Türk Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, Sağlık Bakanlığı'nın 35 yaş altı kadınlarda yapılan tüp bebek uygulamalarında, embriyo transfer sayısını bir ile sınırlandırması ve donasyon yoluyla gebe kalınması ile ilgili düzenlenen yeni yönetmelik hakkında bir açıklama yaptı. Prof. Dr. Ünlü yaptığı açıklamada, bu sınırlamadaki amacın, çok sayıda embriyo transferi yapılmasını ve çoğul gebelikleri önlemek olduğunu belirterek, çoğul gebeliklerin düşük, erken doğum, bebeklerin uzun süreli kuvözde kalması, erken doğan bebeklerde ileride çeşitli organ hasarları oluşması ve gebelik esnasında anne ile ilgili ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması gibi birçok ciddi sağlık sorununa yol açtığını söyledi.
Bu nedenlere bağlı olarak birçok ülkenin embriyo transfer sayılarına kısıtlamalar getirerek, bu tür sorunların önlediğini söyleyen Ünlü, şunları kaydetti: ''Tüp bebek tedavilerinde birden fazla embriyo transfer edildiğinde gebelik şansı artıyor. Bu nedenle ülkemizin sosyo-ekonomik koşullarını düşündüğümüzde, bu sayının iki embriyo şeklinde değiştirilmesinin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Böylece hem ikiz üstü çoğul gebelikler önlenecek hem de hastanın gebe kalma şansı artacaktır. Aslında transfer edilecek embriyo sayısını belirlerken tek ölçüt hasta yaşı olmamalı. Yaşın yanı sıra, hastanın önceki başarısız tüp bebek denemeleri, sperm, yumurta ve embriyo kalitesi de her hasta için ayrı ayrı değerlendirilmeli. Ayrıca her merkezin, oluşan fazla embriyoları güvenle saklayabileceği 'Embriyo Dondurma' üniteleri olmalı. Böylece artan embriyolar saklanabilir ve ilerde çözülüp hastaya zahmetsizce transfer edilebilir.''
Sperm bağışıyla babasız çocuk büyütülmeli mi?
Yurt dışından sperm ve yumurta bağışı (donasyon) yoluyla gebe kalmaya yasak getirilmesiyle ilgili olarak konuşan Prof. Dr. Ünlü, bunun Türkiye dışında pek çok ülkede de kanunlarla yasaklandığını söyledi. Türkiye'de pek çok çiftin bu amaçla yurt dışında tedavi gördüğünü ifade eden Ünlü, ''Olaya insan hakları açısından baktığımızda, başka hiçbir yöntemle gebe kalamayan bir çiftle karşı karşıya geliyoruz. Öte yandan, genç, sağlıklı ve kolayca gebe kalabilecek bir kadının, etrafındaki erkekleri beğenmeyerek yurt dışında kaynağını tam olarak bilemediği bir spermle gebe kalması işin bir başka boyutu. Üstelik bu spermin sahibinin, kalıtımsal bir hastalığı, ciddi bir sağlık sorunu, bulaşıcı bir hastalığı ya da uyuşturucu bağımlılığı olabiliyor. Burada gözlerden kaçan çok önemli bir sorun daha var. O da, bir çocuğu bile bile babasız büyütmektir. Bir anne, bu durumu ilerde çocuğuna anlatmakta zorluk çekecektir'' dedi.