MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mısır'da yapılan askeri müdahalenin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini kaydederek, "Mısır'daki yaşanan olumsuz gelişmelerin ve maliyeti oldukça fazla olan tecrübelerin bilhassa AKP hükümeti tarafından iyi okunması, dersler çıkarılması ve yorumlanması çok mühimdir" dedi.
MHP lideri Bahçeli, Mısır Arap Cumhuriyeti'ndeki askeri müdahale ile ligli olarak yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, yakın tarihin en önemli hadiselerinden birinin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ekseninde meydana gelen "Arap Baharı" isimli halk hareketi olduğunu söyleyen Bahçeli, "Tunus'ta başlayıp önce Mısır'a, ardından da Yemen, Bahreyn, Libya, Fas, Cezayir ve Suriye'ye kadar sıçrayan olayların durulması, sakinleşmesi ve meşru sınırlara çekilmesi bugüne kadar mümkün olmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.
"ASKERİ MÜDAHALENİN DEMOKRASİYE SIĞAR HİÇBİR YANININ OLMADIĞI VE HİÇBİR ŞEKİLDE DE HOŞ GÖRÜLEMEYECEĞİ ORTADADIR"-
Mursi yönetiminin bir yıllık performans ve icraatlarının, Mısır'ın tansiyonunu düşüremediğine dikkati çeken Bahçeli, "Cepheleşmesini hafifletememiş, gerilimini azaltamamış ve biriken sorunlarını çözememiştir. Büyük umutlar bağlanan Mursi yönetimi, açılan demokratik krediyi çok çabuk israf etmesinin yanında, beklentileri karşılayamamış, karşılamamıştır. Anayasa değişikliği konusunda dayatmacı tercihler, ekonomide başarısız adımlar, partizanca yaklaşımlar, farklı toplum kesimlerine soğuk ve mesafeli bakışlar Mısır'ı için için kaynatmış ve karıştırmıştır" ifadelerini kullandı.
Mısır'da askeri müdahale yapılmasında iktidarı, muhalefeti ile herkesin payı ve katkısı olduğunu söyleyen Bahçeli şunları kaydetti:
"Her ne kadar Mursi hali hazırda mağdur rolünde ise de, kendisine verilen imkânları adaletli ve kapsayıcı kullanamadığından dolayı kusurludur.
Ancak bu askeri müdahalenin demokrasiye sığar hiçbir yanının olmadığı ve hiçbir şekilde de hoş görülemeyeceği ortadadır.
Ne olursa olsun, demokratik mekanizmalardan süzülerek iktidara gelen, halkın iradesine riayet ederek sorumluluk alan siyasi bir yönetimin yine aynı güzergâhı takip ederek görevden ayrılması en doğru, en ahlaki ve en geçerli çıkar yoldur."
"BUGÜN ASKERİ YÖNETİMLERE DÜŞÜK YOĞUNLUKLU TEPKİ GÖSTERMELERİ..."
Mısır'da yaşanan son gelişmelerin 2 yılı aşkın süredir Tahrir'e yüklenen tüm "pozitif anlamları" boşa çıkardığını kaydeden Bahçeli, demokrasinin sabote edildiğini söyledi. "Arap Baharı dalgasının; demokrasi, çoğulculuk ve özgürlük kanallarındaki tıkanlığı açmaya değil, aksine daha da güçlü şekilde kapatmaya ve karartmaya yarayan küresel bir tezgâh olduğu yabana atılmamalıdır" değerlendirmesinde bulunan Bahçeli açıklamasında, "BOP'un büyük resmine bakıldığında başka bir sonuca ulaşılması mümkün olmayacaktır. Dün demokrasiyi tavsiye ve telkin edenlerin, bugün askeri yönetimlere düşük yoğunluklu tepki göstermeleri ve yalnızca "kaygılıyız, herkesi itidale davet ediyoruz' klişeleriyle vaziyeti idare etmeleri geri plandaki niyetleri tercüme etmesi bakımından kayda değerdir. Demokrasi mücadelesinden darbe yönetimi mecrasına kayılması tamiri ve tarifi çok zor olacak bir kayıp ve kayma olarak şekillenecek, tescillenecektir" ifadelerini kullandı.
"MISIR'DAKİ GELİŞMELER AKP TARAFINDAN İYİ OKUNMALIDIR"
Bugünkü şartlarda halkın çağrılarına kulak vermenin her siyasi kurumun geciktirilemez görevi olduğunun altını çizen Bahçeli, demokrasi dışı arayışlara, vesayetçi düzenlere ortam ve fırsat vermemek için iktidar mevkiinde bulunanların sabırlı, sorumlu, şuurlu ve sağduyulu hareket etmelerinin tercihten öte bir zorunluluk olduğunu savundu.
"Mısır'daki yaşanan olumsuz gelişmelerin ve maliyeti oldukça fazla olan tecrübelerin bilhassa AKP hükümeti tarafından iyi okunması, dersler çıkarılması ve yorumlanması çok mühimdir" diyen Bahçeli, Mısır'daki demokrasi dışı manzaranın Türkiye'ye tesirlerinin az ya da çok görüleceği değerlendirmesinde bulundu. AK Parti Hükümetinin Mısır'daki yönetimle temas ve diyalog kurma konusunda ihtiyatlı davranması gerektiğini kaydeden Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Gelişmelere karşı demokrasinin yanında saf tutarak bu ülkenin iç işlerine direk karışmayacak temennilerde bulunması doğal ve doğru bir tutum olacaktır. Bunun yanı sıra, Mısır'da ikamet eden, iş ve yatırım yapan vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması konusunda lazım gelen tüm çabaların sergilenmesi mecburiyettir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Mısır'ın en kısa süre içinde demokrasi kulvarına girmesi en tabii ve en samimi beklentimizdir.
Ayrıca iç çatışmaya düşmeden, olabilecek en yakın zamanda seçimler yapılarak Mısır'ın makul ve meşru araçlarla yönetiminin belirlenmesi hem bölgemiz hem de ülkemiz bakımından sürüncemede bırakılamayacak bir ihtiyaçtır.
Unutulmamalıdır ki, demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmayacaktır.
Çare demokrasidir, çıkış demokrasidedir, çerçeve demokrasiyle sınırlı kalmalıdır. Mısır'ın yapması gereken demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında durmasıdır." (ANKA)