Hastalığın yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtilerle baş gösterdiğini kaydeden İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, "Grip, ani olarak; 39 derecenin üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu kadar ciddi sorunlara yol açabilen grip, halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığıyla karıştırılmaktadır" dedi. Soğuk algınlığının ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı hapşırma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen bir hastalık olduğunu bildiren yetkililer, soğuk algınlığının griple karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekti.
Uzmanlar, hastalığın; öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacıkların hava yoluyla başka insanlara bulaştığı ifade ederek, gripten korunmanın başlıca yolunun vücut direncinin düşmesini engellemekten geçtiğini kaydetti. Yetkililer, hastalığın tedavisiyle ilgili olarak, "Grip hastalığının tedavisi, ortaya çıkan belirtilerin tedavisi şeklindedir. Ateşin düşürülmesi, burun akıntısının giderilmesi, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesi şeklinde tedavi edilir ve yatak istirahatı önerilir. Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyinmeli, bol sulu gıdalar, taze sebze ve meyve tüketilmelidir. Hastalarla yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır" denildi.
İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, grip hastalığıyla ilgili olarak 65 yaşından büyüklerin risk altında olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
"Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak tanımlanmaktadır. Sağlık otoriteleri, aşağıdaki gruba giren kişilerin her yıl aşılanmasını mutlaka önermektedir. Buna göre, 65 yaşından büyük kişiler, şeker hastaları (diyabet), astım hastaları, kronik akciğer hastaları (bronşit vb.), kronik kalp ve damar sistemi hastaları (kroner arter hastaları), bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı-hemoglobinopati-olanlar), kanser hastaları, (immunsupresif kullananlar), huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar grip aşısı olmalıdır. Grip aşısı olmaması gereken kişilerse şunlardır: 6 aydan küçük bebekler, yumurtaya karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanlar (yumurta yediğinde alerjik şoka girenler), hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler)"