Elbette son derece sevgi dolu olan, duygularını belli etmekten çekinmeyen babalar da az değil. Ama bu genelleme de kimseyi bozmaz herhalde :)
Evet, erkeklerin duygusal anlamda kadınlardan daha basit yaratıklar olduğu yaygın bilinen bir gerçek. Ve evet, doğurmuyorlar; aşırı sevgi dolu olmalarını sağlayacak annelik hormonları da yok yani... Gel gelelim, başımız sıkıştığında bize ilk arka çıkan varlıklar olduklarını, bizim geleceğimize bizden daha çok önem verdiklerini de inkar edemeyiz.
Hiçbir şey olmasa bile; annemizin biz çocukken bize yapmaktan çekindiği tüm o heyecan verici hareketler var ya? Hani havaya atıp tutmak filan! Sırf bize kattıkları o çocukluk adrenalini yüzünden bile değerlidir babalar :) (Merak etmeyin babalar günü mesajları yazıp size öneride bulunmayacağız eheh)
(Bu hareketin adrenalini belirtmeyi unutmuştuk, sağolsun Google hatırlattı. Ne heyecanlanırdık be!)
Babalar Günü her yıl Haziran ayının üçüncü pazarında kutlanıyor... Babalar günü hediyesi almak annenize bir şey almaktan daha zor biliyoruz, ama babanızla güzel bir gün geçirmek; hattâ finalleriniz tamamsa veya işten izin alabiliyorsanız cumadan birleştirip onu harika bir tatile çıkarmak sizin elinizde.
Biz evlatlık görevimizi yaparız, önerileri sıralarız. Ve hattâ sıralıyoruz: İşte babanızla çıkabileceğiniz en güzel seyahatler!
Selçuk İnan'ın son dakika frikiği, Türkiye'deki her babanın olduğu gibi sizin babanızın da sağlığını kötü etkilemiş olsa gerek... E o kadar heyecan, kalp ritminde milisaniyelik bozukluklar, sonrasında ses tellerine kötü davranmalar... Normal tabii.
Sağlıktaki bu cefanın, babanız için bir de sefası olmasın mı? Uçak biletlerinizi alın, vizelerinizi çakın; babanızla birkaç günlük bir Fransa tatiline çıkın! Tabii bu yıl haziranın üçüncü pazarı ayın 19'una denk geliyor. Sizlere bir Türkiye maçı önerebilmek isterdik; ancak milli takımımızın bu tarihe en yakın maçları 17'sinde (cuma) İspanya ile, 21'inde de (salı) Çek Cumhuriyeti ile.Yani eğer tatilinizi cumadan başlatabildiyseniz en kral evlat sizsiniz ;)
Başlatamadıysanız ise, Fransa'da direkt Lille kentine gitmenizi öneriyoruz. Adamı havalara uçuracak bir babalar günü hediyesi bulmak istiyorsanız muazzam bir Fransa-İsviçre karşılaşması izleyebilirsiniz!
Hadi sizi de kırmayalım...
Ama konumuz travertenler değil, kaplıcalar... Çünkü kaplıca sevmeyen, mineralli sıcak sudan, buhardan, kürden hoşlanmayan baba tanımıyoruz biz. Yoktur yani... Eğer vize almaya kasamadıysanız, ya da şöyle ülke içinde takılmak bütçenize daha uygun gelecekse size ve babanıza mutlaka ve mutlaka Denizli, Karahayıt'taki kaplıcaları öneriyoruz.
Babanız özellikle Hierapolis Antik Kenti'ndeki antik havuza bayılacak. Kolay değil, 7. yüzyıldaki depremle doğal yollardan oluşmuş, yüzyıllarca çevresine yüzlerce sağlık merkezi kurulmuş, birçok kalp ve damar hastalığından sinir hastalıklarına, ve hattâ mide spazmına bile iyi gelen bir doğal havuzdan bahsediyoruz.
Buraya Kleopatra'nın Havuzu denmesinin bir sebebi var yani ;)
Kleopatra hanımefendinin adını anmışken Sedir Adası'nı önermemek olmaz, değil mi?
Eğer babanıza hem deniz-güneş-kum, hem de kültür ve tarih turizmi hediye etmek istiyorsanız; Muğla'nın Sedir Adası'nda yer alan Kleopatra Plajı sizin adresiniz! Tarihi milattan önce 6. yüzyıllara değin uzanan Sedir Adası üzerinde bulunan Apollon Tapınağı, agora, tiyatro ve sur duvarları gerçekten görülmeye değer...
Kleopatra Plajı'ndaki kumun, dünya üzerinde yalnızca Girit'te ve Sedir Adası'nda bulunduğunu, bu yüzden koruma altında olduğunu da ekleyelim.
Akdeniz'den de bir önerimiz olsun, öyle kapatalım bu bahsi...
Lefkoşa'sıyla Girne'siyle, vergi azlığından ucuz import içkileriyle, ve hattâ kumarhaneleriyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti -belki her babanın değil ama- bazı babaların favori tatili olmaya aday. Sizden tek ricamız, gazinoda iki eğleneceğiz diye evi arabayı Kıbrıs'ta bırakıp gelmemeniz. *Yani babanıza mukayyet olun*.
Aslında daha mantıklı bir temenniyle bitirelim yazımızı:
Her zamanki gibi babanız size mukayyet olsun!
---
Kaynaklar: Haritamaps.net, Wikipedia.org, Pamukkalethermal.com