MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dini cemaatlere MHP'yi destekleme çağrısı yaptı. Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Gel bu şeref meselesini bir kenara koy" diye seslendi. Devlet Bahçeli, "Gel 17-25 Erdoğan gibi altından kalkamayacağın yükü omuzlama. Çünkü siz ve zihniyetiniz şerefe en ağır operasyonu yıllardır yaptınız. Çünkü siz şerefsizliğin markası oldunuz. Davutoğlu geçmiş olsun sana. Sen şeref ve milliyetçilik trenini uzun zaman önce kaçırdın" şeklinde konuştu. Bahçeli, "Bizden serok çıkmaz" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Amasya mitinginde iktidara eleştirilerini sürdürerek, "13 yılda, adalet ile rezalet yer değiştirmiştir" dedi. Başbakan Davutoğlu'nun Isparta'da konuşarak, kendilerine verip veriştirdiğini kaydeden Bahçeli, "Öğrendim ki, bize şeref ve ahlak dersi verecekmiş. Hikmet öğretecekmiş. Vay zavallı vay, şeref kim siz kimsiniz. Ahlak kim siz kimsiniz. Hikmeti kim kaybetmiş de siz bulacaksınız. Davutoğlu şeref konusunda allame ise, önce sarayda özel ders vermeye başlamalıdır. Ahlaklı olmanın şuurundaysa, evvela etrafındaki rüşvet, ihanet ve yolsuzluk çetelerine söz geçirmeyi, onları doğru yola getirmeyi denemelidir" dedi.
-"BİZDEN SEROK ÇIKMAZ"-
"PKK'yla pazarlık yapıyorsunuz" dediklerinde, "şeref bahsine girenlere" aldanmadıklarını anlatan Bahçeli, "Bize şerefsiz diyenlerin, kısa zaman içinde şerefsizlik çukuruna düşmelerini de ibretle izledik. Anayasa'ya göre şeref üstüne yemin edip, şerefsizliğin esiri olmadık. Davutoğlu bilmiyorsan sana söyleyeyim; biz Türk milletinin sinesinden doğmuş, Türk tarihinden cesaret bulmuş, Türk-İslam ruhunu ülkü edinmiş Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Bizden serok çıkmaz, bizde teröriste sevdalanmış bulunmaz. Bizim aramızda Kandil'deki cinayet örgütüyle telefon irtibatı kurup, TSK operasyon yapacak tedbir alın diyen işbirlikçiler de olamaz. Davutoğlu şerefi biliyorsa, 17-25 Erdoğan'a öğretsin. Namuslu olmayı biliyorsa, vatan topraklarını bırakıp kaçanlara anlatsın. Bu şahsiyet; milliyetçiliği öğretmeye kalktı fındık kurdu oldu, şerefi öğretmeye kalkışmasıyla da ne olacağını herkes yakında görecektir" dedi.
Davutoğlu'nun, "bir siyasetçinin şerefinin vatan toprağının her köşesine adım atmasıyla ölçüldüğünü" söylediğini belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Bu yeni şeref tanımı literatüre girmeye şimdiden adaydır. Bizim böyle bir tanım içinde de kendimizi dışarıda görme durumumuz yoktur. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi vatanın her yerindedir. Tarlalardayız, fabrikalardayız, meydanlardayız, caddelerdeyiz, salonlardayız, üniversitelerdeyiz. Yüreklerde, gönüllerde, fikirlerde ve dualardayız... Türklüğün yaşadığı coğrafyalardaki türbedarız. Ecdadın gururu, gelecek nesillerin ümit çeşmesiyiz. Biz şehitler ölmez vatan bölünmez seslenişindeki cesaretiz. Biz, Ne Mutlu Türküm Diyenlerin son kalesiyiz."
"Tunceli'ye gidemezsiniz dedi, gittik mi? Tunç yürekli kardeşlerimizle buluştuk mu?" diye soran Bahçeli, "Başbakan Kandil'e gitsin, İmralı'da muhabbete dalsın, Oslo'da zillete batsın, teröristlerle rezalete ortak olsun, Barzani'yle sıra gecelerinde kendinden geçsin. Hediye ayakkabıları iadede gösterdiği titizliği, kutulara istiflenen haram paralar ortaya çıktığında hiç aklına getirmeyen Başbakan, başka kapılarda gezsin, kendine başka meşgaleler bulsun."
"Davutoğlu, gel bu şeref meselesini bir kenara koy" diye seslenen Bahçeli, "Gel 17-25 Erdoğan gibi altından kalkamayacağın yükü omuzlama. Çünkü siz ve zihniyetiniz şerefe en ağır operasyonu yıllardır yaptınız. Çünkü siz şerefsizliğin markası oldunuz. Bize milliyetçilik öğretecekmiş. Almanya'da demiştim, yine diyorum; fındık kurdundan bozkurt olmaz, haçlılarla emel ve hedef birliği yapandan şeref çıkmaz. Davutoğlu geçmiş olsun sana. Sen şeref ve milliyetçilik trenini uzun zaman önce kaçırdın" şeklinde konuştu.
-CEMAATLERDEN OY İSTEDİ-
Mahkemelerin garabet kumpanyası olduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, "Deyim yerindeyse tilkiler savcı olmuş, tavuklar tanıktır. Canavar yargıç kürsüsünde, kuzular sanıktır. Kim haklı, kim haksız birbirine geçmiştir. Kim yalancı kim dürüst içiçe girmiştir" dedi. Bahçeli şu iddialarda bulundu:
"AKP saltanatının adaletinde: Bir gün önce vatan kahramanısın, ertesi gün hain. Bir gün önce darbecisin, ertesi gün mazlum. Bir gün önce el öpülen, ziyaretine gidilen yüce din alimisin. Ertesi gün AKP'ye rakip paralel örgütün gizil şefisin. Bir gün önce mübarek bir Allah dostusun dillerinde övgüleri bitmeyen. Bir gün sonra, Erdoğan'ın işine gelmediği anda maazallah oluyorsun 'Hoca görünümlü Şaklaban.' Yeri gelir; Pensilvanya'ya bakanlar kafileyle gider, milletvekilleri gönderilir, ne istediler de vermedik denilir. Yeri gelir dün övülenler, el üstünde tutulanlar Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne legal görünümlü illegal örgütler olarak yazılırlar. Bu vesile ile buradan bütün Allah dostu mübarek zatlara sesleniyorum: Türkiye'de şu anda gerçekleşenlerden ibret alınız. Bilesiniz ki aynıları yarın sizin de başınıza gelebilecektir. Bugünkü inanç istismarcılarının sizi de şaklaban, şarlatan, işbirlikçi, paralelci ve hain olarak suçlamaları yakındır. Sizleri tıpkı darbeciler gibi yargılamaları zaman meselesidir. Gelin bu korku ile yaşamayın. Gelin bu baskının buhranını bir kez daha denemeyin. Sizlere saygı duyuyoruz, sizleri önemsiyoruz. Her vatandaşımıza olduğu gibi inançlarınızı nasıl yaşayacağınıza karar verecek olan biz değiliz. Hepinize aynı mesafede olacağız. Gelin, Milliyetçi Hareket'in uzlaşmacı ve inançlara saygılı kadrolarına itimat edin. İnançlarınızın gereğini sonuna kadar özgürce yaşayın. Ve AKP'nin istismar felaketini hep beraber sonlandıralım. Bu haram kervanına, bu ihanet furyasına milli ve imanlı kalplerle direnelim. Dinimizi çarpıtan müşriklere hep birlikte karşı koyalım." (ANKA)