Bağış: AB Reformları, Türkiye’nin Kendi Özüne Dönüş Sürecini Temsil Ediyor

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye vatandaşlarının eşsiz bir yardımlaşma ve dayanışma kültürünü paylaştıklarını söyledi. Türk vatandaşlarının sahteciliği, usulsüzlüğü, yolsuzluğu şiddetle reddettiğini; bu yola başvuranları dışlayan bir anlayışı temsil ettiğini vurgulayan Bağış, “Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirdiğimiz reformlar da bu anlamda Türkiye için kendi özüne, kendi değerlerine dönüş sürecini temsil ediyor.” dedi.

Avrupa Birliği Bakanlığı ile Avrupa Komisyonu Teknik Destek ve Bilgi Değişimi Ofisi (TAIEX) işbirliğinde malvarlığı geri alımı konusu üzerine 2011 yılı Aralık ve 2012 Mayıs ayında düzenlenen seminerlerin 3'üncüsü 6 -7 Kasım tarihlerinde Ankara Plaza Hotel'de yapılacak. Konu ile ilgili bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın açıklamalarına yer verildi: "Bu reformlar sayesinde fazlasıyla hantallaşmış ve köhneleşmiş sistemden, performansa dayalı, sonuç odaklı ve katılımcı yeni bir yönetim anlayışına geçildi. Vatandaşın parasını vatandaş adına kullandığımızın bilinciyle kamu yönetim sistemimizde etik değerleri hakim kıldık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini merkeze koyduk.”

Devlet ile vatandaşı birbirine yakınlaştıran, devlete olan güveni artıran bu yeni yönetim sistemini daha da güçlendirmek için çalışmalarının aralıksız devam ettiğini dile getiren Bağış, şöyle devam etti: “Bizler ‘hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir; akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir’ diyen bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu anlayış çerçevesinde sahteliğe, hileye, kalitesizliğe ve etik değerlerin çiğnenmesine tevessül edenlerin bizim topraklarımızda her zaman pabuçları dama atılmıştır. Bizler böylesine eşsiz bir yardımlaşma ve dayanışma kültürünü paylaşan bir mirası ecdadımızdan devraldık. Dolayısıyla sahteciliği, usulsüzlüğü, yolsuzluğu şiddetle reddeden, bu yola başvuranları dışlayan bir anlayışı temsil ediyoruz. Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirdiğimiz reformlar da bu anlamda Türkiye için kendi özüne, kendi değerlerine dönüş sürecini temsil ediyor.