Bağımsız ülkücüler, Mamak önünde darbeye lanet okudu

12 Eylül 1980 darbesinin ardından tutuklanarak cezaevine konulan ülkücüler, Mamak Cezaevi’nin önünde bir eylem yaptı. Ülkücüler, amaçlarının darbenin bir daha Türkiye’de yaşanmaması için ellerinden geleni yapmak olduğunu ifade etti.

Mamak Cezaevi önünde toplanan kalabalığı kontrol etmek amacıyla bölgeye çevik kuvvet ekipleri gönderildi. Bağımsız Ülkücüler Platformu adına düzenlenen programa, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından tutuklanarak Mamak Cezaevi’nde yatan Avukat Hasan İlter, Seyfi Atmalıoğlu, Recep Küçükizsiz’in arasında bulunduğu birçok ülkücü katıldı.

Grup adına açıklamalarda bulunan eski MHP Ankara Milletvekili Orhan Bıçakçı, 12 Eylül darbesinin üzerinden tam 31 yıl geçmesine rağmen, darbenin acılarını hala yaşadıklarını söyledi. Katliamların, ihtilalin şartlarını gölgede bırakacak kadar derin yaralar açtığını ifade eden Bıçakçı, “O cuntacılar ki, geçici iktidarın şehveti uğruna Maraş’ta Sivas’ta, Çorum’da ve daha nice yerlerde Türk Müslüman olan insanımızı küçük farklarını kullanarak birbirine kırdılar. Kendi deyimleriyle, bütün bu melanet ve ihanetleri yarınları hiç düşünmeden yaptılar. Milli birlik ve beraberliğimizin temeline bomba koydular.” dedi.

Darbenin 5 bin insanın hayatına mal olduğuna dikkat çeken Bıçakçı, şöyle devam etti: “Bu binlerce insanımızın çoğu, ülkücüsü solcusu ile iyi yetişmiş ülkemizin geleceği için fikirler üreten, gerektiğinde canını bile seve seve vermeye hazır kahramanlardı. Hepsinin hayatını kararttılar. Bırakın ülkemize faydalı almalarını kendilerine ve ailelerine bile faydaları olmadı.”

Avukat Hasan İlter ise darbenin etkilerinin hala üzerinde hissettiklerini kaydetti. Türkiye’de bu tür dramların bir daha tekrarlanmaması için, darbeyi gerçekleştirenlerin muhakkak yargılanması gerektiğini ifade etti.

Mamak’ta uzun yıllar hapis yatan ülkücü Seyfi Atmalıoğlu da, hangi gerekçeyle cezaevinde uzun yıllar kaldıklarını bir türlü anlamadıklarını söyledi. Hapishaneye girmeleriyle birlikte hem maddi hem manevi anlamda bir çöküntü yaşadıklarını anlatan Atmalıoğlu, “Bizler içerde mağdur olurken dışarıda da ailelerimiz mağdur oldu. Dolayısıyla, darbelerin birçok aileyi etkilediğini ve yok ettiğini söyleyebiliriz.” diye konuştu.