“babalarının Kızları” Hepimizin Gurur Kaynağı

Devrimci 78'liler Federasyonunu düzenlediği 12 Eylül etkinlikleri kapsamında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Toplumsal Bellek Platformu Çocukları Anlatıyor” etkinliği düzenledi.

Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın açılış konuşması ile başlayan etkinliğe konuşmacı olarak değişik tarihlerde siyasi cinayetlere kuran giden gazeteci yazar Uğur Mumcu, şair Behçet Aysan ve yayıncı İlhan Erdost’un kızları Özge Mumcu, Eren Aysan ve Alaz Erdost katıldı.

Konuşmasında zamanın ABD Dışişleri Bakanı Paul Henze’nin “Bizim çocuklar başardı!” sözleriyle sevinçle karşıladığı 12 Eylül Darbesi’nin ekonomik, sosyal ve siyasal hedefleri olduğuna dikkat çeken Başkan Tanık, “12 Eylül bu üç alandaki hedefinde de büyük ölçüde başarıya ulaşmış, solu ezmiş, sosyal devleti dağıtmış, bireyci ve gerici bir bakışı topluma giydirmiştir. O gün 12 Eylül darbesini yaptıran güçler, bugün Ortadoğu’da Türkiye’ye biçtiği rolleri oynamaya hazır ‘bizim çocukları” bulmakta ne yazık ki hiç zorlanmamıştır” dedi.

Konuşmasına 12 Eylül döneminin simge isimlerinden biri olan 12 Eylül’ün Mamak cezaevi Komutanlarından Raci Tetik’in karısı Aliye Tetik’in basında yer alan açıklamasını okuyarak başlayan Alaz Erdost, “Aliye Tetik kocasının tek suçunun emirleri hakkıyla yerine getirmek olduğunu söylüyor. Bu nedenle ağır biçimde suçlandıklarını ve sıkıntılar yaşadıklarını anlatıyor. Raci Tetik çektiği sıkıntılar nedeniyle şimdi Yeni Zelanda’da tedavi görüyormuş, bunu anlatıyor. Ama Raci Tetik ve benzerlerinin uygulamaları nedeniyle çekilen acılardan hiç bahsetmiyor. Ben buradan ona seslenmek istiyorum. Aliye Hanım, ben babamı hiç tanıyamadım, onun gülüşünü resimlerden tanıdım. Kuzenlerim acımı kanatmamak için kendi babalarına “baba” diye seslenmemek için büyük gayret gösterdiler. Ve benim gibi nice insan bu acıları Raci Tetik gibi insanlar yüzünden yaşadı” dedi.

Şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan ise, Toplumsal Bellek Platformunu nasıl oluşturduklarını, bugüne kadar ki çalışmalarını ve sonuçlarını aktardığı konuşmasında, “Devletin kendi içine çöreklenmiş katliam çetelerinden arınması için hala geç değil” çağrısında bulundu. Toplumsal Bellek Platformu’nun her geçen gün daha da genişlediğini belirten Aysan, sayılarının artmasının kendilerini üzdüğünü, amaçlarının Türkiye’nin böyle platformlara ihtiyaç olmayacak bir demokratik gelişkinliğe ulaşması olduğunu belirtti. Bugüne kadar siyasi katliamlarla ilgili olarak meclise 15 soru önergesi verildiği ve bunların tümünün de iktidar tarafından reddedildiği bilgisini aktaran Eren Aysan, “Biz bir intikamın peşinde değiliz. Adaletin ve demokrasinin peşindeyiz” dedi.

Kendilerinin babalarını çok erken yaşta zalimce siyasi cinayetlere kurban vermiş insanlar olarak bireysel olarak da büyük acı yaşadıklarını söyleyen Özge Mumcu, “Fakat bizim derdimiz bireysel acılarımızın takipçisi olmaktan ve hesabını sormaktan öte toplumsal bir acıya dikkat çekmek ve ülkede bir daha böyle olayların olmaması için çaba göstermektir” dedi.

Kamuoyunda Uğur Mumcu cinayeti aydınlatıldı biçiminde bir algı oluşturulmaya çalışıldığı fakat gerçeğin öyle olmadığını vurgulayan Özge Mumcu, “Bize cinayetin Tevhid Kudüs savaşçıları isimli bir örgüt tarafından işlendiği bu örgütün uzun süre uykuya yatıp sonra önemli bir siyasi cinayeti işlediği ardından yine uzun süre uykuya yatıp yeniden aynı tür bir siyasi cinayete adı karıştığı anlatıldı. Bu nasıl bir örgüt ki yıllarca uykuya yatıyor kalkıyor bir cinayet işliyor yeniden uzun süre uykuya yatıyor… Kimler emir veriyor, kimlerle bağlantılı hiçbir açıklık ve açıklama yok. Ayrıca cinayette birinci dereceden rol aldığı söylenen kişi hala kayıp ve biz bu kişiler için devletin kırmızı bültenle arama doğrultusunda bir girişimde bulunup bulunmadığı bilgisine dahi ulaşamıyoruz” diye konuştu.

Pek çok olayın hala “örgüt bağlantısı yok”, “zamanaşımı” gibi gerekçelerle hafifletilmeye ya da gündemden çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Mumcu, “Biz zamanaşımına uğradı dense de bu olayların izini sürmeye devam edeceğiz” dedi.