Bafra’da faaliyet gösteren dershaneler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın dersane ve etüt merkezlerinin kapatılmasına yönelik kanun taslağına tepki gösterdi. Ortak basın açıklamasında dersaneler, bunun büyük bir haksızlık olduğunu kaydetti. Açıklamaya Bafra Sakarya Dershanesi Müdürü Mustafa Bulut, Bafra Sakarya Dershanesi SBS Koordinatörü Osman Öksüz, Bafra Aday Dergisi Dershanesi Kurucusu Emrah Çörekçi, Bafra Açı Dergisi Dershanesi Temsilcisi Necmettin Türkekul’da katıldı.Bafra’da bulunan dershaneler adına Bafra Kızılırmak Dershanesi Müdürü Fikri Eroğlu,"Bafra’da faaliyet gösteren biz dershaneciler ortak bir açıklama yapma gereği duyduk. Dershanelerin okula dönüşümünün tek alternatif gibi sunulmasının hükümetin yeni demokratikleşme paketinde açıkladığının aksine bir tutum olduğu ortaya çıktı. Dershaneciler olarak yaşanan süreçte sükunet içinde olduğumuzu, hukuka bağlı devlete güven duygusuyla hareket ettiğimizi, böyle davranmayı da sürdürmek istediğimizi söylemek isteriz. Bu tartışmaların, temsil edilen özel öğretim kurumlarının girişimcilerinde maddi, manevi kayıplar yaratacağı aşikardır. Eğitim hizmeti talep eden veli ve öğrencilere bu hizmeti sunmakta olan kurumlarımızın zan altında bırakıldığını, itibarsızlaştırıldığını, bunun büyük bir haksızlık olduğunu belirtmek isteriz. Bu tartışmaların artık son bulması için şimdiye kadar yaptığımız açıklamalarımızda, başından beri yasal statüleriyle milli eğitim sistemimiz içinde yer alan dershanelerin kurucuları olarak biz de ülkemizin yararını, menfaatlerini, eğitimimiz için faydalı olanı her şeyin önünde tuttuğumuzu, özel dershaneler konusunun sektörle, eğitim yöneticileriyle tartışılması gerektiğini, bunu ülkemizin ve herkesin yararına olacağını, bundan yeni seçenekler çıkabileceğini, bu konuda başta Sayın Başbakanımız olmak üzere konuya taraf yöneticilerimizin kapılarını kapamayacaklarına inancımızı belirttik. Bakanlığın, söz konusu haberin içeriğinin doğruluğunu teyit anlamına gelen sadece bazı ifadelerin yanlışlığına yönelik dünkü açıklaması, şimdiye kadar var olan kararsızlığın ve ne yapılacağını konunun taraflarıyla, kamuoyuyla paylaşmama anlayışının devamından başka bir anlam taşımamaktadır. "SEKTÖR TEMSİLCİLERİYLE HİÇ GÖRÜŞÜLMEDİ" Hükümetin, yeni demokratikleşme paketinde açıkladığının aksine bir tutumla, sektör temsilcileriyle hiç görüşmeden hatta bu temsilcileri yok sayarak mevcut özel okulların sürdürülebilir olmadığı ortadayken, okula dönüşümü tek alternatif gibi sunması, dönüşemeyenleri kapatması, sistem dışına çıkarması olasılığı, bunlara yönelik tasarrufun niteliğine ve içeriğine bağlı olarak bir dizi hukuksal uyuşmazlıkları da beraberinde getirecektir. Fırsat eşitliği sağlamak adına fırsat eşitsizliğini artıracak ve daha çok kargaşa yaratacak bir düzenlemenin muhatabı olmamak, ulusal ve evrensel hukuk içinde haklarımızı savunmak durumunda kalmayacağımıza inanmak istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin bir kısmının özel okula dönüşeceğini, hemen dönüşemeyeceklerin 2 yıl açık lise statüsünde eğitim vereceğini, bir kısmının da kendi kendine kapanacağını ifade etti. Bu açıklamalar yapılırken muhabirler şu soruları bir türlü soramadılar. Dershanelere sadece ortaöğretimde ya da liselerde okuyan öğrenciler mi gidiyor? Liseden mezun olup da ertesi sene dershaneye gidecek üniversite sınavına hazırlanan 500 bin mezun öğrenci ne yapacak? Son yıllarda Güneydoğu illerinde elde edilen başarıların yanında bazı olumsuzluklarda mevcut, bu bölgemizde çok ciddi öğretmen eksiklikleri bulunmaktadır. Bir ebeveyn olduğunuzu ve evladınızın matematik, Türkçe vs dersleri boş geçerek üniversite imtihanına gireceğini düşünün. Dershane de yok. Liberal demokrasiyi ve özelleştirmeyi savunacaksınız, sonra da dershaneleri kapatacağız hatta para cezaları ile de yasaklayacağız diyeceksiniz. Özal'ın Menderes in açtığı yolda ilerlediğini sıklıkla ifade eden yönetim anlayışına böyle bir tutum yakıştırılamaz. Eğer girişim olursa, bu kapatma olayına karşı hukuki yollardan bütün haklarımızı ararız. Dershaneler okulların yerini alan eğitim kurumları değil, tamamlayıcı unsurlardır. Taslakta, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına ücretsiz eğitim veren etüt merkezlerinin de kapatılacağı anlaşılıyor. Artık işin maksadı aştığını görüyoruz. Bu, ekonomik durumu zayıf olan velilere ciddi manada darbe vuracaktır." Dershane'nin sebep değil sonuç olduğunu ifade eden Eroğlu, "Mevcut sınav odaklı eğitim sistemimizin bir sonucudur. Sınava dayalı başarı sistemi olduğu sürece sistem sağlıklı olarak kurgulanamaz, burada dershaneleri bahane etmek yersiz. Siz bir sınav yapıyorsunuz ve başarılı bulduklarınızı seçiyorsanız eğer veliler de çocuklarının iyi yerlere gelmesi için çareler arıyor. Eğer bu çare yoksa birtakım kurum ve yöntemlere başvuruyorlar, bunun adı dershane olur, etüt merkezi olur. Doğuda ve batıdaki eğitim standartları eşitlenmedikçe dershaneler olacak." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz