Zehirlenme iddiaları üzerine mahkeme kararıyla mezarının açılmasına karar verilen 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının daha önce uçak kazasında öldürülmek istendiği yönündeki iddialarını tekrarladı. Ahmet Özal bugün savcıyla görüşerek de babasının mezarının açılmamasını istedi.
CNN Türk’te Prof. Dr. Sevil Atasoy’un hazırlayıp sunduğu Suç ve Delil isimli programa katılan Ahmet Özal, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahmet Özal, Turgut Özal’ın uçak kazası süsü verilerek öldürülmeye çalışıldığını söyledi.
Prof. Dr. Sevil Atasoy, Suç ve Delil programında bu hafta 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının açılması konusunu gündeme taşıdı. Programa katılan Ahmet Özal çok tartışılacak açıklamalar yaptı. Ahmet Özal, Kartal Demirağ tarafından gerçekleştirilen suikast öncesinde çok büyük bir uçak kazası atlattıklarını ve ölümden döndüklerini söyledi.
O dönemde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a iki yeni uçak alındığını söyleyen Ahmet Özal, içinde 13 kişinin bulunduğu uçakla Yeşilköy Havaalanından hareket ettiklerini ve uçakta yaşanan iki elektrik arızası sonrası olaya müdahale edip uçağı geri döndürdüğünü anlattı.
Ahmet Özal havada başlayan yangını programda şöyle anlattı:
**KABİNDEN DUMANLAR ÇIKIYORDU**
" Ben kimse bilmez, aynı zamanda pilotum. Bu konuda da rahmetli babam bana güvenir. Uçakta iki kez elektrik arızası yaşayınca pilota geri dönmesini söyledim. Uçak, Büyükada üzerinden manevra yapıp geri dönerken bir kez daha elektrikler kesildi. Bu kez kokpitteki bütün göstergeler kayboldu. Telsizle bile kuleyle konuşamıyorduk. Bir müddet sonra kabin içinden duman çıkmaya başladı. Eğer geri dönmeseydik 10 dakika daha uçsaydık. Geri dönüşümüz olmazdı.
**BABAMI İLK DEFA BAĞIRIRKEN GÖRDÜM**
Bu arada hostes düştü bayıldı ve uçak 90 derece aşağıya doğru düşmeye başladı. Herkes panik içindeydi. Düşüyorduk. Ben hayatımda ilk defa babamı bağırırken gördüm. Herkes panik içinde bağırıyordu ve babamın şöyle dediğini duydum. ‘Herkes yerine otursun, Allahın dediği olur’ dedi ve herkes oturdu yerine. Piste çok yaklaşmıştık. Uçak denize inebilirse 20 dakika kadar denizde uçağın yüzebileceğini biliyordum. Bu arada ’babamı nasıl çıkarabilirz?’ onun hesaplarını yaptım.
**BABAMI KARGO KAPISINDAN SARKITTILAR**
Ama pistin ucundan vurduk. Daha kulenin haberi yoktu. Lastikler patladı. Kaptan herkes uçağı terk etsin çünkü infilak edecek dedi. Çünkü her taraf yanıyordu. Fakat kapı açılmadı. Ancak arkadaki kargo kapısından babamı sarkıttılar. Herkes oradan atladı. 2.5 metreden sağını solunu kıranlar oldu. Biz uçaktan uzaklaştığımızda bile hala kulenin haberi yoktu.
**GOLDSTREAM: UÇAK İNFİLAK ETMELİYDİ**
Sonra o uçağın mühendisleri geldi fabrikadan. Buldukları şuydu. Uçaklarda benzin tankları kanatlardadır. Buradaki elektrik kablolarıyla ilgili vidalar aşırı sıkılmış. Bu yüzden plastiği erimiş ve kısa devre yapmış. Böyle yeni alınmış bir uçakta böyle şeyler olmaz. Goldstream bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Bu uçağın infilak etmemesi yüzde 5. Yüzde 95 infilak etmeliydi, diye. Şimdi böyle bir uçakta bir kelepçenin fazla sıkılmasıyla böyle bir hadisenin olması mümkün değil. Bu bir palavraydı".
**SUİKASTLE İLGİLİ ARŞİV AÇIKLANSIN**
Ahmet Özal programda Kartal Demirağ suikastı ile ilgili bütün detayların Turgut Özal tarafından ortaya çıkarıldığını da söyleyerek arşivlerde bu konuyla ilgili bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
O dönemde Türkiye’nin büyük bir kalkınma hızı yakalandığı için Turgut Özal’ın bu konuyu gündeme getirirsem Türkiye karışır dediğini anlatan Ahmet Özal, bu yüzden konunun üzerine babasının gitmediğini söyledi. Özal, Devlet Denetleme Kurulu ya da savcılık kim ilgileniyorsa mutlaka mezarın açılması konusundan çok daha önemli olan bu bilgileri kamuoyuna açıklaması gerekiyor şeklinde konuştu.
Ahmet Özal, "Babama gerçekleştirilen suikatın arkasında çok büyük isimler vardı. Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar devlet arşivlerinde var. Ama hala neden çekiniliyor neden korkuluyor bilmiyorum. Ancak bir gün mutlaka bu arşivlerin açıklanacağına inanıyorum. Bir gün devlet bu arşivleri açıklayacak. Bu hükümet mi açıklar bundan sonraki hükümet mi açıklar bilmiyorum" dedi.
**GÖZYAŞLARINA ZOR ENGEL OLDU**
Ahmet Özal, programda Turgut Özal’a GATA’da yapılan yarı tahnit sayılabilecek işlemlerle ilgili o gün nöbetçi amir olan Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz’ın anlattıklarını dinlerken gözleri yaşardı. Duygusal anlar yaşayan Özal, gözyaşlarına güçlükle hakim oldu.
**MEZARIN AÇILMAMASINI İSTEDİ**
8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla babasının mezarının açılmasına ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile görüşmek üzere adliyeye geldi.
Özal, itirazda bulunmayacağını ancak kişisel olarak kabrin açılmasını istemediğini söyledi.
Ölümüyle ilgili soruşturma yürütülen 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal’ın oğlu
Ahmet Özal, İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Adliye girişinde soruları cevaplayan Özal, babasının kabrinin açılmasıyla ilgili geldiğini söyledi. Özal, “Zamanlama ve yöntemle ilgili görüşeceğim. Savcıyla daha önce telefonla görüşmüştüm, konuyla ilgili titiz davrandıklarını biliyorum.” dedi.
Ailesi olarak mezarın açılmasını istemediğini ifade eden Özal, “Normalde meftayı rahatsız etmek çok doğru bir şey değil. Ama DDK raporunda ölümün şüpheli olduğuna ilişkin Ankara Cumhuriyet savcısı tarafından açılmasıyla ilgili karar verildi. Mühim olan açıldığı zaman bunun uygun bir şekilde yapılması. Aranacak olan maddelerin uzmanlar tarafından makine, ekipman, teçhizat, yöntem bunlar önemli. Manevi olarak hiçbirimiz istemiyoruz o ayrı konu.” diye konuştu.
Ne zaman açılacağı sorulan Özal, bilgisi olmadığını kaydetti. Özal, “Hiçbir fikrim yok. Herhalde savcılık karar verecek. Adli tıp uzmanlarının, heyetin oluşturulması olacak. Bunlar bir süreç alacaktır.” ifadelerini kullandı.
Annesi Semra Özal’ın hasta olduğu ve ilaçlarla ayakta durduğu yönündeki bilgi sorulan Özal, “Doğrudur, tabi kolay bir şey değil.” cevabını verdi.
Kabrin açılmasına itiraz edip etmeyeceği sorusuna Özal, “Hayır, sadece açılmasının zamanı ve yöntemiyle ilgili görüşeceğim. Aileden birinin olması gerektiğini söylediler. Büyük ihtimalle ben bulunacağım.” dedi.