faaliyeti tanımlanmış ve rekabete açık hale getirilmiş, piyasa işleticiliğine ve örgütlenmiş diğer pazar yerlerine ilişkin hukukî zemin oluşturulmuştur.” dedi.
Resmi Gazete’de dün yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile ilgili açıklama yapan Ali Babacan, bu sayede İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na (İMKB) ilişkin bir reform yapıldığını kaydetti. Babacan, "Kanun ile İMKB ve İstanbul Altın Borsası, 'Borsa İstanbul' adı altında bir anonim şirket yapısında birleştirilmektedir. Borsa İstanbul’a ait payların yüzde 49'u Hazine ve yüzde 51'lik kısmı ise Borsa İstanbul adına kaydolunmaktadır. Borsa İstanbul adına kaydolunan paylardan ise, İMKB’nin mevcut üyelerine sermayenin yüzde 4'ü, İstanbul Altın Borsası’nın mevcut üyelerine sermayenin binde 3'ü ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne yüzde 1'i bedelsiz olarak, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın mevcut ortaklarına ise bir ay içinde talepleri halinde belirli bir oran çerçevesinde (20’ye 1) verilmek suretiyle, sermaye piyasalarımızın önemli taraflarının Borsa İstanbul bünyesinde birleşmesi gerçekleşecektir." bilgilerini verdi.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile Sermaye Piyasası Kurul üyelerinin değiştiğini dile getiren Babacan, kurul başkanlığına Vahdettin Ertaş’ın, üyeliklerine Bekir Sıtkı Şafak, Bülent Gökrem, Nurullah Genç, Birol Küle, Himmet Karadağ ve Murat Koç’un atandığını aktardı. Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti:
"Yeni kanun, yatırımcıların korunması açısından da birçok yenilik getiriyor. Bu çerçevede, Yatırımcıları Koruma Fonu'nun yerini Yatırımcı Tazmin Merkezi alırken, yatırımcıların tazmininin kapsamı da genişletilmiştir. Yine yatırımcılara, halka açık ortaklıklara ilişkin önemli nitelikte işlemler kapsamında hisse senetlerini ortaklığa satarak ayrılma hakkı getirilmiştir. Bu paralelde, halka açık ortaklıklarda pay oranları belirli bir orana ulaşan pay sahibi kişilere diğer ortakları ortaklıktan çıkarma ve yine aynı durumlarda azınlıkta kalan pay sahiplerine de paylarını bu kişilere satma hakkının getirilmiş olması, sermaye piyasalarımız açısından önemli temel değişikliklerdir. Yatırımcıların korunması açısından, üst üste beş yıl zarar eden halka açık ortaklıklarda, oy haklarına ve yönetim kurulunda temsil edilmeye ilişkin imtiyazların Kurul kararı ile kaldırılması da önemli bir düzenleme niteliği taşımaktadır."
Yeni Kanun ile getirilen bir diğer değişiklik de ortaklıklar açısından halka arz edilmiş olmas için aranan ortak sayısı sınırının 250’den 500’e çıkarılması oldu. Bununla birlikte halka açık ortaklık statüsünün kazanılması sonrasında en geç 2 yıl içerisinde borsada işlem görmesi üzere borsaya başvuru zorunluluğu getirildi. Kanunda sermaye piyasası faaliyetleri ve sermaye piyasası kurumları açısından da önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre sermaye piyasası faaliyetleri açısından, kurum bazlı düzenleme terk edilerek finansal kriz sonrası dünyada yaygınlaşan faaliyet bazlı düzenleme benimsendi. Sermaye piyasası kurumlar açısından ise ‘Aracı Kurum’ yerine ‘Yatırım Kuruluşu’ tanımı benimsendi. Hukuk sisteminde daha önce yer almayan ‘Değişken Sermayeli Yatırım Ortaklıkları’ da sermaye piyasası kurumu olarak sermaye piyasalarına kazandırıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz