'Bağırsak flora bozukluğu depresyona neden olabiliyor'
Geçirgen Bağırsak Sendromu bilim insanları tarafından çağımızın hastalığı olarak görülmektedir. Alerji, anksiyete, migren ve depresyona neden olduğu düşünülen Geçirgen Bağırsak Sendromu ile ilgili bilgi veren Kişiselleştirilmiş ve Önleyici Tıp Uzmanı Dr. Sibel Özgül geçirgen bağırsak sendromunun neden oluştuğunu ve nasıl ortaya çıktığını anlattı.
Sindirim sisteminizin en önemli parçası bağırsaklarımız, besinlerin parçalanmaya devam ettiği ve neredeyse tamamının emildiği noktadır. Sıkı dizilim bağırsaklardan kana, sadece sindirilmiş besinlerin, sıvıların, vitamin ve mineral gibi küçük, zararsız maddelerin geçişine izin verir.
GEÇİRGEN BAĞIRSAK SENDROMU
leaky gut sendromu denilen geçirgen bağırsak sendromunun bağırsak duvarının geçirgenliği ile ilgili bir durum olduğunu söyleyen Kişiselleştirilmiş ve Önleyici Tıp Uzmanı Dr. Sibel Özgül, “Bağırsak tek kat hücrelerden oluşuyor ve eğer bağırsaklarınızdaki hücreler arası sıkı bağlantı bozulursa kanınıza zararlı organizmalar, toksinler, virüsler gibi istenmeyen maddeler geçebiliyor. Allerjiler, ankisiyeteler,migrenler ve depresyonlara sebep olan ‘Geçirgen Bağırsak Sendromuna’ çağımızın hastalığı denilebilir” dedi.
Uzmanı Dr. Sibel Özgül “Bağırsak hücreleriniz arasındaki sıkı bağlantıların devamını Zonulin denen bir protein sağlar. Zonulin proteinin azalması veya aşırı artması bağırsaklarınızdaki bağlantıları gevşetir ve geçirgenliği arttırır. Zonulin tabakasının bozulması ile pek çok istenmeyen şey dolaşıma geçebiliyor. Buna Geçirgen Bağırsak Sendromu diyoruz. Bağırsak geçirgenliği oluşan hastalarda kan beyin bariyeri açıldığı için aynı geçirgenlik beynimiz için de söz konusu olabiliyor. Bağırsaktaki koruyucu maddenin aynısı beyninizde de mevcut. Dolayısıyla bağırsağınız geçirgense kan beyin bariyerinizde bozuk demektir. Biz bunu Zonulin seviyesini ölçerek tespit edebiliyoruz. Duygu durum bozuklukları, Parkinson, Demans, Alzheimer gibi hastalıklarına sebep olabilen bu sendrom için beslenme düzenlenmesi çok önemli. Bu tarz durumlarda hastanın kişisel verilerine bakılarak eliminasyon diyeti dediğimiz özel bir beslenme verilerek bir yol haritası çıkarılabilir. Ancak hastaya doğru saplamentleri, doğru dozda ve doğru zamanda vermek çok kıymetli. Dolayısıyla sadece glüten, laktoz keserek ve probiyotik yoğun beslenmek bile tek başına yeterli olmayabilir. Bizim önerimiz kişiye özel yaklaşımlar ile yapılacak tespitler ve tedavilerdir” şeklinde konuştu. (İHA)
