İSTANBUL (AA) - Müteahhit Cafer Çelik'i, başına çekiç ve merdaneyle vurarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan oğlu Kadir Çelik ile arkadaşı Sinan Civik'e, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Kadir Çelik ve Sinan Civik katıldı. Müdahil Serdar Çelik ile Çelik ailesinden diğer müdahillerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Daha önceki duruşmada verilen mütalaaya karşı beyanı sorulan müdahil aile avukatı Fikret Özkan, sanıkların eylem birliği içerisinde hareket ettiklerini savunarak, bu kişilerin olay tarihinde kapıları kilitlemeleri, kamerayı sökmeleri ve maktulün üzerindeki telefonu almalarından bunun anlaşılabileceğini savundu.
Şikayetlerinin devam ettiğini aktaran Özkan, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Savunması sorulan tutuklu sanık Kadir Çelik ise olayın arbededen dolayı meydana geldiğini öne sürerek, "Ben tek başıma bile babamı yıkabilirim, zira ben eski sporcuyum. Sinan Bey'in bir kusuru ve suçu yoktur. Ben babamın hiçbir kuruş parasını almadım. Cep telefonunu almamın nedeni de gayriresmi ilişkileri olan kişileri bulmaktı." dedi.
Tutuklu sanık Sinan Civik de, "Keşke evimi satmayıp yeni bir ev almak için gitmeseydim. Ben babasız büyüdüm. Suçla ilgim yoktur. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim." diye konuştu.
Civik'in avukatı Berk Arıkan da müvekkilinin, daire satın almak için yerine olay yerine gittiğini, olaya katılımının söz konusu olmadığını savunarak, "Zaten Adli Tıp raporunda da ölüm nedeninin, maktulde bulunan kalp rahatsızlığının arbede sonucunda tetiklenmesi olduğu belirtiliyor. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ederiz." ifadelerini kullandı.
- "Hiçbir evlat babasını öldürmek istemez"
Karar verileceği belirtilerek son sözleri sorulan tutuklu sanıklardan Kadir Çelik, "Üzgünüm. Hiçbir evlat babasını öldürmek istemez. Babam aksi biriydi. Ağzının bozukluğu nedeniyle kendini de yaktı, beni de yaktı." dedi.
Sinan Civik ise "Üzgünüm, keşke böyle bir işin içinde olmasaydım. Baba ve oğul arasında kaldım, kendimi cezaevinde buldum." şeklinde konuştu.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kadir Çelik'e, "tasarlayarak babasını kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanığın yargılamadaki tutum ve davranışlarını lehine kabul eden heyet, indirime giderek cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi.
Diğer sanık Sinan Civik'i de aynı şekilde, "tasarlayarak kasten adam öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet, daha sonra müebbet hapisle cezalandıran heyet, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
- Olayın geçmişi
Müteahhitlik yapan 63 yaşındaki Cafer Çelik, 21 Şubat 2018'de Beyoğlu'nda satılığa çıkardığı daireyi almak isteyen bir kişiyle buluşmak için evden çıkmış, bir süre sonra kendisine ulaşılamaması nedeniyle daireye giden oğlu Ramazan Çelik, babasının sırtüstü yatar şekilde duran cesediyle karşılaşmıştı.
Soruşturma kapsamında olaya ilişkin güvenlik kameraları incelenmiş ve 2 kişinin binadan koşarak çıktığı belirlenmişti. Araştırma sonucunda apartmandan çıkan kişilerin öldürülen Cafer Çelik'in oğlu Kadir Çelik ve onun arkadaşı Sinan Civik olduğu tespit edilmişti.
Kamera görüntülerinin tespiti sonrası olay yerinde yakalanan Kadir Çelik, İstanbul Cinayet Büro Amirliğinde, vicdan azabı çektiğini belirterek olayı anlatmış ve babasını öldürdüğünü itiraf etmişti.
Gözaltına alınan sanıklar, işlemlerinin ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.
- "Babamın kafasına çekiçle vurdum"
Kadir Çelik ifadesinde, "Maddi ve manevi anlaşmazlıklar nedeniyle babasını öldürdüğü, babasını apartmana çağırması için 10 yıllık arkadaşı Sinan Civik ile anlaştığı, iletişim kuran Civik ile babasının olay yerinde buluştukları, kendisinin de anahtarıyla ikilinin ardından daireye girdiği, tartışma yaşadığı babasının kafasına çekiçle vurduğu, boğuşmaya başladıkları, maktulün tırnaklarıyla Sinan Civik'in yüzünü çizdiği, yere düştükten sonra babasının cep telefonu ve 100 lirasını cebinden aldığı, daire kapısını kilitlediği, güvenlik kamera kayıtlarını yerinden söktüğü ve anahtarla birlikte cihazları Alibeyköy Mezarlığına attığı" şeklinde beyanda bulunmuştu.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki ifadesinde de Çelik'in, "Ben babamın yanında uzun yıllar kalfa olarak inşaat işlerinde çalıştım. Kendimi bildim bileli babamla yıldızımız bir türlü barışmadı. Kendisiyle çok sık görüşmezdim. Babam hiçbir zaman maddi ve manevi babalık görevini yapmadı. Bu duruma hep içerledim ve babamı öldürmeyi düşündüm. Yanımda götürdüğüm merdaneyle kafasına vurdum ve sonrası boynundaki atkısıyla boynunu sıktım. Orada öldü." dediği kayıtlara geçmişti.
Diğer sanık Sinan Civik ise, iddianameye yansıyan ifadesine göre, "Cafer Çelik lavaboya giderken, Kadir arkasından sopa ile vurdu. Ben ayırmaya çalıştım. Birisinin eli benim gözümü çizdi. Ben yüzüm yaralandıktan sonra çıkmak istedim. Önüme gelerek, 'Ağa çıkmak yok.' diyerek kapıyı kilitledi ve bekle dedi. Bana bu adam hala nefes alıyor bunun ölmesi gerek' dedi." şeklinde konuşmuştu.
İddianamede, sanıkların "tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.