ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya'dan getirilen uçakta, silah, mühimmat ve bu kapsamdaki malzemeler yerine radar parçası varsa, AKP Hükümetinin birileri tarafından yanlış bilgilendirildiği gerçeğinin ortaya çıkacağını bildirdi. Bahçeli, BDP kongresine sert tepki gösterirken AK Parti, CHP, BDP ve PKK'yi kastederek "Karanlığın bu dört köşesi, bölücülüğün bu dört seyisi, çürümenin bu dört yolu, millet aleyhine kurulan kumar masasının bu dört kare ası Türkiye ve Türk milleti itlaf olmadan iflah olmayacaklardır" dedi. Bahçeli "Eski alışkanlıklarını bırakamayan maskeli şeref yoksunları ne ilginçtir ki yeni duruma ayak uyduramamışlar ve salondaki korsan girişimlere devam etmişlerdir. PKK başkent Ankara'ya kendi paçavrasını asmış, ama AKP tüm desteğimize karşı albayrağımızı Kandil'e asamamıştır" şeklinde konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı, söze usta oyuncu Erol Günaydın'ı anarak başladı. Günaydın'ın dün itibariyle Hakk'ın rahmetine kavuştuğunu ifade eden Bahçeli, "Merhum Günaydın'a Cenab-ı Allah'tan rahmet dilerken, ailesine, tiyatro camiasına ve aziz milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum" dedi.
-UÇAK KRİZİNİ DEĞERLENDİRDİ-
Siyasetin tıkanma tehlikesiyle, çözüm ve çare yollarının kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu savunan Bahçeli, "Hükümetin uluslararası ilişkileri eline yüzüne bulaştırması, bu alanda bocalayarak yalpalaması ülkemize ilave tehdit ve problem yumağı olarak sirayet etmektedir. Bilhassa Suriye ölçeğinde yaşanan gerilimler, tırmanan ve nerede duracağı belirsiz olan karşılıklı restleşmeler bunun bir göstergesidir.En son olarak bu ülkeyle yaşanan uçak sorunu sertleşen diyalogların bir sonucu olarak değerlendirilmelidir" diye konuştu.
-"İSTİHBARAT SERVİSİNİ YAPAN HER KİM İSE SURİYE'YLE İLİŞKİLERİN DAHA DA KATILAŞMASINA HİZMET ETMEKTE"-
10 Ekim akşamı, Moskova-Şam seferini yapan Suriye'ye ait bir yolcu uçağının Ankara'ya indirildiğini hatırlatan Bahçeli, özetle şöyle dedi:
"Uçakta silah veya silah yapımında kullanılan malzemelerin bulunup bulunmadığı, kim ya da kimlerden istihbarat alındığı ayrı bir tartışmanın konusudur. Yine de şu kadarını ifade etmek gerekir ki, uçakta silah malzemelerinden ziyade, radar aksamlarının bulunduğu bazı uzmanlar tarafından ifade edilmiştir. Şayet uçakta, silah, mühimmat ve bu kapsamdaki malzemelerin yerine radar aparatları mevcut ise, bu takdirde AKP hükümetinin birileri tarafından yanlış bilgilendirildiği gerçeği ortaya çıkacaktır. O halde, istihbarat servisini yapan her kim ise, Suriye'yle ilişkilerin daha da katılaşmasına ve kaosa sürüklenmesine hizmet etmekte ve bunu amaçlamaktadır."
-AK PARTİ'Yİ UYARDI-
Konuşmasında AK Parti'yi de uyaran MHP lideri, "AKP hükümeti, ülkemizi Suriye üzerine kışkırtanların, savaş ve silah baronlarının oyununa gelmemek için azami dikkat ve özen göstermelidir. Unutmamak gerekir ki, başka ülkeler arasındaki hesaplaşmaya ve kavgaya Türk milletini figüran olarak yerleştirme densizliği hiçbir faninin üstesinden gelemeyeceği bir vebal ve izah edemeyeceği bir kötü niyetlilik olacaktır. Bütün bunların yanında, hava sahamızı kullanan bir uçakla ilgili şüphelerin gereği süratle yapılmalı ve ülkemize çevrilme ihtimali olan silahların sevkiyatına uluslararası sözleşme ve anlaşmalar doğrultusunda fırsat verilmemelidir" diye konuştu.
-"BU VE BENZERİ ÖNLEYİCİ MÜDAHALELER DOZUNDA VE AYARINDA YAPILMALIDIR"-
Dün Ermenistan'a ait bir kargo uçağının bu tutumla Erzurum'da inişe mecbur bırakıldığının anlaşılmakta olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ancak bu ve benzeri önleyici müdahaleler dozunda ve ayarında yapılmalıdır. Karşı tarafı tahrik ve rencide edici eğilimlerden sakınılmalı, özellikle sorunlu komşu ülkeler sayısına yenilerini eklemekten kaçınılmalıdır. Zira Suriye ile olan vahim ilişkiler, Irakla sürtüşmeler, İran'la gelgitler ve Lübnan'la itişmeler ortadadır. Bir de Rusya'nın hiç yeri ve zamanı değilken muarız cepheye alınması ne milletimizin menfaatlerine ne de devletimizin saygınlığına bir şey kazandırmayacaktır" diye uyardı.
-"UÇAK KRİZİ YENİ ATIŞMALARA, KANAMALARA VE KARARLARA KAPI AÇMIŞTIR"-
"AKP hükümeti göz göre göre düştüğü ateş kuşağında sıfır sorundan herkesle soruna doğru tam yol ilerlemektedir" diyen Bahçeli, şöyle dedi:
"Bu nedenle devamlı olarak gerginliğin alevine benzin dökmenin, özellikle Suriye merkezli yürüyen sancılı süreci dönülmez bir noktaya taşımanın anlamı olmayacaktır. Ne var ki, uçak krizi yeni atışmalara, kanamalara ve kararlara kapı açmıştır. Suriye kendi hava sahasını Türk uçaklarına kapatmış ve misilleme kartını kullanmıştır. Sınırlarımızda tanklar dizilmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri yüksek hazırlık durumuna geçmiştir."
-"SURİYELİ MÜLTECİLER TÜRKİYE'NİN KALDIRAMAYACAĞI BİR SEVİYEYE ÇIKMIŞTIR"-
Türkiye'ye Suriye'den kaçarak sığınan mülteci sayısının 100 bini aştığına dikkat çeken MHP lideri, "Gelen Suriyeli mülteciler Türkiye'nin kaldıramayacağı bir seviyeye çıkmış ve kapasitesini aşmıştır. Ülke sınırlarımızdaki alarm verici bu yığılmanın durması ve sınırlarımızın emniyete alınması için hükümet harekete geçmeli ve sözlerinin arkasında durmalıdır" dedi.
"Üstelik Kandil'e bir saatte gitmeyi ağızlarına alamayan acizler, Şam'a üç saatte varılabileceğinin adeta müjdesini vermeye bile başlamışlardır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Türk milleti Şam'a değil, Kandil'in kalbine Türk bayrağının dikilmesini istemektedir. Artık AKP hükümeti tüm sınırları aşmış, dipsiz bir demagoji kuyusuna gömülmüştür. Laf çoktur, icraat yoktur ve hezeyan tarifsizdir. Bu zihniyetin suyu yokuşa akıtmakta, yalancı pehlivanlıkta ve yürüyen tekere çomak sokmakta üstüne rakip bulunmamaktadır. Stratejik kâbus filminin ana aktörü haline dönüşen Türk dış politikası bunun ispatı ve her yönüyle de göstergesidir" diye konuştu.
-"DÜNYANIN NERESİNDE DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK PROPAGANDASININ ALTINA GİZLENEN SAVAŞ ELÇİLİĞİNE CEVAZ VARDIR"-
"Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığı Birleşmiş Milletlerin operasyon yapmaması ve Suriye'yle savaşmamasıdır" diyen MHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Adeta sırf bu nedenlerle, Birleşmiş Milletlerin kötü ve adil olmayan bir yönetim ve organizasyona sahip olduğu bu kafa yapısı tarafından iddia edilmektedir. Bu ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından seslendirilmesi tam bir talihsizlik ve yüz karasıdır. Dünyanın neresinde demokrasi ve özgürlük propagandasının altına gizlenen savaş elçiliğine cevaz vardır? Başbakan Erdoğan bu haçlı bakışına, bu zalimliği teşvik eden zihniyete nasıl sahip olmuş ve böylesi bir çıkmaza nasıl düşmüştür? Başbakan Erdoğan Birleşmiş Milletler Teşkilatını Suriye'ye neden vurmadığı, Ortadoğu'ya niçin sefer düzenlemediği için eleştirmektedir. Birleşmiş Milletlere duyarlılık ve reform hatırlatması yapan Başbakan Erdoğan, bize göre bu duyarlılıktan önce kendisi nasiplenmeli ve düşüncelerine de bir an önce çeki düzen vermelidir."
-BÜYÜKŞEHİR YASA TASARISI
Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısının görüşülmesine Meclis İçişleri Komisyonunda devam edildiğine dikkat çeken Bahçeli, şöyle dedi:
"Türk idare yapısının bütünlüğü bu kanunla bozulacak ve her şey sil baştan yapılacaktır. Bir asrı aşan Türk yönetim sisteminin dayandığı esaslar ve hukuki temeller aşınacak ve tarumar olacaktır. Yönetimde birlik ve idarede bütünlük sakatlanma tehlikesiyle yüz yüzedir. Biz sebeplerini daha önceden izah ettiğim hususlardan dolayı Büyükşehir Kanun Tasarısına karşıyız ve karşı duruyoruz.
Bununla birlikte tasarı halindeki yeni Büyükşehir Kanunu, Türkiye'yi federasyona adım adım götürme emareleri taşımaktadır. Ve bölücü çevrelerin dayatmaları bu minvalde karşılık bulacaktır.Söylemek lazımdır ki, Türkiye AKP eliyle büyük ve elim bir hasar ve tahribatla karşı karşıyadır. Hükümetin Oslo'da PKK'ya vaat ettiği ne varsa birer birer somut projeye dönüşmektedir. Emin olunuz ki, AKP'nin hazırladığı Büyükşehir Kanun Tasarısı bu rezalet ve melanet yaklaşımların devamı niteliğindedir."
-KARANLIĞIN DÖRT ATLISI...-
Hafta sonu yapılan BDP kongresine de değinen Bahçeli, "Dile gelen ahlaksız görüşler, neredeyse federasyona dahi rahmet okutacak bir cesamete bürünmüştür. Merak ediyorum; BDP'nin acaba başka bir isteği ve derdi kalmış mıdır? Deyim yerindeyse BDP'li mihraklar aç kalmıştır da, kendilerini darı ambarında görmektedirler" diyerek tepkisini dile getirdi.
"Oldu olacak Türkiye Cumhuriyeti; kantonlara dönüşsün veya Mezopotamya şehir devletlerine gerilesin de, AKP, CHP, BDP ve PKK rahatlasın ve derin bir soluk alarak amaçlarına ulaşmanın keyfini sürsünler" diyen MHP Genel Başkanı, "Karanlığın bu dört köşesi, bölücülüğün bu dört seyisi, çürümenin bu dört yolu, millet aleyhine kurulan kumar masasının bu dört kare ası Türkiye ve Türk milleti itlaf olmadan iflah olmayacaklardır" dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Ankara'da yapılan BDP Kongresinde; İmralı canisi saygıyla anılmış, rüsva nitelikli posterleri asılmış ve bir de barış elçisi olarak takdim edilmiştir. Caniyle barışın, katille maktulun yâda ihanetle sadakatin bir görülmesi şayet bir cehalet hali değilse; edep, ahlak ve insanlık hududunu aşan alacalı kişilik saçmalığı olarak tanımlanmalıdır. BDP kongresi eli ve vicdanı kanlıların cirit attığı bir yer haline gelmiştir. Eski alışkanlıklarını bırakamayan maskeli şeref yoksunları ne ilginçtir ki yeni duruma ayak uyduramamışlar ve salondaki korsan girişimlere devam etmişlerdir. PKK başkent Ankara'ya kendi paçavrasını asmış, ama AKP tüm desteğimize karşı albayrağımızı Kandil'e asamamıştır. AKP'nin Büyükşehir Kanun Tasarısını hazırladığı bir dönemde, BDP'nin hemen devreye girip kendisini hatırlatarak bölge yönetimleri teklifinde bulunması bu iki partinin ilkeler bazında anlaştığına kanıt sayılabilecektir. İkazla belirtmek isterim ki, ortaoyun soytarılığına özenenler, yıkım müteahhitliğe niyetlenenler, omuzlarda gezen demagoglara imrenenler, hain proje nakil hatlarından aldıkları değişim sakızıyla yozlaşma akıntısına kapılanlar, günahta, kötülükte ve zehirin başucunda buluşanlar çılgınlığı bırakmalı ve Türk milletinin sabrını daha fazla sınamamalıdırlar."
-AB İLERLEME RAPORU-
AB İlerleme Raporu'na değinen Bahçeli, raporda yer alan ifadeleri hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği bu raporuyla ezberlerini tekrarlamıştır. Hırvatistan'ı kısa bir süre sonra üye yapmaya hazırlanan Avrupa Birliği'nin yıllardır mesnetsiz ve boş gerekçelerle ülkemize engel olması, sudan bahanelerle zorluk çıkarması açıkçası bir batı komedisidir. Ama başkent Ankara gerçeği ve milli beklentilerimiz Brüksel bakışına uymadığından bizim ilerleme raporuyla ortaya konan tespitlere iştirak etmemiz elbette düşünülemeyecektir. Türk milletinin hak ve menfaatlerinin ıskaladığı, milli birlik ve bölünmez bütünlüğünün umursanmadığı AB önerilerinin bizim nezdimizde herhangi bir kıymet hükmü bulunmamaktadır. Anlaşılan odur ki, milletimiz AB'ye üye olma sürecine eskisi kadar sıcak ve ilgili değildir. Şu kadar ki, AKP'nin Avrupa hikâyesi gelgitlerle, iniş ve çıkışlarla ayakta güçlükle durmaktadır. Bize göre Türk milleti alternatifsiz ve seçeneksiz değildir. Ve bin yıllık mevcudiyetimizi gözetmeyen, milli onur ve ilkelerimize aykırı hareket eden, egemenlik haklarımızı zedeleyen her küresel proje ne bizim onayımızı alacak ne de milletimiz de Allah'ın izniyle karşılık bulacaktır."
-KONGREYİ HATIRLATTI, "ÖLÇÜLÜ VE SEVİYELİ BİR REKABET, OLGUNLUKLA GÜÇLENDİRİLMİŞ" DEDİ-
MHP'nin 10. Olağan Büyük Kurultayı'nın 1241 seçilmiş ve tabii delegenin katılımıyla 4 Kasım 2012 günü Ankara Arena Kapalı Spor Salonunda yapılacağını hatırlatan MHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Kongre takvimi işlemekte ve tüm hazırlıklarımız hızla devam etmektedir. Demokratik katılımın en üst düzeyde sağlanacağı, dava ruhunun ve 43 yıllık kutlu mazimizin muhterem hatıralarının en iyi şekilde temsil edileceği kurultayımız, inşallah milletimiz için hayırlı neticelere vesile olacaktır. Ölçülü ve seviyeli bir rekabet, olgunlukla güçlendirilmiş siyasi yorum ve değerlendirmeler partimize güç verecek ve siyasetimize her anlamda katkı sağlayacaktır. Bildiğiniz üzere, kongremizin ana teması olarak 'Türk Milleti Sensiz Asla' özlü ifadesi belirlenmiştir. Kurultay hazırlıklarımız nedeniyle 4 Kasım tarihine kadar Meclis grup toplantılarımızı ertelemiş bulunmaktayız. İnşallah büyük kurultayımızdan sonra tekrar bu salonda bir araya gelip vatan ve millet mücadelesini siz değerli dava arkadaşlarımla birlikte sürdüreceğiz ve Milliyetçi Hareket'i mutlaka hak ettiği başarıya ulaştıracağız."