HABER

Babasının nakil olmasını bekleyen Kübra'nın hayali gerçek oldu

11 yıldır diyalize girmesine tanıklık ettiği babasının bir an olsun yanından ayrılmayan 17 yaşındaki Kübra Gökdemir'in hayali gerçeğe dönüştü - Kübra Gökdemir: - "Küçüklüğümden beri babamın nakil olmasını bekliyorum. Organlar toprak olacağına başka birine can olsun" - Baba İsmail Gökdemir: - "Öğlen makinadan çıktım. Arabaya atladık, çok heyecanlıydım. Hayırlısıyla olsun dedim. Uyumlu gördüler ve nakil oldu" - SBÜ Gülhane E.A.H. genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. Tahir Özer: - "Bir hastanın diyalizden kurtulması sadece hastanın değil ailesinin, yakınlarının ve sevenlerinin de bu süreçten kurtulması oluyor"

DUYGU YENER - Küçük yaşlardan beri böbrek yetmezliği bulunan babasının diyaliz sürecine tanıklık eden 17 yaşındaki Kübra Gökdemir'in organ nakli hayali gerçek oldu.

Karabük'te yaşayan Selim Gökdemir (47) böbrek yetmezliği nedeniyle 11 yıldır diyalize giriyor, nakil için sırada bekliyordu. Diyalize girmeye başladığında henüz 6 yaşında olan kızı Kübra ise 11 yıl boyunca o anların en yakın şahitlerinden birisi oldu. Kübra Gökdemir, yıllarca babasına uygun böbrek bulunması için dua etti.

Eskişehir'de organları bağışlanan hastadan alınan böbrek, Sağlık Bilimleri Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde genel cerrahi uzmanları Doç. Dr. Tahir Özer ve Doç. Dr. İsmail Özerhan başkanlığındaki nakil ekibi tarafından yapılan başarılı bir operasyonla Selim Gökdemir'i hayata bağladı.

Diyaliz sürecinin en yakın tanığı genç kız, Karabük'ten birlikte yola çıktığı babasını nakil sırasında da hiç yalnız bırakmadı.

- "Organlar toprak yerine can olsun"

Kübra Gökdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının, eve geldiğinde böbreğin bulunduğu haberini verdiğini ifade ederek, "İkimiz birbirimize baktık, hiç konuşmadan sarıldık. O anları bu dünyada başka hiçbir şeye değişemem. Küçüklüğümden beri babamın nakil olmasını bekliyorum. Geldik, bekledik böbrek de uyumlu oldu. Doktorlarımız yanımızdaydı." dedi.

Babasının yanında refakatçi olarak kaldığını dile getiren Gökdemir, "Ben o gün tek refakatçiydim. En küçük de ben olduğum için doktorlarımız ve hastane personeli benimle yakından ilgilendiler, yardımcı oldular. Diğer bekleyen hastalar için organlar toprak olacağına başka birine can olsun Bizim gibi bekleyenler için çok güzel bir duygu. Onların da yaşamasını dilerim." şeklinde konuştu.

Böbrek nakliyle sağlığına kavuşan baba Selim Gökdemir ise hastaneden aradıkları anları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.

Hastaneden aradıklarında telefonun diğer ucundaki kişinin "böbrek bulundu" cümlesini hatırladığını ifade eden Gökdemir, "Telefondaki kişi, 'Acele gelmeniz gerekiyor.' dedi. Öğlen makinadan çıktım. Arabaya atladık, çok heyecanlıydım. 'Hayırlısıyla olsun' dedim. Uyumlu gördüler ve nakil oldu. Bizimle birlikte 3 kişi daha gelmişti. Bir taraftan hayatını kaybeden kişiye de üzülüyorum. O da giden bir can. Onu yaşayan bilir, Allah kimseye yaşatmasın." diye konuştu.

- "Böbreğin işlevini yerine getirmesi bütün yorgunluğumuzu alıyor"

Genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. Tahir Özer, nakil sürecine ilişkin şunları aktardı:

"Öğle saatlerinde organın çıktığından haberimiz oldu. Nakil olmayı bekleyen hastalarımızı çağırdık. Gece 23.00'te ameliyata başladık. Sabaha karşı, bitmiş oldu. Nakil yapılan böbreğin işlevini yerine getirmesi bütün yorgunluğumuzu alan bir süreç oluyor. Bir hastanın diyalizden kurtulması sadece hastanın değil ailesinin, yakınlarının ve sevenlerinin de bu süreçten kurtulması oluyor."

Genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. İsmail Özerhan ise karaciğer nakli ve organ çıkarımlarında görev aldığını ifade ederek, "Böbrek yetmezliğinde hastalar diyalize bağlı olarak yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Karaciğer ve kalpte alternatif bir tedavi yöntemi de yok. O yüzden organ vericilerinin daha hassasiyet göstermelerini, bir ailenin toplumun yaşaması için kaynaklık edeceklerini düşünmeleri çok önemli. Kanın yani canın gittikten sonra organların çalışmış olması da bizim için en güzel süreçlerden birisi oluyor." ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler