Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, MHP'nin aday listelerini Süleyman Demirel ve Ergenekoncular ile birlikte oluşturduğunu ileri sürerek, "Bağımsız Ülkücüler olarak MHP’den bu seçimde desteğimizi kesiyoruz." dedi.
Bağımsız Ülkücüler Platformu üyeleri, Çorum'da kahvaltıda bir araya geldi. Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, yaptığı açıklamada, 1997’de Başbuğ Alpastan Türkeş’in ölümünden sonra başa geçen Devlet Bahçeli'nin yanlış tercihler ile yanına aldığı yönetim kadrosunun MHP'ye gereken ivmeyi kazandıramadığına vurgu yaptı.
Bunu şu anki yönetimin partide tasfiyeler yapmasına bağlayan Karabıçak şunları söyledi: ''Bu kişilerin MHP dışında kime ve neye hizmet ettiğini hala çözemediğimiz ülkücü hareketi tasfiye etmeye yönelik faaliyetler içerisinde, eylemler içerisinde olduğunu hep birlikte görmüş bulunuyoruz. Bizler 2010’da Eylül’de yapılan anayasa maddelerinin kısmi olarak değiştirilmesi referandumunda en son bardağı taşıran som damla olarak MHP’nin hayır cephesinde yer almasını, CHP’nin dümen suyuna katılarak sağ seçmen dediğimiz yüzde 70’lik bir tabana sırtını dönerek, yanlış bir uygulamanın içerisinde gördüğümüz andan itibaren, artık daha fazla onların yanlışına ve günahına ortak olamayacağımızı ifade etmek bakımından kendimize 'Bağımsız Ülkücüler' dedik."
Türk milletinin kendilerini referandumdan sonra Bağımsız Ülkücüler olarak tanıdığını ifade eden Karabıçak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anki Bahçeli ve bütün yanlışlarını artık Türk milletinin ve dünyanın ibret ile seyrettiği biz, Genel İdare Kurulu'nun emirlerine uymayacağımızı, onların politikalarını kabul etmeyeceğimizi ilan ettiğimiz için kendimize Bağımsız Ülkücüler dedik. Ayrıca bağımsızlığımızın bir başka yere bağlanmak, bir başka ideali, bir başka fikri, bir başka düşünceyi benimsek gibi bir şey olmadığını burada ilan etmek istiyorum. Biz ülkücüyüz, başladığımız değerler ne ise Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve ülkücü hareketin başından beri kabul ettiği, deklare ettiği değerler ne ise biz ona sadık kalarak yolumuza devam ediyoruz. Bizlere Sayın Bahçeli'nin her konuşmasında 'döndüler, sattılar, başkalarının peşine düştüler, devşirildiler, kemik yalayıcılar' gibi yaptığı bütün hakaretlere rağmen özünden sapmayan, özünden dönmeyen, ülkücülüğün asli değerlerine sahip çıkarak ve sahip çıkılması gerektiğini haykırarak yoluna devam eden insanlarız. Allah’tan başka hiç kimse ile bağımız ve bağlantımız yoktur. Hiçbir kurum ile, hiçbir kuruluş ile bağımız ve bağlantımız yoktur. Maalesef seçime çok az bir zaman kala MHP'de yaşanan bu çirkin olayları sol medyanın 'yokmuş' gibi göstermesi ya da mazur gösterme gayreti bizim bu faaliyetlerimizi engellemeyecektir, MHP’nin şu anki yönetimi ile, şu anki yönetimin seçtiği, oluşturduğu kadrolara destek vermemizi sağlamayacaktır."
Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Baki Karabıçak, referandumdan sonra bir süre sessiz kalmayı tercih ettiklerini ifade ederek, "Tabanın en az yüzde 70- 80'inin Sayın Bahçeli'yi değil de Bağımsız Ülkücüler'i dinleyerek doğru karar vermek sureti ile 'evet' oyu kullandığını bütün Türkiye ve bütün dünya görmüştür. Buna rağmen biz yersiz bir gurura, yersiz bir kibire kapılarak 'biz ayrı bir grup oluyoruz', 'ayrı bir parti kuruyoruz', 'ayrı baş oluşturuyoruz' görüntüsü vermemek için sustuk. Belki yanlışlarından dönerler, belki hatalarını anlarlar, ülkücülüğün gereklerine sarılırlar, ülkücülüğün icap ettirdiği şeyleri yaparlar düşüncesi ile sessiz kaldık. Ancak gelinen noktada gördük ki Sayın Bahçeli, 12 Eylül referandumunda tabanın nasıl altından kayıp gittiğini görmesine rağmen hala yanlışlarına yanlışlar eklemekte ve nasıl seçtiğini, nasıl yanına aldığını sadece kendisinin bildiği bir güruh ile haraket etmeyi seçerek tabanın büyük bir kısmını, ülkücü hareketin en değerli şahsiyetlerini parti dışında bırakmak sureti ile bir yanlış daha yapmıştır. Aday listelerini maalesef Süleyman Demirel ile, Ergenekoncular ile birlikte oluşturmuştur. Onun ötesinde CHP ile, dolaylı olarak da BDP ile ilişkileri ortaya çıkmıştır. Bunu herkes görmektedir. Kendisinin son yaptığı televizyon konuşmalarında, son yaptığı mülakatlarda Sayın Başbakan'ı, Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi'yi bebek katili Abdullah Öcalan ile eş değer tutmuş, eşkenar üçgenin parçaları olarak göstermiş, Bağımsız Ülkücüler'i de bağımsız Kürt aydınları ile göstermek sureti ile sinsice bizim hakkımızda 'devlete ihanet ediyorlar, bölünmenin bir parçası oluyorlar' gibi saçma sapan şeyler söylemiştir. Bütün bu söyledikleri suçüstü yakalanmanın yarattığı bir hezeyandır. Bizler devletin bekası için doğduğu günden bu güne kadar canını feda etmekten, kanını feda etmekten çekinmemiş insanlarız. Bizim bu vatanı bölmek, bu devleti bölmek, bu milleti bölmek manasında şununla bununla, herhangi bir karanlık odak ile beraber olmamız, paralel olmamız, bir üçgenin kenarları gibi olmamız asla ve asla söz konusu olamaz.'' diye konuştu.
Kaset skandallarına da değinen Karabıçak şunları söyledi: ''MHP’de yaşanan şu son kaset olayları göstermiştir ki Devlet Bahçeli burnunun ucunu dahi göremeyecek kadar basiretsiz bir devlet adamıdır. Devlet adamı dahi demeyi burada yakıştıramıyorum, ama kendini özellikle büyük bir devlet adamı gibi göstermekte. Türk milletine öyle göstermektedir. Oysa en yakın çalışma arkadaşlarının ne yaptığını bilmeyecek kadar Türkiye’de sağ seçmeni karşısına alıp soldan kendisine bir fayda gelmeyeceğini bilmesine rağmen o cenahta yer almayı, onların dümen suyuna katılmayı doğru bir hareketmiş gibi sunan bir adamın devlet adamı olması mümkün değildir. Sayın Devlet Bahçeli ve onun oluşturduğu ekip iş başından gitmediği sürece bizler Bağımsız Ülkücüler olarak MHP’den bu seçimde desteğimizi kesiyoruz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz