İSTANBUL (ANKA) - Erdoğan. bu ülkede yaşanan olaylar karşısında ahlakın, vicdanın, hakkın, hukukun gösterdiği duruşu göstermeye devam edeceklerini açıkladı.
Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen İşbirliği İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin(İSEDAK) 28.Bakanlar Toplantısı'nda açılışında yaptığı konuşmada, Suriye konusuna değindi. Suriye'de yaşan olayların, bütün insanlığın ve İslam dünyasının yüreğini yaralamaya devam ettiğini söyleyen Erdoğan, olayların başladığı günden bu yana yaklaşık 30 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
-"OĞUL ESED, BABA ESEDİN REKORUNU KIRMAYA ÇALIŞIYOR"-
"Biliyorsunuz baba Esed, Hama Humus'ta 30 bin kişiyi katletmişti. Oğul Esed, "şimdi ben babamın rekorunu kırmam lazım diyor ve 30 binin üzerine çıkmanın şu anda gayreti mücadelesi içerisinde. Uçaklarla bombalamak suretiyle, kendi halkını ölüme yokluğu doğru sevk ediyor" dedi.
-"ÜLKEMDE 99 BİN SURİYELİ SIĞINMACI BULUNUYOR"-
Erdoğan, Suriye'den kaçan yaklaşık 250 bin kişinin şu anda komşu ülkelere sığındığına işaret ederek, "Sadece benim ülkemde, Türkiye'de şu anda, dün itibariyle 99 bin kişi bize sığınmış durumda ve bizim kamplarımızda onları misafir ediyoruz. Tabii bu rakam süratle her geçen gün artıyor. Şu anda 2.5 milyon civarında kişi, yerinden yurdundan oldu" dedi.
-"SURİYE HASSASİYETİMİZ, KOMŞULUK İLİŞKİLERİNDEN"-
Türkiye'nin Suriye konusundaki hassasiyetinin tamamen komşuluk hukuku, akrabalık ilişkilerinden kaynaklandığını söyledi. Suriye ile 910 kilometrelik bir sınıra sahip olunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkede olan her olay, tabii olarak Türkiye'yi etkiliyor, hepimizi yakından ilgilendiriyor. Bizim asla, Suriye'nin içi işlerine müdahale etmek gibi niyetimiz yoktur, bulunmuyor. Suriye üzerinden asla çıkar hesabı gütmüyoruz. Suriye'ye bakışımız, jeopolitik dengelere dayalı değildir. Bizim tek amacımız, bölgede barışın, huzurun, istikranın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır" diye konuştu.
-"BÜTÜN BÖLGEYİ HATTA DÜNYAYI ETKİLİYOR"-
Erdoğan, bölgesel meselelerin çözümünün tek tek İslam ülkelerinin de huzuruna ve refahına katkıda bulunacağına samimi olarak inandıklarını kaydetti. Afganistan'da yaşanan olayların, sadece Afganistan'da, Irak'ta yaşanan olayları, sadece Irak'ta, Filistin'de yaşanan olayların sadece Filistin'de kalmadığını söyleyen Erdoğan, bu ülkelerdeki olaylar bütün bölgeyi, hatta bütün ülkeyi etkileyen sonuçlar doğurduğunu kaydetti.
-"ESED VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI"-
Suriye'de yaşanan olayların da elbette bölgede ve dünyada yansımalarının olacağını ve nitekim olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye, geçtiğimiz yıllarda Suriye'yi en çok bağrına basan, her alanda yoğun ilişkiler kuran bir ülkeydi. Olayların bugün geldiği nokta, Türkiye'nin eseri değildir. Tam tersi, Suriye'yi bugüne getiren, ülkedeki mevcut yönetimdir, onun yanlışlarıdır. Biz daha önce olaylar olmadan, değişmelerin seyrini görüp Esed'i uyardık. Yapması gereken reformları hatırlattık. Kendisine her türlü yardımda bulunma sözü verdik. Ama maalesef Esed yönetimi, bizim ikazlarımızı dinlemedi, bize halkına ve dünyaya verdiği sözleri tutmadı" diye konuştu.
-"TÜRKİYE TOPRAKLARINA DA SALDIRMA DURUMU OLDU"-
Suriye rejiminin, "tankla, topla saldırıyorum' diyerek, Türkiye topraklarına da saldırma durumunda olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, bunun neticesinde bir atımın yapıldığını, boş alana düştüğünü ve kendilerinin ses çıkartmadığını söyledi. İkinci ve üçüncü atışta da ses çıkarmadıklarını belirten Erdoğan, "Sadece bir nota verdik. Dördüncüde yine ses çıkartmadık. Beşincide, altıncıda biz halkın harekette olduğu meskûn mahalleye düştü, ölüm olmadı orada tekrar ağır bir nota verdik" dedi.
-"SURİYE KONUSUNDA DURUŞ GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"-
Erdoğan, son olarak Suriye'nin attığı top mermisinin iki anne ile üç tane çocuğu şehit ettiğini, artık bunun karşılıksız kalamayacağını ve misliyle ağır bir şekilde Suriye'ye cevap verildiğini vurguladı. Bu konuda uluslar arası toplumu, camiayı, Birleşmiş Milletler (BM), NATO ve Arap Ligi'ni haberdar ettiklerini de hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Haberdar etmeye devam ediyoruz. Sağ olsun hepsinden, bu konuda olumlu açıklamalar geldi. Uluslar arası toplum, bölgemizdeki olaylar karşısında vicdanları derinden yaralayan, adalet duygusunu zedeleyen bir tutum içinde olabilir. Ancak biz, asla böyle bir duruma düşmedik, düşmeyeceğiz. Hep birlikte de düşmemeliyiz. Mısır'da, Tunus'ta ve diğer İslam coğrafyasında nasıl bir tavır içinde olmuşsak, Suriye'de de aynı ilkeli duruşu biz Türkiye olarak sergiliyoruz. Suriye'de yaşanan olaylar karşısında ahlakın, vicdanın, hakkın, hukukun gösterdiği duruşu göstermeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.